06-12-2007, Saat: 03:45 PM
[SIZE="5"]ZEKA VE DAHİLER HAKKINDA
[i]ALBERT EİNSTEİN :
Albert Einstein, İsrail Cumhurbaşkanlığı teklifini reddedmişti. Mazereti ilginçti, Einstein insani problemlerle uğraşamayacağını, aklının ermediğini söylemişti. Einstein'ın ölümünden birkaç dakika evvel söylediği son sözleri anlaşılamadı, Çünkü Almanca konuşmuştu ve yanındaki tek kişi olan hemşire Almanca bilmiyordu.
ASAPH HALL :
Mars gezegeninin uydularını bulan Asaph Hall, bir marangozdu ve ilk öğrenim görmemişti. 1857 yılında astronomi ile ilgilenmeye başladı ve Harvard Koleji Gözlemevi'nde haftada 3 dolarla yardımcı asistan olarak işe başladı. 14 yıl sonrada keşiflerini yaptı.
LEANARDO DA VİNCİ :
500 yıl önce yazılan Leanardo da Vinci'nin özel notları ancak bir ayna karşısında okunabildi çünkü yazıları ters yazmıştı. Ressam ve heykelci olarak bilinen Leanardo da Vinci'nin buluşları salt yaşadığı çağa göre değil, günümüz için de inanılmazdır. Büyük usta , paraşütü, can yeleğini, su pompasını, yüzme paletini, greyder, pedallı bot, atsız pedallı araba, zincir dişlisi, buharlı silah, su türbünü, öğütleme makinesi, şarapnel, makineli tüfek, uçak, helikopter, denizaltı başta olmak üzere sayısız buluşu tasarlamış, planlarını çizmiş ve bir çoğunu da yapmıştı.
[COLOR="Black"][SIZE="5"]
JEAN FRANÇOİS CHAMPİLLİON :[/SIZE]
Jean François Champillion 1801'de Rosette Taşı'nı okuyarak hiyeroglifleri çözümlemişti. Champillion 11 yaşında, Latince, Eski Yunanca ve İbranice'yi okuyup yazabiliyordu. 13 yaşına geldiğinde Arapça, Surca, Kaldece ve Koptça'yı öğrenmişti. Champillion'un belleği inanılmazdı.
FELAKETLER HAKKINDA
Çok uzak değil sadece 20. yüzyıl içinde , iki dev gök cismi 1908 ve 1947'de dünyaya çarptılar.İkiside Sibirya'da hiçbir insanın yaşamadığı yerlere düştü. Çok şanslıydık... Bu arada, hatırlatalım, Mayıs 1996'da buna benzer bir tehlike daha atlattık. 500 metre çapında bir asteroid 19 Mayıs günü dünyanın 450.000 km yakınından geçti.
Günümüzde hemen hiç etkisi olmayan çiçek hastalığı, 30 yıl savaşları sırasında 1618-1648 yılları arasında Avrupa'da tam 60 milyon insanı öldürmüştü.
M.Ö. 1500'de tüm zamanların en büyük volkanik patlaması Ege Denizi'nde Santorini Adası'nda gerçekleşti. Patlama sonucunda , 750 metre derinliğinde , 5 km çapında bir krater oluşurken, 10.000 metre yüksekliğinde bir kül bulutu göğe yükseldi. Patlamanın yarattığı dalga öylesine yüksektiki " Tsunami deniyor", arada adalar olmasaydı ve Bodrum'a aynı güçle ulaşsaydı Bodrum Kalesi, denizin 10 metre altında olacaktı.
ESKİ UYGARLIKLAR, ULUSLAR VE İNANÇLAR HAKKINDA...
M.Ö. 8000'lerde yani Fırat Irmağı'nın kuzeybatısında tarımın henüz başladığı çağda, dünyada 8 milyon insan yaşıyordu. Bugün bukadar insan tek bir kentte yaşamakta.
Eski Mısır'lılar, her insanın ölümden sonraki son yargılanması sırasında, 42 şeytanın bulunduğuna inanırlardı. Bu 42 şeytan, aslında Mısır'ın 42 bölgesini simgeliyordu ve inanca göre şeytanlar çlünün ruhuna Mısır'ın 42 bölgesi hakkında sorular sormakla görevliydiler, doğru cevapların verilmemesi halinde ruh şeytanların eline verilirdi. İlginç ama gerçek, bu yüzden her Mısır'lı yaşarken memleketini iyi öğrenmek zorundaydı. İyi bir öğretme yöntemi değil mi?
Bilinen tüm tarih içinde Hz. İsa döneminde yaşanan tarihi olaylar hakkında yazılan ilk belge, bir İngiliz eğitimcisi olan Bede tarafından, MS 700 yılında yani İsa'dan 700 yıl sonra yazıldı.
