Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Limonun bilinmeyen faydaları!
1Lezzet katma: Limon, güçlü narenciye tadı veren popüler bir meyve. Bu tat kabuğundaki yağlardan geliyor. Tipik olarak süslemede kullanılan limonu, yemeğin tarifine göre uzun dilimler halinde kesebilir ya da küçük küçük kıyabilirsiniz. Yemeklere limon lezzeti katmak için, sadece limon kabuğunun dış parçasını rendeleyin ya da keskin bir bıçakla ince ince dilimleyin. Daha acı olan alttaki beyaz kısımdan uzak durun. 2- Gremolata yapmak: Gremolata, İtalya’da meşhur olan, et, balık, dana incikle kullanılan bir çeşni. Sarımsak ve narenciye tadını seviyorsanız gremolata tuz ve biberin yerine servis edilebilir. Gremolata için, eşit oranlarda limon, sarımsak ve maydanozu karıştırın. Birkaç damla zeytinyağı sarımsak tadının yoğunluğunu azaltır.
3- Kaynayan yumurtalar: Pişerken kabuklarının çatlamaması için yumurtayı limon suyuyla fırçalayın. Eğer suya bir çay kaşığı limon suyu eklerseniz, piştikten sonra yumurtalarınızın kabuğu daha kolay soyulur. Ayrıca, limon suyu patateslerin ve karnıbaharın kararmasını da önlüyor.
4- Pörsümüş salataya can verir: Hiçbir şey buruşmuş, pörsümüş salata kadar kötü olamaz. Ancak, limon salataya ikinci bir can verir. Kendini bırakmış yeşilliklerin önceki lezzetli durumuna gelmesi için, bir kâse soğuk suyun içine sadece yarım limon sıkmanız gerekiyor. Sonra kâseyi bir saat kadar buzdolabında bekletin, yeşillikleri dışarı çıkarıp kurulayın.
5- Koruma malzemesi: Limonlar, yeni kesilen birçok meyveyi kararmaktan koruyor. Dilimlenmiş meyveler üzerine biraz limon sıkmak meyvelerin orijinal rengini korumasını sağlar. Bu etki birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir ve avokado, elma, şeftali, kayısı ve armut gibi birçok meyveyle birlikte kullanılabilir. Birçok insan, limonun birçok gıdanın tadını geliştirdiğini düşünüyor.
6- Tat geliştirici: Yemeklere limon sıkmak tuz tüketimini azaltır. Fazla tuz, kan basıncını, kalp krizi ile felç riskini de artırır. Amerikalılar günde 7 bin mg’a yakın tuz tüketiyor. Günlük tuz ihtiyacı ise sadece 2 bin 300 mg’dır. Limon suyu, en sevdiğiniz yiyecekler için farklı bir lezzet geliştirmede iyi bir seçenek. Tavuğa, bifteğe, ve sebzeler limon sıkarak lezzetini artırabilirsiniz.
7- Kanserle savaşır: Limon kabuklu siyah ya da yeşil çay içmenin, belirli kanser türlerini, yüzde 70′e varan oranlarda azalttığı belirtiliyor. Limon, cilt kanseri koruyucusu olarak güneş yanığını önlemeye yardım ediyor. Çay ve limon kabuğu kombinasyonunda bulunan doğal içerikler, vücudu cilt kanserine yol açan güneşin zararlı UV ışınlarından koruyor.
8- İçecekleri soğuk tutar: Buz kalıplarınıza bir damla limon suyu ekleyebilirsiniz. Suya, sodaya ve hatta çaya limon eklemek, içeceklerinizin tadının daha iyi olmasını sağlar. Buz kalıbınızı doldurduğunuzda taze limonu ortadan ikiye kesin ve suyun içine sıkın. Birkaç saat sonra herhangi bir soğuk içeceğinize eklemek için harika bir buzunuz olacak.
9- Limonata yapmak: Birkaç limonunuz varsa, limonata yapmayı deneyin. Sıradan bir limonata yapmayın. Yenilikçi olun ve limonatayı ananas veya karpuz suyuna karıştırabilirsiniz. Karışık limonatayı sevmiyorsanız, buz, limon, su ve şekeri karıştırarak hazırladığınız sıradan limonata da içebilirsiniz. Bu klasik içecek her zaman rağbet görecek.
