07-18-2007, Saat: 10:48 PM
Gittin, beni bende bıraktın.
Umudum olmuştun bir solukluk, dinlendim.
Acımın en koyusunu beyaza çevirdin.
Oysa, hani bazen tam uykuya dalarken düşersin bir boşluğa irkilirsin.
Öyleyim şimdi.
Eylül dolunayı bu gece son dolunay kışa varmadan bir yazıda okudum.
Işıltılı gecelere paydos, puslu, gri gecelere merhaba...
Eylül dolunayı ışıt yüreğimi son kez.
Karalara merhaba demeden son kez aydınlat içimi.
Sevdamın gözlerini göreyim ışık ışık.
Evet veda ışıltılı gecelere, benim de sana yürek vedam olsun bu gece.
Sevdama veda edemem ama çok iyi biliyorum.
O hep içimde sen bilsen de bilmesen de...
Benim için dolunaya bak ne olursun sevdiğim...
Buna bile değmeyecek miydi bu yüreğim?
İçimdeki acı öyle bir sarmış ki bedenimi.
Yaşamla ölüm arasındaki çizgideyken bile seni düşünüyorum.
Dakikalar geçmiyor, saatlere telefona bakmaktan yoruldum.
Bu kadar yanımda bu kadar canımdayken neden uzaksın?
Neden yoksun?
GÜNEŞin şu parlaklığı bile bana ne kara şimdi.
Ne değişecek seni sevsem demiştin ya.
Öyle çok şey değişecekti ki oysa.
Yaşama umudum olacaktı bu sevgin.
Sevgime karışacaktı, çoğalacak, akacak akacaktı...
Tekrar tekrar yaşamak, tekrar tekrar ölmek sende.
Gittim mi?
Sor yüreğine...
Bırakıp gidersem seni , yağmurlar canımı alsın.
Hep bende sen olacaksın.
Yine kahverengi gözlerine bakmayı, karışık saçlarını bir gün karıştırmayı hayal edeceğim.
Sevgim seni korusun.
Yüreğin huzur bulsun ömür boyu.
Paramparça ettiğin ruhum, kalbim hep seni sevecek... ...
Gözyaşlarımla süsledim bu yazımı, yüreğimdir iyi bak emi...