Orta Amerika'da Mayalar tarafından yazılmış, ağaç kabuğundan yapılmış üç kodeks yani papirüs belge, Mısır hiyeroglifleriyle yazılıdır. Dünya o zamanda küçük değildi herhalde...
Doğum kontrolü ile ilgili en eski belge , MÖ 1850'den kalan bir Mısır papirüsüdür. Kadın vajinasına bal, soda, timsah pisliği ve birtür zamk konmalıydı. Arkeologlar bu karışımı denediler, işe yarıyordu ama ortada bir erkek olmadığı taktirde...
Venüs gezegeni sabah ve akşam saatlerinde görülür. Mayalar bu gezegenin doğuş ve batışını sadece 14 dk. farkla hesaplamışlardır.
Eski Akdeniz uygarlıklarında, sabun bilinmiyordu. Yıkanmak için zeytinyağı kullanılırdı.
1946 yılında, 6. yüzyılda Sina Dağı'nda kurulmuş olan St. Catherine adlı ortodoks manastırını ziyaret ettiğinde, rahiplerin hiçbirisinin İkinci Dünya Savaşı'ndan habersiz olduklarını, Birinci Dünya Savaşı'nı ise çok azının bildiğini öğrendi.
1700'lerin ikinci yarısında Avrupa'nın en muhteşem sarayı olan Versailles'ı müsrif kral 14. Louis yaptırmıştı, inanmayacaksınız ama tam 2000 odalı sarayda bir tane, evet sadece bir adet tuvalet vardı ve oda kraliyet ailesine aitti.
1890'da Etiopya Kralı 2. Menelek yeni keşfedilen elektrikli sandalyeyi duydu ve idamlarda kullanmak için ABD'den bir tane getirtti. Ama Etiopya'da elektrik bulunmuyordu, üç şirketle anlaşarak elektrik üretme çalışmalarını başlattı ama her nedense başarılı olunamadı ve elektrikli sandalye kullanılamadı. Fakat Kral sandalyeyi sevmişti, taht salonuna koydurarak uzun bir zaman boyunca üzerinde oturdu.
MÜCEVHERLER HAKKINDA
İncil'de 1700 kıymetli taşın ve mücevherin adı geçmektedir.
Dünyanın en büyük Elmas'ı 3.106 krattır ve değeri 750.000 Pound'dur. Güney Afrika'da Pretoria yakınında 1905 yılında bulunduktan sonra, adi posta servisiyle İngiltere'ye yollandı. Kral 7. Edward elması görünce, "Eğer yolda giderken bunu yerde görseydim, bir tekme atar geçerdim..." dedi. Cullinan adı verilen dev elmastan 105 parça kesildi, 530 karatlık en büyüğüne " Afrika Yıldızı " ve 317 karatlık ikincisine ise " Cullinan 2 " adları verildi ve bu iki elmas şimdi İngiliz Kraliyet tacını süslüyor
Altın, en değerli kimyasal elementlerin 16.'sıdır. Eğer son 500 yıl içinde dünyada elde edilen altınlar eritilip bir kaba doldurulsaydı, kenarları 1524'er santim olan bir kübü doldurabilirdi
Okyanuslardaki altın miktarının 9 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. Bu miktar, insanlık tarihinde elde edilen tüm altının 180 mislidir. Ama okyanuslardaki altının çıkarılması çık güç olduğu gibi çok da pahallıdır. Belki çok yeni ve olağanüstü bir teknoloji bulununcaya kadar.
İngiliz Amiral Sir Cloudesley Shovel, 1707 yılında yaşlı bir kadın tarafından öldürüldüğünde, bir çatışmadan çıkan ve Sicilya kayalıklarında karaya oturan gemisinden tek kurtulan kişiydi. Amirali öldüren kadın kanunen haklı bulundu, Çünkü kadın Amiral'in vücudunu kıyıda baygın bulmuştu. Deniz kanunlarına göre Amiral'in vücudu terkedilmişti ve denizden çıkan herşey bulana aitti. Ve Amiral Shovel'in parmağında dev bir elmas vardı.
AKLA GELMEYENLER HAKKINDA
Eğer dünyanın nüfusu bu hızla artmaya devam edecek olursa sonumuz pek garip olacak. Yapılan hesaplamalara göre aynı doğum ve ölüm oranları devam ederse, 3530 yılında tüm yaşayan insanların ağırlığı dünyanın ağırlığı ile eşit olacak. Yine aynı oran devam ederse, 6826 yılında yaşayan insanların ağırlığı ise bilinen evrenin ağırlığı ile eşit olacak. Tabii, ayakta duracak yer dahi bulamayacaklar.