10- Sağlığınıza iyi gelir: Limon suyu birçok yaygın hastalık için doğal, lezzetli bir tedavi. Boğazınız ağrıyorsa günde 3 kez limonlu suyla gargara yapabilirsiniz. Limon böbrek, karaciğe ve kanınızı temizliyor. Ilık ya da sıcak limon suyu, sindirim sisteminize iyi gelir. Sabahları uyanınca limon suyu içerseniz, sindirim ve dolaşım sistemi daha iyi çalışır.
Keçiboynuzu ve Pekmezinin Faydaları
KEÇİBOYNUZU NEDİR
Anadolu’da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir. Yeryüzünün en eski
bitkilerinden olup anavatanı olarak Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus,Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde, Antalya, Mersin,Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2 lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup,olgunlaştıkça kahverengileşen ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi renk alır.
Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili
olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin
maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin
madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine
etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca
alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir
başarıyla uygulanabilir .
Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine
çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden
bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Analgesic Ağrı kesici
Antiallergenic Alerjiye karşı
Antiasthmatic Astıma karşı
Antibacterial Bakteri yok edici
Antibronchitic Bronşite karşı
Anticancer Kansere karşı
Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı
Antioksidant Serbest radikalleri yok edici
Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici
Antiviral Mikroplara karşı
Antiseptic Antiseptik
Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu
Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici
Bronchodilator Bronş genişletici
Antipolio Çocuk felçine karşı
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir.Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astım a karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler
keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir.
Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır. Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir
meyvedir.
Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Çünkü bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur.
Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir.
Bu nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir.
[url="http://www.mailce.com/wp-****************************/uploads/ke%C3%A7i2.jpg"]
[/url]
KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ
Faydaları:
* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)
* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve
kansızlığa iyi gelir
* Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri
için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.
(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)
* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite
etkilidir.
Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir .
Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler.
Mideye kuvvet verir.
* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde
çok olumlu etkileri vardır.
* Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve
vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin
kaynağıdır.
* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve
akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır.Kanın zehirli maddelerini temizler.
*İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme
gücüne sahiptir.
*Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler
*İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.
İştah kesen otlar
İştahı sona erdiren doğal diyet!
Diyet yapmadan diyet yaptıran otlar şimdi zayıflamak isteyenlerin imdadına yetişiyor. Son yıllarda beden olarak ince olma hayatta bir tatmin duygusu haline gelmekten çok, sağlık sorunu oldu. Yer örtüsünü renklendiren tabiata, şimdi güzellik çözümlerinin yanı sıra zayıflama için başvuruluyor. Çünkü şişmanlık global bir halk sağlığı problemi haline geldi… Çiçekleri, yaprakları, tohumları, kökleri ve kabuklarıyla hayatımıza sağlık katan şifalı otlar, kilolu insan için bir çözüm aracı oldu! Doğaya dönüşümün engellenemediği günümüzde, kereviz tohumu, biberiye ve mate yaprağı gibi bazı bitkiler, “doğal diyet” aracı olarak bedeni, aşırı iştaha karşı kontrol altına alıyor.
Diyetlerin işe yaramadığını her diyetten sonra geri alınan kilolar ispatladı. Peki, diyet yapmadan bedene diyet yaptırılabilir mi? Doğal ürün uzmanları ve herbalistler buna “evet” diyor! Artık yazı, kışı kalmadı. O kadar çok insan kilolu olunca, farklı zayıflama çözümleri de her an gündeme geliyor. Çünkü zayıflama, kilo vermek, formda kalmak son dönemin popüler konuları arasında. Bir bakıyorsunuz, her diyet birbirinin benzeri. Bu nedenle zayıflama problemi olanlar için yeni bir çözüm devrede. Bir türlü zayıflayamayanlar bu aralar yeni bir adrese gidiyor. Çünkü son zamanlarda daha da popüler olan bitkisel zayıflama ürünleri ile “Doğal diyet” yapmak mümkün.
