ufhh chook güzel olmus bu ya cok güzel anlatmıssın cnm bnm saol
tşklerrrr hilaallllllll tşk lerrrrrr sana yüreğine duygularına benliğineeeeee
Hatırla sevgili içinde koşar adım coşan sevişlerini...Sakin limanlara demir atmak isteyen gemimin çıpası havada kaldı... Uzun soluklu bir aşkı, bir kar tanesinin bir kartopuna ve ardından bir çığa dönüşmesi gibi yaşamak isterken, sağanak yağmurda ıslanıp, sırılsıklam kaldım yalnızlığımla...Çok yükseklere saklamıştım ben sevgimi, sen upuzun adımları yüklerken bacaklarına, dümdüz bir yol üzerinde koşup durdun boş yere...Başını kaldırıp bakmayı akıl edemedin göğün gülümseyen mavi gözlerine...Uzaklıkları hala ölçülerle sabitleyen bir düzene esirken sen, ben çok başka bir coğrafyada farklı bir iklimin estirdiği rüzgara dönüşmüştüm bile...İki kelimenin buluşamadığı cümleler, gökyüzüyle yeryüzü arasından çok daha uzak mesafelerin timsaliydi yüreğimde...Sen takılmışken bildik hikayelerin tanıdık işleyişine, ben bir masalın içinde sakince bekliyordum sessizlikle çoğalan çığlıklarımı gömüp göğsüme...
sennde herseyy gönlünce olsun cnmm
eyvallahhhh hilalll hepimizinnn gönlü mutlu ve hoş olsunnnnn
Gölgelerdeyim ihanetimin suçluluğuyla. Gölgelerdeyim merhametimin mağrurluğuyla... Ve yalnız gölgelerleyim yalnızlığımın sonsuzluğunda...
Kimi büyük, kimi küçük. Kimi efkarından kopkoyu, kimi gelin duvaklarındaki tüllerden daha ince. Kimi genç, kıpır kıpır, dört dönüyor odanın içinde. Kimi yılların bilgeliğiyle ağırbaşlı... Bu küçük hayatımda, büyük sandığım sorunları, hayatın anlamını bulduğum iki satır sözü paylaştık doyasıya harcarken dakikaları gençliğin umursamazlığıyla.
Kimi zaman üstüme gelirlerdi, karabasan gibi çökerlerdi buhran gecelerde... Meczup aklım çığlıklarla kaçmaya çabalardı boşu boşuna, bir benden kaçabilirdi oysa. Ben bir başıma, akılsız, erdemsiz, gölgelerle cenk ederdim odanın ortasında... Ve yorgun ama gururla, zaferle ayrılan ben olurdum harp meydanından. Bilirlerdi ölümden korkmazdım ki ben...
Kimi zaman en iyi dostlarımdı onlar benim. Saatlerce dinlerlerdi beni. Hiçbir şey sormadan, yargılamadan, öğüt vermeden... Dinlerlerdi beni, saatler önemli değildi ki bizim için. Gençliğin hovardalığındaydık çoğumuz; gençliğin baki, zamanın sonsuz göründüğü çağlarda. Geri kalanımız ise zaman kavramını çoktan aşmış...
Gözlerimi kapatıyorum, bir şarkının nakaratı takılıyor;
Kimi zaman bir çocuğum, bir müzik kutusu baş ucumda
Ve ayımın gözleri saydam,
Kimi zaman gardayım, yanımda bavulum
Yılgın ve ihtiyar
Ne zaman bir dosta gitsem evde yoklar...
Bu akşam konuşmuyor gölgeler, meraklı gözlerle monitörde doğan her yeni harfi dikkatle izliyorlar. Bilirlerdi benim deli olduğumu ama bunları anlatmak...
Başka birinin karakterine bürünmek, komik... ama ben komik bir kızım işte...
Kendin olabilmek, acı... ama ben acıların hayatın bir parçası olduğunun farkındayım işte...
Gölgelerdeyim ihanetimin suçluluğuyla. Gölgelerdeyim merhametimin mağrurluğuyla... Ve yalnız gölgelerleyim yalnızlığımın sonsuzluğunda...
Kumdan kaleler...Denize doğru...