08-01-2007, Saat: 02:33 AM
Aşk-Aşk-Aşk
Ey aşk!
Bülbül değilsin ki seni dinlesem
Suda değilsin ki bir kere içsem
Ateş mi desem o da değilsin
Niye beni yakıyorsun?
Ey aşk!
Ulusum var benim gelir Asya dan
Sen nereden geliyorsun tanınmadan
Uçan kuş değil gelen ok değilsin
Adamı vuruyorsun kalbinin tam on ikisinden
Söz etmiyorsun geçmişinden, geleceğinden
Kimliğini bildirmiyorsun
Sen ne tanınmaz şeysin?
Olsana tanıtanlardan
EY AŞK
Yaz mevsimi desen inanmıyorum!
Sana kışsın desem dondurmuyorsun!
Bahar desem sana çiçek açmıyorsun!
Geriye kaldı bir tane soldurmuyorsun!
Hangi mevsimdensin?
Nereden gelmesin?
Söyle bir kere? bende bileyim
Sen nelere kadirsin? Bilmiyorum?
Ey aşk
Gören gözleri görmez edersin
Garip hastalara şifalar dilersin
Peki
Doktor musun sen?
Değilsin
Söyle bana sen kimsin?
Ey aşk!
Külüm yok, dumanım yok
Yanıyorum orta yerde ateş yok
Her geçen gün eriyorum benden gidenler pek çok
Söyle bana? Belam mısın?
EY AŞK
Ey aşk!
Şeker değilim suda erisem
Yağ, hiç değilim tavaya girsem
Bal ise hiç değilim dillerde erisem
Şu birkaç gün içinde eriyerek ben
Tanınmaz oldum o gün bu günlerden
Nesin? Bana söylesen?
EY AŞK
Ey aşk!
Su var orada görüyorum ben
Susuzluğum artıyor dünden bugünden
Bir damla içirtmiyorsun ne zalimsin sen?
Kimsin?
İn misin?
Cin misin?
Söyle bana EY AŞK? SÖYLESENE SEN?
Ey aşk!
Ne dereyim ben ne de ırmağım
Akıyor göz yaşım durdu dimağım
Derdi mi verdin? Şifayı gizledin
Ne istiyorsun? Söyle? Ne edeyim?
EY AŞK
Ey aşk!
Bu garip kuşun yuvasını sen
Yap gidiyorum takatten yoksunum ben
Yapmayacak mısın? Söyle niye sen?
Çok zalimsin
EY AŞK
Ey aşk!
Sen beni kuş yaptın uçamıyorum
Her kanat darbesinde gark oluyorum
O sevgiliye ulaşamıyorum
Kanadı verdinde uçurtmuyorsun
Ne zalimsin?
EY AŞK
Ey aşk!
Dost değilsin ki kapımı açayım
Arkadaş değilsin ki selam vereyim
Sevgilim hiç değilsin sana yanayım
Mektuplar yazayım
EY AŞK
Ey aşk!
Yılan bile su içerken dokunmaz insana
İçtiğim şarabı da bir zamanlar sen getirtmiştin gene bana
İnsan sözünden döner mi ama?
Başka şarap taşımaz artık bu bardakta
Bırak kalsın o benim kabımda
El verip sır edip uzaklaşmakta
Gene bir hünerin var senin bunda da
Elveda dedim göz yaşı döktüm
Bel bağlayarak saçlarımı söktüm
Kırk yıllık şarabı nereye döktüm?
EY AŞK
Ey aşk!
Ben koskoca vatandım
Sanıyordum fetih edilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Narlarım, çamlarım
Kaybettim onları göremiyorum
Ölüm değilsin ne de Azrail?
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
Koskoca bir memleketim
Sanıyorum fethedilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda Eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Çamlarım, narlarım
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
EY AŞK
Ey aşk
Söylenişin tatlıda
Diş biletirsin eski dostlara
Hiç düşmez ağızlarda
“Tapılacak kadısın aşığım sana”
“Başka birini görmez gözüm dünyada”
Diyerek çalarsın bu kapıları
Açmam diyecek biri çıkar mı?
BU DÜNYADA SIRRINI ÇÖZEMEDİM
İSMİN YİNE KARŞIMDA
AŞK-AŞK -AŞK
Ey aşk!