En yüksek etkiye sahip bitkiler
“Doğal diyet” sağlayan bu yöntemlerin adresi; Herbalium… Bitkisel zayıflama yöntemlerinin bütün dünyada milyonlarca kullanıcısı var. Bu konuda araştırmalar yapan kurumun müdürü Volkan Kurt, toksinlerin ve yağların süratle dışarı atılmasını sağlayan ve bağırsak faaliyetlerini hızlandıran bitkileri Anadolu’nun doğal ortamlarından getirttiklerini söylüyor. Uzun süredir Herbalium yetkilileri Anadolu’da yerel halktan topladıkları bitkilerin iştah kesenlerini, en dikkatli bir şekilde harmanlamak ve en iyi verimi elde etmek için çalışıyor. İçindeki mineral değerleri de yüksek olan bu bitkiler, bu işlemlerle doğal ve etkili yağ tutucu sonuçlar yaratıyor. Yüzde 100 bitkisel olan bu çözümde, bir çok şifalı bitki çeşidinin yaprak ve tohumları kullanılıyor. Diğer kilo çözümleri ile kıyaslandığında çok daha yüksek etkiye sahip… Zaten Anadolu insanları tarafından geleneksel olarak yenmekte ve değeri bilinmekte olan bitkiler.
Beden yorgun düşmüyor
Şifalı bitkilerin öğütülmüş formu, sağlıklı ve kolayca kilo verme imkanı sunuyor. İçeriğinde yer alan bitkisel karışımlar sayesinde doğal olarak herhangi bir başka diyet uygulamadan zayıflatıyor. Buna “doğal diyet” adını veren firma yetkilileri, “Bedene eziyet ederek zorla aç kalma diye bir durum olmadığını” söylüyorlar. Bitkiler tok tuttuğu için zaten vücut “doğal diyet”e tabi oluyor! Aynı zamanda beden yorgun düşmüyor. Çünkü içeriğindeki vitamin, mineral ve antioksidanlarla sağlıklı bir şekilde kilo verilmesine yardımcı olan bu çözüm. Her yönüyle tabiattan ve vücuttaki yağların hızlı bir şekilde yakılmasını sağlıyor. Acıkmayı önleyici özelliği ile “doğal diyet” yaptırıyor!
“Zayıflamanın yazı kışı kalmadı”
Volkan Kurt, “Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur” diyor ve ekliyor: “Tıp dilinde hastalıklara davetiye çıkardığı bilinir. İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlanır. Şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer, safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları ve romatizmal hastalıkların tehdidi altındalar. Artık şişmanlığa son vermenin bir mevsimi yok. Kilolu olan kişi kararını verip, yazdı, kıştı demeden kendini kontrol altına almasını öğrenmeli. Biliyoruz ki diyet yapmak çok zor. İşte bizlerin bu çözüm ile “doğal diyet”e davet ediyoruz. O çok ağır kiloları taşımak bedene büyüt eziyet. Bu eziyeti hiç bir insan hak etmiyor!”
Çölden gelen şifa
Araştırmalar hurmanın kalp damar hastalıklarından ve kanserden korunmada etkin rol oynadığını gösteriyor.Mehmet Altan’ın Altınburç Yayınevi’nden çıkan “Çölden Gelen Şifa Hurma” adlı kitabında hurmanın faydaları sıralanıyor…
İşte hurmanın sağlığa yararları:
BEYNİ GÜÇLENDİRİR
Hurma, baştan başlamak üzere vücudumuzun birçok organına elle tutulur, gözle görülür bir yarar sağlar. Hurmada bulunan fosfor, beynin ihtiyaçlarını karşılar. Yorgunluğa iyi gelir.
DİNLENDİRİR
Hurmanın etkili olduğu bir diğer alan da sinir sistemimizdir. Hurmanın dinlendirici bir özelliği vardır. Hurmada aynı zamanda B1 ve B2 vitaminleri bulunuyor. Bunlar da zihni ve sinir sistemini dinlendirici özelliğiyle de dikkat çekiyor.
ÖKSÜRÜÄžÜN EN İYİ İLACI
Meyve olarak en iyi göğüs ilacı hurmadır. Hurma balgama, nefes borusuna ve öksürüğe iyi geliyor.DAMAR SERTLİÄžİNİ ÖNLERHurma, kan damarlarını yumuşatır ve damar sertliğini engelleri. Ayrıca kanı temizler ve tansiyonu da düzenler.
KOLESTEROL
Kahve ve yağ kandaki kolesterolün yükselmesinde etkendirler. Araplar bol miktarda kahve yerler ve araştırmalarda Araplarda bu hastalıktan eser olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun nedenin araştıran uzmanlar, Arapların kahve ve diğer içeceklerin yanında mutlaka hurma yediklerini öğrenmişler. Bu çalışmalara göre hurma kolesterole geçit vermiyor.
