07-23-2007, Saat: 08:15 PM
Seni görmediğim zamanlarda bile, hani o hiç dokunmadığım günlerde bile düşünmedim yüreğimden koparıp atmayı. Kelimelerim çığlığa dönüştüğünde, kaybolduğunda karanlığın içinde, sen duymadığında duyamadığında dahi seslenmekten vazgeçmedim..
Sevdaya dahil ne varsa alıp ta gittin.. Hatta yüreğimin sen olan yanını da. Şimdi sana her gelişimde bir parçasını daha bırakıyorum yüreğimin. Zaman geçtikçe hiç kalmayacağım, biteceğim biliyorum..
Senin göremediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım, gözlerim karanlığının tam ortasına bakıyor. Karanlığına gelmek belki benim aydınlığım olacak, belki ben de gömüleceğim senin karanlığına.
Sensizim sanma beni, hayallerimde seninleyim. Ellerinden tutuyorum hala sıcacık. İlk bakışın mıhlanmış gözlerimde, son bakışını hatırlamak bile istemiyorum. Yüzüne dokunuyorum, sen bilmediğim dünyalarda uyurken. Sensizliğe yanmalara alışmışım sanki. Sensizlikle yaşarken de sevmeyi öğrenmişim seni.
Bazen belli belirsiz sesini duyuyorum uzaklardan. O zamanlar kapatıp gözlerimi, bütün dünyayı, sana söylemediğim, söyleyemediğim tüm kelimelerimi susturup seni dinliyorum.. Bana bir şeyler söyleyecekmişsin gibi geliyor, hiç bilmediğim, duymadığım şeyler..
Kimbilir hangi bilmediğim alemin ortasındasın.. En son ne zaman değdi mutluluk sana? Bana değmiyor.. Sadece değiyormuş gibi yapıp geçiyor..
Açıyorum gözlerimi dünyama dönüyorum... Sensizliğe dönmek ne kadar zor. Sen bilemezsin.. Yokluğunda görmedin ki beni, görmedin ki dünyamın rengini. Senin var olduğun zamanlardaki gibi mavi değil artık dünyam. Her yanım griye boyanmışçasına belirsiz..
Korkularımı büyütüyor zaman azaltacağı yerde. Sana gelme düşüncesi her bir zerremi sarıyor. Kurtulamıyorum. Kurtulamadıkça korkuyorum.. Seni bensiz yaşatamayacağım, biliyorum. Belki hayata sırf bu yüzden tutunmaya çalışıyorum sıkı sıkı. Eğer bir kez daha düşersem, ayağa kalkamayacağım, hissediyorum.
Son bir şansım daha var.. Ya bu sensiz sevdanın yangınlarına atacağım kendimi, ya da arkamı dönüp gidedeğim kendi alemime. Ama bir adım bile atamıyorum. Öylece durup bekliyorum..
Uzak dünyaların sonsuz sevdası... İçim acıyor. Sensizliğin ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Fark ediyorum ki sensizlik diye bir şey yok aslında.. Senin varlığındaki "ben"i sen zannetmişim yokluğunda.. Seni verdikten sonra karanlıklara, kendi kendimin ölümü olmuşum ben. Acı olmuşum..
Artık ben gidiyorum...
Belki sensizliğin yollarında yürürken ıssız olacağım, tek başıma olacağım.. Belki de sevdalar çıkacak önüme. Kimi zaman sarıp yaralarımı, kimi zaman acıtıp kanatacaklar. Zaman zaman sevdana yanacağım yine, kimbilir.. Ama korkularımı yük etmeyeceğim kendime bu yolculukta.
Yüreğimin senin olan yanını, yine sende bırakacağım.. Bende kalan yanından yeni bir ben yaratacağım..
Bende bittin sanma sakın.. Yok olmadın hala benim için..
Ben seni tıpkı adın gibi, kalbimin sonsuzluğuna gömdüm..
Sevdaya dahil ne varsa alıp ta gittin.. Hatta yüreğimin sen olan yanını da. Şimdi sana her gelişimde bir parçasını daha bırakıyorum yüreğimin. Zaman geçtikçe hiç kalmayacağım, biteceğim biliyorum..
Senin göremediğin bir uçurumun kenarında ayaklarım, gözlerim karanlığının tam ortasına bakıyor. Karanlığına gelmek belki benim aydınlığım olacak, belki ben de gömüleceğim senin karanlığına.
Sensizim sanma beni, hayallerimde seninleyim. Ellerinden tutuyorum hala sıcacık. İlk bakışın mıhlanmış gözlerimde, son bakışını hatırlamak bile istemiyorum. Yüzüne dokunuyorum, sen bilmediğim dünyalarda uyurken. Sensizliğe yanmalara alışmışım sanki. Sensizlikle yaşarken de sevmeyi öğrenmişim seni.
Bazen belli belirsiz sesini duyuyorum uzaklardan. O zamanlar kapatıp gözlerimi, bütün dünyayı, sana söylemediğim, söyleyemediğim tüm kelimelerimi susturup seni dinliyorum.. Bana bir şeyler söyleyecekmişsin gibi geliyor, hiç bilmediğim, duymadığım şeyler..
Kimbilir hangi bilmediğim alemin ortasındasın.. En son ne zaman değdi mutluluk sana? Bana değmiyor.. Sadece değiyormuş gibi yapıp geçiyor..
Açıyorum gözlerimi dünyama dönüyorum... Sensizliğe dönmek ne kadar zor. Sen bilemezsin.. Yokluğunda görmedin ki beni, görmedin ki dünyamın rengini. Senin var olduğun zamanlardaki gibi mavi değil artık dünyam. Her yanım griye boyanmışçasına belirsiz..
Korkularımı büyütüyor zaman azaltacağı yerde. Sana gelme düşüncesi her bir zerremi sarıyor. Kurtulamıyorum. Kurtulamadıkça korkuyorum.. Seni bensiz yaşatamayacağım, biliyorum. Belki hayata sırf bu yüzden tutunmaya çalışıyorum sıkı sıkı. Eğer bir kez daha düşersem, ayağa kalkamayacağım, hissediyorum.
Son bir şansım daha var.. Ya bu sensiz sevdanın yangınlarına atacağım kendimi, ya da arkamı dönüp gidedeğim kendi alemime. Ama bir adım bile atamıyorum. Öylece durup bekliyorum..
Uzak dünyaların sonsuz sevdası... İçim acıyor. Sensizliğin ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Fark ediyorum ki sensizlik diye bir şey yok aslında.. Senin varlığındaki "ben"i sen zannetmişim yokluğunda.. Seni verdikten sonra karanlıklara, kendi kendimin ölümü olmuşum ben. Acı olmuşum..
Artık ben gidiyorum...
Belki sensizliğin yollarında yürürken ıssız olacağım, tek başıma olacağım.. Belki de sevdalar çıkacak önüme. Kimi zaman sarıp yaralarımı, kimi zaman acıtıp kanatacaklar. Zaman zaman sevdana yanacağım yine, kimbilir.. Ama korkularımı yük etmeyeceğim kendime bu yolculukta.
Yüreğimin senin olan yanını, yine sende bırakacağım.. Bende kalan yanından yeni bir ben yaratacağım..
Bende bittin sanma sakın.. Yok olmadın hala benim için..
Ben seni tıpkı adın gibi, kalbimin sonsuzluğuna gömdüm..