06-20-2007, Saat: 12:36 AM
Yıldızların aşkını bilir misin?
Çok severler,
Lakin hiç ulaşamazlar birbirlerine.
Ama ışıl ışıl parlarlar..
Her gece göz kırparlar birbirlerine..
Aşkları en derin noktaya vardığında ise,
Kayıverirler sevdikleri uğruna.
Artık uzaktan da olsa,
Göremeyeceklerdir o nazlı yari.
Ama ömürlerini armağan etmişlerdir.
Yarin sevgisinin yanında,
Bir canın ne kıymeti vardır.
Şimdi ben bir yıldız değilim ki kayabileyim..
Ya yaprağın rüzgara aşkını bilir misin?
Rüzgar estikçe bırakıverir bedenini yaprak,
Salınıverir nefesiyle sevgilisinin..
Kopupta dalından salınmak ister yariyle,
Büyük bir özlemle bekler sonbaharı.
Dalından ayrılıpta yarine kavuşacağı anı.
Ve nihayet gelince vuslat günü,
Ayrılıverir dalından.
Şimdi en sevdiğinin koynundadır.
Ta ki kuruyupta zerre olana kadar savrulur aşkının nefesiyle.
Sonrasındaysa yok olur...
Rüzgar olur.. rüzgara karışır.
Nasıl da mutludur kimbilir.
Yarinin bir parçası olmuştur.
Şimdi ben bir yaprak değilim ki kopabileyim..
Bir can nasıl yanar bir başka cana bilir misin?
Nasılda atar kendini ateşlere..
Nasılda özlem dolar nasılda çeker hasreti
Sabırla, 99'luk bir tesbih gibi.
Teninde saklar yarin kokusunu,
Gözlerine nakşolmuştur yarin gözlerinin güzelliği,
Hayat o bir çift bakıştır..
Yarin dokunuşundan ibarettir dünya.
Yanında olmasına rağmen özleyecek kadar sevdin mi hiç?
Haşa bir peygamber gibi düştün mü yollarına?
O'nu sevmeyi ibadet bildin mi hiç?
Onsuz kendini öksüz yetim hissettin mi?
Kolun kanadın kırıldı mı gidişlerini izlerken?
Ardından yüreğine çöreklenmiş çaresizlikle kalakaldın mı hiç?
Boynu bükük bir kimsesiz gibi...
Sesindeki en ufak bir titremeye,
Yüzündeki en ufak bir tedirginliğe,
Dünyanın,
Yaşayan mahlukatların alayını kurşundan geçirmek geldi mi içinden?
Gülüşünü duyamadığın,
Sesindeki heyecanı hissedemediğin her anda kahroldun mu yüz bin kere?
Başını iki elin,n arsına alanlardan oldun mu?
Lanet ettin mi kendine binlerce..
Alamadığın bir nefes gibi dizildi mi acın boğazına?
"SENİ ÖYLE ÇOK SEVİYORUM Kİ..
BİR BİLSEN,, BİR GÖRSEN İÇİMDEKİ SENİ"
Diye haykırmak geldi mi içinden?
"Ne gelirse senden gelsin,
Başımın tacısın,
Sen benim kara sevdamsın.
Yediğim her lokmanın katığısın "
Diye feryad etti mi yüreciğin?
Evet bir yıldız değilim kayamam belki...
Yaprak değilim kopamam dalımdan....
Ama bir can taşıyorum ki içimde,
Ondan uzak kalırsam YAŞAYAMAM!...
Çok severler,
Lakin hiç ulaşamazlar birbirlerine.
Ama ışıl ışıl parlarlar..
Her gece göz kırparlar birbirlerine..
Aşkları en derin noktaya vardığında ise,
Kayıverirler sevdikleri uğruna.
Artık uzaktan da olsa,
Göremeyeceklerdir o nazlı yari.
Ama ömürlerini armağan etmişlerdir.
Yarin sevgisinin yanında,
Bir canın ne kıymeti vardır.
Şimdi ben bir yıldız değilim ki kayabileyim..
Ya yaprağın rüzgara aşkını bilir misin?
Rüzgar estikçe bırakıverir bedenini yaprak,
Salınıverir nefesiyle sevgilisinin..
Kopupta dalından salınmak ister yariyle,
Büyük bir özlemle bekler sonbaharı.
Dalından ayrılıpta yarine kavuşacağı anı.
Ve nihayet gelince vuslat günü,
Ayrılıverir dalından.
Şimdi en sevdiğinin koynundadır.
Ta ki kuruyupta zerre olana kadar savrulur aşkının nefesiyle.
Sonrasındaysa yok olur...
Rüzgar olur.. rüzgara karışır.
Nasıl da mutludur kimbilir.
Yarinin bir parçası olmuştur.
Şimdi ben bir yaprak değilim ki kopabileyim..
Bir can nasıl yanar bir başka cana bilir misin?
Nasılda atar kendini ateşlere..
Nasılda özlem dolar nasılda çeker hasreti
Sabırla, 99'luk bir tesbih gibi.
Teninde saklar yarin kokusunu,
Gözlerine nakşolmuştur yarin gözlerinin güzelliği,
Hayat o bir çift bakıştır..
Yarin dokunuşundan ibarettir dünya.
Yanında olmasına rağmen özleyecek kadar sevdin mi hiç?
Haşa bir peygamber gibi düştün mü yollarına?
O'nu sevmeyi ibadet bildin mi hiç?
Onsuz kendini öksüz yetim hissettin mi?
Kolun kanadın kırıldı mı gidişlerini izlerken?
Ardından yüreğine çöreklenmiş çaresizlikle kalakaldın mı hiç?
Boynu bükük bir kimsesiz gibi...
Sesindeki en ufak bir titremeye,
Yüzündeki en ufak bir tedirginliğe,
Dünyanın,
Yaşayan mahlukatların alayını kurşundan geçirmek geldi mi içinden?
Gülüşünü duyamadığın,
Sesindeki heyecanı hissedemediğin her anda kahroldun mu yüz bin kere?
Başını iki elin,n arsına alanlardan oldun mu?
Lanet ettin mi kendine binlerce..
Alamadığın bir nefes gibi dizildi mi acın boğazına?
"SENİ ÖYLE ÇOK SEVİYORUM Kİ..
BİR BİLSEN,, BİR GÖRSEN İÇİMDEKİ SENİ"
Diye haykırmak geldi mi içinden?
"Ne gelirse senden gelsin,
Başımın tacısın,
Sen benim kara sevdamsın.
Yediğim her lokmanın katığısın "
Diye feryad etti mi yüreciğin?
Evet bir yıldız değilim kayamam belki...
Yaprak değilim kopamam dalımdan....
Ama bir can taşıyorum ki içimde,
Ondan uzak kalırsam YAŞAYAMAM!...