BÖBREK TAŞINI ÖNLER
Hurma böbreklerin yıkanmasına da yardım ederek böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar. Mesane ve böbrek iltihabına şifa verir. Hurmanın suyu böbrek taşlarının da parçalanmasında çok faydalı olur. 6 – 7 hurma parçalanarak bir bardak suya konur birkaç saat sonra süzülür ve ısıtarak günde iki defa içilir. Bu 15 gün yapılırsa böbrek taşlarını yok eder.
ÇAM FISTIÄžIYLA BİRLİKTE
Hurma çam fıstığıyla yenirse karaciğer, temizler ve kuvvetlendirir. Aynı zamanda Şafra taşını da yok eder.
ÇEKİRDEÄžİNİ EMİN
Uzmanlar hurmanın aç karnına yenilmesinin daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Bunun yanı sıra kabuklarında ve çekirdeğine de bol miktarda vitamin olduğunu söyleyerek çekirdeğinin de emilmesini tavsiye ediyorlar.
GÖZLERE VE KULAÄžA BiREBiR
Avitamini içeren hurma, gözleri kuvvetlendiriyor. Bazı kaynaklarda hurma yiyenlerde özellikle gece körlüğü ve diğer göz zaafiyetlerinin olmayacağı bilgisi yer alır. Hurmanın bunun yanı sıra göz sinirlerini kuvvetlendirici etkisi de bulunuyor. Her şeyin olduğu gibi hurmanın da fazla yenmemesi gerekiyor. İhtiyarlıkta oluşan kulak uğultusu duyma zafiyeti gibi kulak rahatsızlıklarında da faydalıdır.
iSHALE VE BASURA KARŞI!
Kişi ishal olduğu ve kustuğu zaman vücut çok su, tuz, potasyum, sodyum ve glikoz kaybeder. Hurmada ise bu unsurlardan bol miktarda bulunur. Böyle durumlarda hurma suyu hazırlanır. Ondan yeterli miktarda alınırsa kaybedilen minareller ve güç telafi edilmiş olur. Hurma’yı düzenli yemek aynı zamanda basuru da engeller. Basuru olanlara da şiddetinin hafiflemesine yardımcı olur.
MAYDONOZYaprakları A, C ve K vitaminleri, demir, potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden zengin olan maydanozun bir tutamı günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor.
Amerikan Diyetetik Derneği’nin Denizaşırı Ülkeler Türkiye Temsilcisi Diyetisyen Selahattin Dönmez, maydanozun bir provitamin A kaynağı olduğunu söyledi.
Bir tutam günlük C vitimanini karşılar
Maydanozun bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sistemi, adrenal ve tiroid bezlerinin fonksiyonları üzerinde etkili olduğunu belirten Dönmez, şu bilgileri verdi:
”Maydanozun yapraklarında uçucu yağlar, protein, klorofil ve glikozit, köklerinde ise uçucu yağ, şeker, müsilaj ve glikozit vardır.
İdrar yollarını temizler
Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarının kandaki alyuvar sayısını arttırarak böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım ettiğini bildiren Dönmez, şunları söyledi:
”Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirilmesinde etkilidir. İnce bağırsaktaki peristaltik hareketleri arttırır.
Gaz birikmesini önler
Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar, kanı temizler.
Kum ve böbrek taşına karşı etkili
Kansızlık, mesane iltihaplanması, kum, romatizma, böbrek taşı, tansiyon ve damar sertliğine karşı etkilidir” diye konuştu.
Maydanozun yapraklarının idrar söktürücü olarak da kullanıldığını belirten Dönmez, şöyle devam etti:
İltihaplı yaraların iyileşmesini hızlandırır
”Ayrıca, iltihaplı yaraların iyileşmesine yardım eder. Bazı çalışmalarda adet sancılarının azaltılmasında da etkili olduğu görülmektedir. Kökleri de aynı özelliklere sahiptir.
Folitk asit kaynağı
Maydanoz C, E vitamini, B grubu vitaminlerden folik asit, A vitamininin öncüsü karotenoidlerden çok zengindir.
Selülite karaciğer hastalığına
Bu nedenle karaciğer hastalıklarına, sarılığa, egzamalara, selülite, romatizmaya, gut hastalığına ve idrar yolları taşlarına karşı tavsiye edilir.
Maydanoz, demir, potasyum, magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir.”
Dönmez, maydanozun taze ve iyi yıkanarak tüketilmesine dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22