08-01-2007, Saat: 01:02 PM
gidişin nasıl bir ağırlık bilemezsin kalbimde, arkanı dönüp gidişin hiç aklımdan çıkmıyor ki...
yine sensizliğimin kıyısına oturduğum sıradan gecelerden birindeyim. sensizlik gibi gecelere hükmediyor gözlerinin buğulu anımsayışları hala, ellerinin sıcaklığını hissediyorum hala avuçlarımda...
böyle bir geceydi hatırlarmısın,
bu aşkın sonu yok bitsin demiştin...
elini elimden usulca çekip,
gözünde yaşlarla çekip gitmiştin...
yalnızlığına sarılıyorum, unuttum derken tekrar tekrar yüzüm sana dönüyor, yüzümü saklıyorum yalnızken bile...
nefretle karıştırıyorum aşkına meze yapıyorum ihanetini. kendime sarılıyorum öfkemi yutuyorum derken, hep seni içime alıyorum farketmeden. kaçamıyorum senin çocuksu güzelliğinden, sana hala dayanamıyorum. direnmek beynime işlemiyor, yüreğime asla söz geçiremiyor kahretsin şu aklım, hep seni düşünüyorum...
önce aşkımıza ihanetine takılıyorum, nefretimi kusuyorum aynalara. sana söyleyemediklerim bir yığın oluşturdu içimde.
yüzüne haykıramadım ki senden nasıl nefret ettiğimi.
içimdekileri nasıl dışa vuracağım bilemezken, birgün karşımdaydın ansızın. afalladım önce, sonra toparlandım, dilim çözüldü biranda nefretim siyahlaşmış gözlerimden fışkırdı.
deydimi bırakıp gitmene dedim. yapamadım dedin, başkasında aradım seni ama asla sen gibi olamadı, sen gibi sevilmedi dedin.
ne fark eder ki artık, sen beni o yeni arayışların için bıraktın. sonu yok dedin, bana söz hakkı tanımadım. tek başına bu aşkın sonu yok dedin, gittin...
aradığın aşkı söyle buldun mu...
benden uzaklarda mesut oldun mu...
kendine yeni bir dünya kurdun mu...
sen benim dünyamı yıkıpta gittin...
şimdi gelmiş deymedi diyorsun, asla sen gibi olmadı diyorsun hiçkimse. umduğunu bulamadın yazık ki onun için geri dönmek istiyorsun. ben bu kadar severken seni, neden bu kadar basitleştiriyorsun ki aşkımı...
(koyu renkli kısımlar emel sayının hatırlarmısın adlı parçasından alınmıştır)
yine sensizliğimin kıyısına oturduğum sıradan gecelerden birindeyim. sensizlik gibi gecelere hükmediyor gözlerinin buğulu anımsayışları hala, ellerinin sıcaklığını hissediyorum hala avuçlarımda...
böyle bir geceydi hatırlarmısın,
bu aşkın sonu yok bitsin demiştin...
elini elimden usulca çekip,
gözünde yaşlarla çekip gitmiştin...
yalnızlığına sarılıyorum, unuttum derken tekrar tekrar yüzüm sana dönüyor, yüzümü saklıyorum yalnızken bile...
nefretle karıştırıyorum aşkına meze yapıyorum ihanetini. kendime sarılıyorum öfkemi yutuyorum derken, hep seni içime alıyorum farketmeden. kaçamıyorum senin çocuksu güzelliğinden, sana hala dayanamıyorum. direnmek beynime işlemiyor, yüreğime asla söz geçiremiyor kahretsin şu aklım, hep seni düşünüyorum...
önce aşkımıza ihanetine takılıyorum, nefretimi kusuyorum aynalara. sana söyleyemediklerim bir yığın oluşturdu içimde.
yüzüne haykıramadım ki senden nasıl nefret ettiğimi.
içimdekileri nasıl dışa vuracağım bilemezken, birgün karşımdaydın ansızın. afalladım önce, sonra toparlandım, dilim çözüldü biranda nefretim siyahlaşmış gözlerimden fışkırdı.
deydimi bırakıp gitmene dedim. yapamadım dedin, başkasında aradım seni ama asla sen gibi olamadı, sen gibi sevilmedi dedin.
ne fark eder ki artık, sen beni o yeni arayışların için bıraktın. sonu yok dedin, bana söz hakkı tanımadım. tek başına bu aşkın sonu yok dedin, gittin...
aradığın aşkı söyle buldun mu...
benden uzaklarda mesut oldun mu...
kendine yeni bir dünya kurdun mu...
sen benim dünyamı yıkıpta gittin...
şimdi gelmiş deymedi diyorsun, asla sen gibi olmadı diyorsun hiçkimse. umduğunu bulamadın yazık ki onun için geri dönmek istiyorsun. ben bu kadar severken seni, neden bu kadar basitleştiriyorsun ki aşkımı...
git, hiç karşılaşmadık varsayalım seninle. bir yabancısın artık, başka gözlere baktığın anları düşünmek bile beni derinden yaralıyor.
hiçbir affı yok bu gidişinin, gelişinin de hiçbir teselli edişi yok artık benim için...
bittin...
beni de tükettin, kahretsin birde ben seni kendimde tüketebilsem...
hiçbir affı yok bu gidişinin, gelişinin de hiçbir teselli edişi yok artık benim için...
bittin...
beni de tükettin, kahretsin birde ben seni kendimde tüketebilsem...
(koyu renkli kısımlar emel sayının hatırlarmısın adlı parçasından alınmıştır)