07-24-2007, Saat: 08:10 PM
BİR ZAMANLARIM BİR ZAMANLARIMDA KALDI
"Seni duyuyorum, ama korkuyorum, düşmek istemiyorum"
Bir zamanlarım bir zamanlarımda kaldı.
Bir zamanlar yazdığım bir şiirde;
Bir garip ÇIÄžLIK' tı benim ki
Duyan anlamadı
Anlayabilecek olan tınmadı
Garip ÇIÄžLIÄžIM benim
Sesini çıkarmadı...
Demişim..
Hani bilir misiniz, görünmez olmak, yok olmak, tüm varlığını tüm varlıklardan çekmek ister bazen insan. Kim bilir, belki yaşadıklarındaki acının sesini karşı dağa duyuramamaktan yorgun düşünce saklanmakla, yitip gitmekle ses çıkarabileceğini sanmanın işkencesini aslında kendisine yaşattığı anlar vardır bazen insanın. Ne acı, çığlıklarının garipliğini fark ettiğinde onu susturmuştur.
İşte öyle bir andı.
Sesime ağlıyordum.
Acınıyordum.
Yükümü yüklenmiş bir dağ yoluna çıkmıştım, zirveden kendimi bırakacaktım ufuklarıma, umudum sonsuzdu. Ayaklarım hedefe yaklaşmanın o kulak ardı edilen acısıyla sızlarken "O"nu gördüm.
Adam.
Gözlerinden kan akıyordu. Zirveden bana akan ışık, geldi onun kirpiklerinde durdu. Durdum. Öylece ona baktım, sadece kirpiklerini gördüm, üzerinde benim ışığım olan kirpiklerini ve gözleri kanıyordu. Hiç konuşmadı, konuşmadık. Önünde bir çocuk cesedi vardı, çocuğa bakamadım, gözlerim adamın gözlerinde kalakaldım.
O bir umut yolcusuydu, zirveye beş kala bitmişti, aynı yerde bende bittim. Çöktüm yanına. Biz ikimiz ayni zirveye doğru yol alan iki yolcuyduk, farkında olmadan onun gittiği patikadan onu takip etmiş olmalıydım,
Yolumun bir yerinde onun kaderi beni durdurmuştu. Tüm umudum yolumun onunla kesiştiği yerde öldü, anlam yitti, uçmak özlemi aldı başını gitti. Ardımda bıraktığım, önümde beni bekleyen ne varsa hiçbirisi aklıma gelmiyordu, sadece onun gözlerine bakıyordum. Biliyordum, görüyordum, okuyordum tüm yarımlarını, acıyordu. Eksik ve yarımlara lanet ettim, ellerimi zirveye doğru açarak bağırdım, uçmak istemiyoruuuuuummm.
Bulutlar dondu, kuşlar kanat çırpmadı, dağ duymadı, sesim sustu. O sırada gözüm çocuğa ilişti, çocuk bendim.
İşte öyle bir andı.
Diz çöktüm sessizce sesime ağladım.
Acınıyordum.
Böyle sürmeli miydi?
"Seni duyuyorum, ama korkuyorum, düşmek istemiyorum"
Bir zamanlarım bir zamanlarımda kaldı.
Bir zamanlar yazdığım bir şiirde;
Bir garip ÇIÄžLIK' tı benim ki
Duyan anlamadı
Anlayabilecek olan tınmadı
Garip ÇIÄžLIÄžIM benim
Sesini çıkarmadı...
Demişim..
Hani bilir misiniz, görünmez olmak, yok olmak, tüm varlığını tüm varlıklardan çekmek ister bazen insan. Kim bilir, belki yaşadıklarındaki acının sesini karşı dağa duyuramamaktan yorgun düşünce saklanmakla, yitip gitmekle ses çıkarabileceğini sanmanın işkencesini aslında kendisine yaşattığı anlar vardır bazen insanın. Ne acı, çığlıklarının garipliğini fark ettiğinde onu susturmuştur.
İşte öyle bir andı.
Sesime ağlıyordum.
Acınıyordum.
Yükümü yüklenmiş bir dağ yoluna çıkmıştım, zirveden kendimi bırakacaktım ufuklarıma, umudum sonsuzdu. Ayaklarım hedefe yaklaşmanın o kulak ardı edilen acısıyla sızlarken "O"nu gördüm.
Adam.
Gözlerinden kan akıyordu. Zirveden bana akan ışık, geldi onun kirpiklerinde durdu. Durdum. Öylece ona baktım, sadece kirpiklerini gördüm, üzerinde benim ışığım olan kirpiklerini ve gözleri kanıyordu. Hiç konuşmadı, konuşmadık. Önünde bir çocuk cesedi vardı, çocuğa bakamadım, gözlerim adamın gözlerinde kalakaldım.
O bir umut yolcusuydu, zirveye beş kala bitmişti, aynı yerde bende bittim. Çöktüm yanına. Biz ikimiz ayni zirveye doğru yol alan iki yolcuyduk, farkında olmadan onun gittiği patikadan onu takip etmiş olmalıydım,
Yolumun bir yerinde onun kaderi beni durdurmuştu. Tüm umudum yolumun onunla kesiştiği yerde öldü, anlam yitti, uçmak özlemi aldı başını gitti. Ardımda bıraktığım, önümde beni bekleyen ne varsa hiçbirisi aklıma gelmiyordu, sadece onun gözlerine bakıyordum. Biliyordum, görüyordum, okuyordum tüm yarımlarını, acıyordu. Eksik ve yarımlara lanet ettim, ellerimi zirveye doğru açarak bağırdım, uçmak istemiyoruuuuuummm.
Bulutlar dondu, kuşlar kanat çırpmadı, dağ duymadı, sesim sustu. O sırada gözüm çocuğa ilişti, çocuk bendim.
İşte öyle bir andı.
Diz çöktüm sessizce sesime ağladım.
Acınıyordum.
Böyle sürmeli miydi?