[/i][/SIZE][/COLOR]
[i]ALBERT EİNSTEİN :
Albert Einstein, İsrail Cumhurbaşkanlığı teklifini reddedmişti. Mazereti ilginçti, Einstein insani problemlerle uğraşamayacağını, aklının ermediğini söylemişti. Einstein'ın ölümünden birkaç dakika evvel söylediği son sözleri anlaşılamadı, Çünkü Almanca konuşmuştu ve yanındaki tek kişi olan hemşire Almanca bilmiyordu.
ASAPH HALL :
Mars gezegeninin uydularını bulan Asaph Hall, bir marangozdu ve ilk öğrenim görmemişti. 1857 yılında astronomi ile ilgilenmeye başladı ve Harvard Koleji Gözlemevi'nde haftada 3 dolarla yardımcı asistan olarak işe başladı. 14 yıl sonrada keşiflerini yaptı.
LEANARDO DA VİNCİ :
500 yıl önce yazılan Leanardo da Vinci'nin özel notları ancak bir ayna karşısında okunabildi çünkü yazıları ters yazmıştı. Ressam ve heykelci olarak bilinen Leanardo da Vinci'nin buluşları salt yaşadığı çağa göre değil, günümüz için de inanılmazdır. Büyük usta , paraşütü, can yeleğini, su pompasını, yüzme paletini, greyder, pedallı bot, atsız pedallı araba, zincir dişlisi, buharlı silah, su türbünü, öğütleme makinesi, şarapnel, makineli tüfek, uçak, helikopter, denizaltı başta olmak üzere sayısız buluşu tasarlamış, planlarını çizmiş ve bir çoğunu da yapmıştı.
[COLOR="Black"][SIZE="5"]
JEAN FRANÇOİS CHAMPİLLİON :[/SIZE]
Jean François Champillion 1801'de Rosette Taşı'nı okuyarak hiyeroglifleri çözümlemişti. Champillion 11 yaşında, Latince, Eski Yunanca ve İbranice'yi okuyup yazabiliyordu. 13 yaşına geldiğinde Arapça, Surca, Kaldece ve Koptça'yı öğrenmişti. Champillion'un belleği inanılmazdı.
FELAKETLER HAKKINDA
Çok uzak değil sadece 20. yüzyıl içinde , iki dev gök cismi 1908 ve 1947'de dünyaya çarptılar.İkiside Sibirya'da hiçbir insanın yaşamadığı yerlere düştü. Çok şanslıydık... Bu arada, hatırlatalım, Mayıs 1996'da buna benzer bir tehlike daha atlattık. 500 metre çapında bir asteroid 19 Mayıs günü dünyanın 450.000 km yakınından geçti.
Günümüzde hemen hiç etkisi olmayan çiçek hastalığı, 30 yıl savaşları sırasında 1618-1648 yılları arasında Avrupa'da tam 60 milyon insanı öldürmüştü.
M.Ö. 1500'de tüm zamanların en büyük volkanik patlaması Ege Denizi'nde Santorini Adası'nda gerçekleşti. Patlama sonucunda , 750 metre derinliğinde , 5 km çapında bir krater oluşurken, 10.000 metre yüksekliğinde bir kül bulutu göğe yükseldi. Patlamanın yarattığı dalga öylesine yüksektiki " Tsunami deniyor", arada adalar olmasaydı ve Bodrum'a aynı güçle ulaşsaydı Bodrum Kalesi, denizin 10 metre altında olacaktı.
ESKİ UYGARLIKLAR, ULUSLAR VE İNANÇLAR HAKKINDA...
M.Ö. 8000'lerde yani Fırat Irmağı'nın kuzeybatısında tarımın henüz başladığı çağda, dünyada 8 milyon insan yaşıyordu. Bugün bukadar insan tek bir kentte yaşamakta.
Eski Mısır'lılar, her insanın ölümden sonraki son yargılanması sırasında, 42 şeytanın bulunduğuna inanırlardı. Bu 42 şeytan, aslında Mısır'ın 42 bölgesini simgeliyordu ve inanca göre şeytanlar çlünün ruhuna Mısır'ın 42 bölgesi hakkında sorular sormakla görevliydiler, doğru cevapların verilmemesi halinde ruh şeytanların eline verilirdi. İlginç ama gerçek, bu yüzden her Mısır'lı yaşarken memleketini iyi öğrenmek zorundaydı. İyi bir öğretme yöntemi değil mi?
Bilinen tüm tarih içinde Hz. İsa döneminde yaşanan tarihi olaylar hakkında yazılan ilk belge, bir İngiliz eğitimcisi olan Bede tarafından, MS 700 yılında yani İsa'dan 700 yıl sonra yazıldı.