Bülbül değilsin ki seni dinlesem
Suda değilsin ki bir kere içsem
Ateş mi desem o da değilsin
Niye beni yakıyorsun?
Ey aşk!
Ulusum var benim gelir Asya dan
Sen nereden geliyorsun tanınmadan
Uçan kuş değil gelen ok değilsin
Adamı vuruyorsun kalbinin tam on ikisinden
Söz etmiyorsun geçmişinden, geleceğinden
Kimliğini bildirmiyorsun
Sen ne tanınmaz şeysin?
Olsana tanıtanlardan
EY AŞK
Yaz mevsimi desen inanmıyorum!
Sana kışsın desem dondurmuyorsun!
Bahar desem sana çiçek açmıyorsun!
Geriye kaldı bir tane soldurmuyorsun!
Hangi mevsimdensin?
Nereden gelmesin?
Söyle bir kere? bende bileyim
Sen nelere kadirsin? Bilmiyorum?
Ey aşk
Gören gözleri görmez edersin
Garip hastalara şifalar dilersin
Peki
Doktor musun sen?
Değilsin
Söyle bana sen kimsin?
Ey aşk!
Külüm yok, dumanım yok
Yanıyorum orta yerde ateş yok
Her geçen gün eriyorum benden gidenler pek çok
Söyle bana? Belam mısın?
EY AŞK
Ey aşk!
Şeker değilim suda erisem
Yağ, hiç değilim tavaya girsem
Bal ise hiç değilim dillerde erisem
Şu birkaç gün içinde eriyerek ben
Tanınmaz oldum o gün bu günlerden
Nesin? Bana söylesen?
EY AŞK
Ey aşk!
Su var orada görüyorum ben
Susuzluğum artıyor dünden bugünden
Bir damla içirtmiyorsun ne zalimsin sen?
Kimsin?
İn misin?
Cin misin?
Söyle bana EY AŞK? SÖYLESENE SEN?
Ey aşk!
Ne dereyim ben ne de ırmağım
Akıyor göz yaşım durdu dimağım
Derdi mi verdin? Şifayı gizledin
Ne istiyorsun? Söyle? Ne edeyim?
EY AŞK
Ey aşk!
Bu garip kuşun yuvasını sen
Yap gidiyorum takatten yoksunum ben
Yapmayacak mısın? Söyle niye sen?
Çok zalimsin
EY AŞK
Ey aşk!
Sen beni kuş yaptın uçamıyorum
Her kanat darbesinde gark oluyorum
O sevgiliye ulaşamıyorum
Kanadı verdinde uçurtmuyorsun
Ne zalimsin?
EY AŞK
Ey aşk!
Dost değilsin ki kapımı açayım
Arkadaş değilsin ki selam vereyim
Sevgilim hiç değilsin sana yanayım
Mektuplar yazayım
EY AŞK
Ey aşk!
Yılan bile su içerken dokunmaz insana
İçtiğim şarabı da bir zamanlar sen getirtmiştin gene bana
İnsan sözünden döner mi ama?
Başka şarap taşımaz artık bu bardakta
Bırak kalsın o benim kabımda
El verip sır edip uzaklaşmakta
Gene bir hünerin var senin bunda da
Elveda dedim göz yaşı döktüm
Bel bağlayarak saçlarımı söktüm
Kırk yıllık şarabı nereye döktüm?
EY AŞK
Ey aşk!
Ben koskoca vatandım
Sanıyordum fetih edilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Narlarım, çamlarım
Kaybettim onları göremiyorum
Ölüm değilsin ne de Azrail?
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
Koskoca bir memleketim
Sanıyorum fethedilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda Eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Çamlarım, narlarım
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
EY AŞK
Ey aşk
Söylenişin tatlıda
Diş biletirsin eski dostlara
Hiç düşmez ağızlarda
“Tapılacak kadısın aşığım sana”
“Başka birini görmez gözüm dünyada”
Diyerek çalarsın bu kapıları
Açmam diyecek biri çıkar mı?
BU DÜNYADA SIRRINI ÇÖZEMEDİM
İSMİN YİNE KARŞIMDA
AŞK-AŞK -AŞK