07-29-2007, Saat: 02:08 AM
Elimde kalem senli birşeyler yazmak isterken, hani küçüklüğümüzde defter kenarlarına yaptığımız süsler vardır ya, onlarla dolduruyorum kağıdın her yanını...
" SEN BİR YERLERDE BEN BİR ŞEHİRDE AKŞAM OLUNCA BENİ HATIRLA!..."
Seninle konuşur gibi konuşmak istiyorum kağıtla...
Ama olmuyor cümlelerim kenar süslerinin arasında asılı kalıyor!...
Aklımdan deli fikirler geçiyor, sonra kendi düşüncelerime oturup kendim gülüyorum, yok olmaz diye...
O en sevdiğim resmini açıyorum, bakıyor, bakıyor, sonra susuyorum!!!...
Ben senin resimlerini değil ki, ruhunu özlüyorum, bunu bal gibi biliyorum!... Cümlelerini, paragraflarını, onlara kattığın manayı seviyorum, bunu ben bal gibi biliyorum ama kimbilir sen bilmiyorsun?...
Aklıma yolculuklar geliyor, yolun sana varacağını bildiğimden iptal ediyorum tüm biletleri...
Korkuyorum, geldiğim de, seni gördüğüm de, içimdeki seni bulamıyacağımdan çok korkuyorum İNAN!... Yokluğun da, içimde büyüyen sen, sana benziyor mu, kestiremediğimden çok korkuyorum!!!...
Bir kartalın ki kadar keskin bakışların, bakıyor mu başkalarına?...
Düşüncesi bile kanımı donduruyor, iliklerime kadar üşüyorum, O AN!!!...
Seni düşünmeye başlayınca, hani derler ya, kelimenin tam anlamıyla çin işkencesi yapıyorum kendime, olabileceklerin en acısını düşünerek!...
Sonra durup düşünüp içime düşürdüğüm yangınlara, yine kendim su serpiyorum...
Hayalinle, hasretimin sınırlarını ölçüyorum!!!
Öyle bir an gelecek ki, hasretimin sınırı bulunduğum şehrin sınırlarını aşacak, yolculukları göze alıp sana koşacağım!!!
Sonu, hayalimdeki seni kaybetmek bile olsa ( belki de olmaz), göze alacağım bunu!!!
Göze alacağım!...