:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Bana Seni Yazdıran Yarım Kalmışlığındır...!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum. Aylar önce sensizliğe yazdığım şiiri
okudum, bir de dün gece yazdığımı... Hiç fark yok... Neden azalmıyorsun
bende? Neden gidişin dün gibi? Neden sana yazdığım her yazı, hep aynı yerde
tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim...
Kimseyi yokluğunda bu kadar özlemedim... ve şuna emin ol; hiç kimse, yok'ken
bu kadar sevilmedi... Benim karşıma "aşk" diye bu sonucu çıkaran, yarım
kalmış'lıktan başka bir şey değil, bunun farkındayım....

Ama iyi ama kötü, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin..... Bitmeyensin...
Ayrılığın adını koyamadık sevgilim. İşte bu yüzden kopamadık birbirimizden
bir türlü...... Ben yarım kalan ve adı konmayan hiç birşeyi unutmam...
unutamam..... içimde sızısı kalır. Ya herşey yaşanacağı yere kadar yaşanıp
sona ermeli ya da ayrılık sözkonusu olduğunda bir daha kimsenin çıtı
çıkmamalı! Biz bunu başaramadık, ayrılamadık! Sen yaşanıp da bitseydin eğer
hatrıma gelmezdin. Seni bu kadar yazılası yapan, yarım kalmışlığındır.....

O gecenin sabahında, ayrılığın aklına nerden geldiğini biliyorum...
Anlamıştın
benim soyut' a tutkun olduğumu... O yüzden gittin kim bilir... Sevilmek
için, güzel hatırlanmak için, kayıplara karışmayı tercih ettin... haklıydın
belki de... Olağan hiç birşeyi sevemedim ben hayatım boyunca..... Herkesin,
her an yaşadığı hiç birşeyi benimsemedim... Ben yaşadığım hiçbir aşkı
hayatın akışına bırakmadım. Bunu
yapanlar her zaman kaybeder... Zaman denilen kavram düşmanıdır aşkın... eğer
ortada aşk denen bir şey varsa, ne yapıp edip zamanı durdurmalı. Biz bunu
başaramadık.... oysa bu o kadar zor bir şey değildi sevgili... Farklı bir
dokunuş,
ağızdan çıkan ve bugüne kadar kullanılmamış bir söz yeterdi zamanı
durdurmaya..... Ben, aşktan söz açıldığında zamanı durduramayan kimseyi
sevemedim... Ondandır belki de varlığında sevemediğim insanları, yokluğunda
düşlemek.... Belki de onandır, yanındaylen yüreğinin gurbetine düştüğüm bir
sevgiliyi, sılasında özlemek.....

Yokluğun hiç de adil değil... beni yok ediyor, seni var ediyor sevdiğim.....
Evet seviyorum seni varlığına rağmen! Üç mevsim değişti bu şehirde ama ben
varlığınla-yokluğunun tezatını çözemedim... seni yaşamak istemiyorum! ....
öyle bir sen yarattım ki sen yokken, yaşanıldığı an yitirir anlamını... sen
yokken yarattığım sen, yasakladı sana dokunmamı... Sana düşman bir sen var
içimde.... seni senle savaştıryorum, olan bana oluyor...

Tam olarak hatırlamıyorum ama uzun zaman önce bir yerden duymuştum bu sözü,
"HANİ RUHLARIMIZ ÖPÜŞÜR YA? BAŞKASINDAYKEN AÄžZIMIZ..." şu an varlığınla
yokluğunun tezatını bu şekilde tanımlıyorum, seni senle savaştırırken mağlup
olan yüreğime... Birkaç ay geçtikten sonra, daha anlaşılır bir tanım
bulabilirim elbet ama şimdi gerçek olan bu; RUHLARIMIZ ÖPÜŞÜYOR SEVGİLİM...

Gidişin beni yaralamadı, aksine daha bir sevilir hale geldin... Varlığındaki
seni, yokluğundaki sen kadar sevemezdim... "Keşke sen yanımda oslaydın,
keşke bir şeyler yapıp da seninle zamanı durdursaydık" diye hayıflanmıyorum
artık..... Her ne kadar adı konmasa da bir kopuşun, her ne kadar vazgeçmeyi
beceremesek de, ayrılık ihtiyaçtandı bu hikayede.... Yazık! son sözü zaman
söyleyecek... Yazık! bu sefer hayatın acımasız akışına bıraktık aşkı... Ben
senden kalan ayrılığa bile yas tutamıyorum adam gibi! Bunu engelleyen senin
varlığın... ben bunca zaman yokluğundaki senle hayatı paylaşsaydım ve böyle
bir senle ayrılığı yaşasaydım, hiçbir şiir kolay kolay hayata döndüremezdi
beni... işte bu kadar güzeldir senin yokluğun... işte bu kadar ayrılğına
üzülmemi engelliyor varlığın.....
VARLIÄžININ CANI CEHENNEME, YOKLUÄžUNU ALMA BARİ.....