07-01-2007, Saat: 10:25 PM
Düşünüyorumda bazen ne kadar çok şikayet edip duruyoruz hayattan.Herkes elbirliği etmiş te üstümüze geliyormuş gibi hissediyoruz boğuluyoruz yaşadıklarımızdan ve yaşayacaklarımızdan.Hepimizin dilinde bir sitem bin ah. Hiç kimse mutlu değil...
Kiminin evi eksik,kiminin arabası kiminin işi kiminin dostu ,kiminin kiminin ise hiçbir şeyi yok ama başını okşasan mutlu oluyor çocuk bir selam versen yüzünde güller açıyor.Canla başla işine sarılmış çift vardiya çalışıp evine gelmiş karşısında eşini çocuğunu gördüğü için mutlu insanlar da var.Soğukta donmuş ellerini sıcacık çayının buharında ısıtan gevreğinden ısırdığı her lokma için duacı insanlar var.
İÇLERİ SICACIK,SEVGİ DOLU...
Pek çok şeye sahip olup ta hala sahip olamadıkları için bugünlerini,sevdiklerini ihmal etme pahasına da olsa para kazanma hırsına düşmüş kalabalıklar haline gelmeye başladık .Ne acı.
Hiçbir şey bizi mutlu etmemeye başlıyor farkında mıyız?Hep daha fazlasına göz dikiyor elimizde olanları değersiz bir paçavra gibi bir kenara bırakıyoruz.Modası geçiveriyor elde ettiklerimizin.
Biz nasıl böyle tüketici olduk? Ailemiz sevdiklerimiz değer verdiklerimiz ne zaman ikinci sıraya geçiverdiler.
Neden farkedemiyoruz sevgiyi sevdiklerimizi kaybettiğimizi.Kalpleri yalnızlıklara hapsedip neden hep böyle kavga eder olduk hayatla? Neden elimizin ucuyla iş yapar olduk? Neden mutlu olamıyoruz neden ?
Başkaları gibi görünmek kendimiz olmanın önüne geçmiş başkalarının yarattığı bir kimliğe bürünmüşüz ne kendimiz olabiliyoruz ne o kimliğin içini doldurabiliyoruz.Kıyafetlerimiz kişiliğimizin önüne geçmiş.Yaşam yormuş çünkü yaşamı biz, bize engel olsun diye yaşanır sanmışız inanamıyorum.
Başkasının yazdığı senaryolarda figüranlık yapıyorken gülüyorum sanmışız ağlıyorum seviyorum sahip oluyorum sanmışız.Kral rolünü oynayıp ta bir soğana çalıştığını farkeden emektar oyuncu gibi film bittiğinde ihmal ettiklerimizin ihanetiyle ağlıyoruz şimdi.
Kiminin evi eksik,kiminin arabası kiminin işi kiminin dostu ,kiminin kiminin ise hiçbir şeyi yok ama başını okşasan mutlu oluyor çocuk bir selam versen yüzünde güller açıyor.Canla başla işine sarılmış çift vardiya çalışıp evine gelmiş karşısında eşini çocuğunu gördüğü için mutlu insanlar da var.Soğukta donmuş ellerini sıcacık çayının buharında ısıtan gevreğinden ısırdığı her lokma için duacı insanlar var.
İÇLERİ SICACIK,SEVGİ DOLU...
Pek çok şeye sahip olup ta hala sahip olamadıkları için bugünlerini,sevdiklerini ihmal etme pahasına da olsa para kazanma hırsına düşmüş kalabalıklar haline gelmeye başladık .Ne acı.
Hiçbir şey bizi mutlu etmemeye başlıyor farkında mıyız?Hep daha fazlasına göz dikiyor elimizde olanları değersiz bir paçavra gibi bir kenara bırakıyoruz.Modası geçiveriyor elde ettiklerimizin.
Biz nasıl böyle tüketici olduk? Ailemiz sevdiklerimiz değer verdiklerimiz ne zaman ikinci sıraya geçiverdiler.
Neden farkedemiyoruz sevgiyi sevdiklerimizi kaybettiğimizi.Kalpleri yalnızlıklara hapsedip neden hep böyle kavga eder olduk hayatla? Neden elimizin ucuyla iş yapar olduk? Neden mutlu olamıyoruz neden ?
Başkaları gibi görünmek kendimiz olmanın önüne geçmiş başkalarının yarattığı bir kimliğe bürünmüşüz ne kendimiz olabiliyoruz ne o kimliğin içini doldurabiliyoruz.Kıyafetlerimiz kişiliğimizin önüne geçmiş.Yaşam yormuş çünkü yaşamı biz, bize engel olsun diye yaşanır sanmışız inanamıyorum.
Başkasının yazdığı senaryolarda figüranlık yapıyorken gülüyorum sanmışız ağlıyorum seviyorum sahip oluyorum sanmışız.Kral rolünü oynayıp ta bir soğana çalıştığını farkeden emektar oyuncu gibi film bittiğinde ihmal ettiklerimizin ihanetiyle ağlıyoruz şimdi.