Orta Amerika'da Mayalar tarafından yazılmış, ağaç kabuğundan yapılmış üç kodeks yani papirüs belge, Mısır hiyeroglifleriyle yazılıdır. Dünya o zamanda küçük değildi herhalde...
Doğum kontrolü ile ilgili en eski belge , MÖ 1850'den kalan bir Mısır papirüsüdür. Kadın vajinasına bal, soda, timsah pisliği ve birtür zamk konmalıydı. Arkeologlar bu karışımı denediler, işe yarıyordu ama ortada bir erkek olmadığı taktirde...
Venüs gezegeni sabah ve akşam saatlerinde görülür. Mayalar bu gezegenin doğuş ve batışını sadece 14 dk. farkla hesaplamışlardır.
Eski Akdeniz uygarlıklarında, sabun bilinmiyordu. Yıkanmak için zeytinyağı kullanılırdı.
1946 yılında, 6. yüzyılda Sina Dağı'nda kurulmuş olan St. Catherine adlı ortodoks manastırını ziyaret ettiğinde, rahiplerin hiçbirisinin İkinci Dünya Savaşı'ndan habersiz olduklarını, Birinci Dünya Savaşı'nı ise çok azının bildiğini öğrendi.
1700'lerin ikinci yarısında Avrupa'nın en muhteşem sarayı olan Versailles'ı müsrif kral 14. Louis yaptırmıştı, inanmayacaksınız ama tam 2000 odalı sarayda bir tane, evet sadece bir adet tuvalet vardı ve oda kraliyet ailesine aitti.
1890'da Etiopya Kralı 2. Menelek yeni keşfedilen elektrikli sandalyeyi duydu ve idamlarda kullanmak için ABD'den bir tane getirtti. Ama Etiopya'da elektrik bulunmuyordu, üç şirketle anlaşarak elektrik üretme çalışmalarını başlattı ama her nedense başarılı olunamadı ve elektrikli sandalye kullanılamadı. Fakat Kral sandalyeyi sevmişti, taht salonuna koydurarak uzun bir zaman boyunca üzerinde oturdu.
MÜCEVHERLER HAKKINDA
İncil'de 1700 kıymetli taşın ve mücevherin adı geçmektedir.
Dünyanın en büyük Elmas'ı 3.106 krattır ve değeri 750.000 Pound'dur. Güney Afrika'da Pretoria yakınında 1905 yılında bulunduktan sonra, adi posta servisiyle İngiltere'ye yollandı. Kral 7. Edward elması görünce, "Eğer yolda giderken bunu yerde görseydim, bir tekme atar geçerdim..." dedi. Cullinan adı verilen dev elmastan 105 parça kesildi, 530 karatlık en büyüğüne " Afrika Yıldızı " ve 317 karatlık ikincisine ise " Cullinan 2 " adları verildi ve bu iki elmas şimdi İngiliz Kraliyet tacını süslüyor
Altın, en değerli kimyasal elementlerin 16.'sıdır. Eğer son 500 yıl içinde dünyada elde edilen altınlar eritilip bir kaba doldurulsaydı, kenarları 1524'er santim olan bir kübü doldurabilirdi
Okyanuslardaki altın miktarının 9 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. Bu miktar, insanlık tarihinde elde edilen tüm altının 180 mislidir. Ama okyanuslardaki altının çıkarılması çık güç olduğu gibi çok da pahallıdır. Belki çok yeni ve olağanüstü bir teknoloji bulununcaya kadar.
İngiliz Amiral Sir Cloudesley Shovel, 1707 yılında yaşlı bir kadın tarafından öldürüldüğünde, bir çatışmadan çıkan ve Sicilya kayalıklarında karaya oturan gemisinden tek kurtulan kişiydi. Amirali öldüren kadın kanunen haklı bulundu, Çünkü kadın Amiral'in vücudunu kıyıda baygın bulmuştu. Deniz kanunlarına göre Amiral'in vücudu terkedilmişti ve denizden çıkan herşey bulana aitti. Ve Amiral Shovel'in parmağında dev bir elmas vardı.
AKLA GELMEYENLER HAKKINDA
Eğer dünyanın nüfusu bu hızla artmaya devam edecek olursa sonumuz pek garip olacak. Yapılan hesaplamalara göre aynı doğum ve ölüm oranları devam ederse, 3530 yılında tüm yaşayan insanların ağırlığı dünyanın ağırlığı ile eşit olacak. Yine aynı oran devam ederse, 6826 yılında yaşayan insanların ağırlığı ise bilinen evrenin ağırlığı ile eşit olacak. Tabii, ayakta duracak yer dahi bulamayacaklar.
[/i][/SIZE][/COLOR]