06-16-2007, Saat: 03:40 PM
Yalnızlık
Yalnız kalınca duyarsın gecenin ardındaki sesleri..duygular kaçmış yine kabuslardan…son şarkının sancısı var içimde..ve bir de hayatın ilk çığlığı…sarar yine yalnızlık seni…sarar yine boşluğun acısı…peki noldu onca dostuna? Sen yine seninlesin…yavaş yavaş anlarsın sonra boşa çabaladığını…anlarsın onca umidinin aslında hayal olduğunu…anlarsın son nefesin telaşını… ve birde hayatın ilk çermesini..
Sonra pişmanlıklar gelir aklına…geçmişte yaptığın hataların, yanlışların...düşünmeye başlarsın…zaman içinde bu hataları tekrarladığını fark edersin.. düşünürsün bunların sebebini? Neden aynı yanlışları tekrarladım hep? Ve anlarsınki bunca vakit yerinde saymışsın… üzülürsün…kendini yalnız hissedersin..iyi de zaten yalnız değil miydin sen?..başlarsın yine kendi kendine konuşmaya..bi sonuca varamazsın bir türlü…kaçmaya çalışırsın her zamanki gibi…bildiğin yollarda kaybolursun birdenbire…düşersin yine boşluğa…bu defaki farklıdır diğerlerinden…bu kez sonlu boşluklara değil de,ucu bucağı belirsiz boşluklarda boğuşursun kendinle…düşerken dostlarını görürsün o boşlukta… yanlarına yaklaştığında “hiçbirşey sorma” diye mırıldanırlar… yine üzülürsün…ve işte o zaman anlarsın bu boşluktan kendi çabanla kurtulman gerektiğini..bu belirsizliğin içinden yalnız çıkmak zorunda olduğunu…
Direnmeye çalışırsın…bi süre direndikten sonra gücünün azaldığını desteğe ihtiyacın olduğunu anlarsın…tek başına başaramayacağına inanmaya başlarsın…bakarsın etrafına…sana gülümseyen yüzlerce insan görürsün..aklına gelmez onca gülümseyenlerin arasında sahtelerinin de olabileceği..şanslısındır ve gözünü açtığında ilk gördüğün kişiye koşarsın…ama daha sonra anlayacaksın onun doğru kişi olmadığını…tutarsın onun elinden ve çıkmaya çalışırsın bu boşluktan… çıkamazsın bir türlü..fakat o boşluğun yarısını çıkmıştır…sonra bi yük hissedersin omuzlarında…bu yük sana gülümseyen dostunun yüküdür…ama artık çok geçtir…senin üstüne çıkarak kurtulmuştur o ve seni artık tanımıyodur…çünkü yukarılardadır o , aşağıdakileri görmez..başını çevirip bakmaya tenezül etmez…bi zamanlar dostu varmış hiç umrunda bile olmaz…
Yıkılırsın olanlardan sonra..fakat hala direnmeye gücün vardır…yemin edersin yalnız başına kurtulmaya çalışacağına…ve inanırsın hep…tam yolu yarılamışken yine bi gülümseme kandırır seni..alıkoyar bütün uğraşlarından seni…insanlara güvenin kalmamışken bu gülümsemeye güvenmen gerektiğine inanırsın…daha sonra öğreceneksin ki bu gülümseme ilk aşkla karşılaşmandır… her şey değişir birdenbire…hayaller dünyasında bulursun kendini..artık kurtulmuşsundur o belirsiz boşluktan…artık her şey senin için tozpembedir…sonunda sen de takarsın o gözlüğü…
Hep onu düşünürsün,onsuz hayalin olmaz vs vs..fakat sen o senin gibi değildir…onun için sen sıradan bi insansındır…bi süre sonra kalbin karşılık bekler…artık kabullenmişsindir gerçeği…ona anlatırsın….istediğin gibi olmaz sonuç…tüm hayallerin yıkılır…umutların denize düşer vs vs.. ölmek istersin… gözlüğü çıkarma vakti gelmiştir..bu sefer boşluktan farklı bi yere düşersin…kapkaranlıktır düştüğün yer…kapanır kapılar yine üzerinden…büyük kilitler,zincirler vurulur bu defa…dostundan yediğin kazıkla azalan gücün bu platonik olan ilk aşkla tamamen tükenir…insanlara güvenin kalmadığı gibi artık kendine de güvenmezsin..bu karanlığın içinde birçok kişiyle tanışırsın..hepsi de sana benzer…hepsi de senin yaşadıklarının benzerlerini yaşamıştır geçmişlerinde…
Karanlığın arasına hergün yenileri eklenir…ve her yeni gelenlere oranla gidenler vardır..bu gidenler senden de bişeyler koparıp giderler…ama boşlukta karşılaştıklarından farklıdır bu defakiler..gidenler belli bir sıklıkla tekrar gelir sizin için..sizi de çekip kurtarmaya çalışır…aralarında gidip gelmeyen de vardır…ama onları unutmak kolay olur senin için….
Yavaş yavaş alışırsın karanlığa…hatta karanlığın içinde görmeye başlarsın…bi sabah uyandığında ilerlerde bir yerde bi ışık fark edersin..bütün herkes o ışığın önündedir…sen de gitmek istersin o ışığa…ama seni o ışığa götüren yol çok dardır…gitmek isteyenler 3 er 5 er düşerler o dar yoldan…hemen koşmaya başlarsın ışığa doğru..kurtuluşun o ışığın sonunda olduğuna inanırsın… yetişemezsin,kapı kapanır….yine birçok şey değişmiştir…ve her şey….sil baştan…
Yalnız kalınca duyarsın gecenin ardındaki sesleri..duygular kaçmış yine kabuslardan…son şarkının sancısı var içimde..ve bir de hayatın ilk çığlığı…sarar yine yalnızlık seni…sarar yine boşluğun acısı…peki noldu onca dostuna? Sen yine seninlesin…yavaş yavaş anlarsın sonra boşa çabaladığını…anlarsın onca umidinin aslında hayal olduğunu…anlarsın son nefesin telaşını… ve birde hayatın ilk çermesini..
Sonra pişmanlıklar gelir aklına…geçmişte yaptığın hataların, yanlışların...düşünmeye başlarsın…zaman içinde bu hataları tekrarladığını fark edersin.. düşünürsün bunların sebebini? Neden aynı yanlışları tekrarladım hep? Ve anlarsınki bunca vakit yerinde saymışsın… üzülürsün…kendini yalnız hissedersin..iyi de zaten yalnız değil miydin sen?..başlarsın yine kendi kendine konuşmaya..bi sonuca varamazsın bir türlü…kaçmaya çalışırsın her zamanki gibi…bildiğin yollarda kaybolursun birdenbire…düşersin yine boşluğa…bu defaki farklıdır diğerlerinden…bu kez sonlu boşluklara değil de,ucu bucağı belirsiz boşluklarda boğuşursun kendinle…düşerken dostlarını görürsün o boşlukta… yanlarına yaklaştığında “hiçbirşey sorma” diye mırıldanırlar… yine üzülürsün…ve işte o zaman anlarsın bu boşluktan kendi çabanla kurtulman gerektiğini..bu belirsizliğin içinden yalnız çıkmak zorunda olduğunu…
Direnmeye çalışırsın…bi süre direndikten sonra gücünün azaldığını desteğe ihtiyacın olduğunu anlarsın…tek başına başaramayacağına inanmaya başlarsın…bakarsın etrafına…sana gülümseyen yüzlerce insan görürsün..aklına gelmez onca gülümseyenlerin arasında sahtelerinin de olabileceği..şanslısındır ve gözünü açtığında ilk gördüğün kişiye koşarsın…ama daha sonra anlayacaksın onun doğru kişi olmadığını…tutarsın onun elinden ve çıkmaya çalışırsın bu boşluktan… çıkamazsın bir türlü..fakat o boşluğun yarısını çıkmıştır…sonra bi yük hissedersin omuzlarında…bu yük sana gülümseyen dostunun yüküdür…ama artık çok geçtir…senin üstüne çıkarak kurtulmuştur o ve seni artık tanımıyodur…çünkü yukarılardadır o , aşağıdakileri görmez..başını çevirip bakmaya tenezül etmez…bi zamanlar dostu varmış hiç umrunda bile olmaz…
Yıkılırsın olanlardan sonra..fakat hala direnmeye gücün vardır…yemin edersin yalnız başına kurtulmaya çalışacağına…ve inanırsın hep…tam yolu yarılamışken yine bi gülümseme kandırır seni..alıkoyar bütün uğraşlarından seni…insanlara güvenin kalmamışken bu gülümsemeye güvenmen gerektiğine inanırsın…daha sonra öğreceneksin ki bu gülümseme ilk aşkla karşılaşmandır… her şey değişir birdenbire…hayaller dünyasında bulursun kendini..artık kurtulmuşsundur o belirsiz boşluktan…artık her şey senin için tozpembedir…sonunda sen de takarsın o gözlüğü…
Hep onu düşünürsün,onsuz hayalin olmaz vs vs..fakat sen o senin gibi değildir…onun için sen sıradan bi insansındır…bi süre sonra kalbin karşılık bekler…artık kabullenmişsindir gerçeği…ona anlatırsın….istediğin gibi olmaz sonuç…tüm hayallerin yıkılır…umutların denize düşer vs vs.. ölmek istersin… gözlüğü çıkarma vakti gelmiştir..bu sefer boşluktan farklı bi yere düşersin…kapkaranlıktır düştüğün yer…kapanır kapılar yine üzerinden…büyük kilitler,zincirler vurulur bu defa…dostundan yediğin kazıkla azalan gücün bu platonik olan ilk aşkla tamamen tükenir…insanlara güvenin kalmadığı gibi artık kendine de güvenmezsin..bu karanlığın içinde birçok kişiyle tanışırsın..hepsi de sana benzer…hepsi de senin yaşadıklarının benzerlerini yaşamıştır geçmişlerinde…
Karanlığın arasına hergün yenileri eklenir…ve her yeni gelenlere oranla gidenler vardır..bu gidenler senden de bişeyler koparıp giderler…ama boşlukta karşılaştıklarından farklıdır bu defakiler..gidenler belli bir sıklıkla tekrar gelir sizin için..sizi de çekip kurtarmaya çalışır…aralarında gidip gelmeyen de vardır…ama onları unutmak kolay olur senin için….
Yavaş yavaş alışırsın karanlığa…hatta karanlığın içinde görmeye başlarsın…bi sabah uyandığında ilerlerde bir yerde bi ışık fark edersin..bütün herkes o ışığın önündedir…sen de gitmek istersin o ışığa…ama seni o ışığa götüren yol çok dardır…gitmek isteyenler 3 er 5 er düşerler o dar yoldan…hemen koşmaya başlarsın ışığa doğru..kurtuluşun o ışığın sonunda olduğuna inanırsın… yetişemezsin,kapı kapanır….yine birçok şey değişmiştir…ve her şey….sil baştan…