08-20-2007, Saat: 08:49 PM
Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor:
– "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler "Ey Allah'ın Resûlü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm saydı:
- Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,
- Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,
- Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
- Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;
- Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;
- Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.
- Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;
- (Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet ettiği;
- (Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;
- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;
- (San'at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve flim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;
- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin." (Tirmizi, Fiten 39, (2211); Kütüb-i Sitte 5010 Hadis)
***
Şimdi yukarıda bahsi geçen Hadis-i Şerifi tekrar tekrar okuyup kendimizi muhasebe etmenin zamanı gelmiş, geçmektedir..!
Asırlar önce Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) Efendimiz tarafından haber verilen musibet alametlerinin hemen hepsi gerçekleşmiş vaziyettedir. Demek ki; şartlar oluşmuş, Allah’ın karar verdiği zaman beklenmektedir. O zamanın ne zaman olduğu herkesçe meçhul ama, o zamanın; her an olabileceği de akıldan uzak tutulmamalıdır. Musibetler ard arda gelmeden, Allah’ın musibet ve gazabından korunmanın yolu; Allah’ın rahmet ve merhametine sığınmaktır. Aleyhimize oluşan şartları tekrar lehimize çevirmenin yolu, oluşan şartların değişmesine bağlı olduğuna göre; önce kendi halimizi değiştirmek zorundayız. Bu Allah’ın emridir ve kanunudur.
Ra’d suresi 11 Ayette şöyle buyurulmuştur;
“İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.”
– "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler "Ey Allah'ın Resûlü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm saydı:
- Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,
- Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,
- Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
- Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;
- Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;
- Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.
- Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;
- (Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet ettiği;
- (Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;
- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;
- (San'at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve flim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;
- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin." (Tirmizi, Fiten 39, (2211); Kütüb-i Sitte 5010 Hadis)
***
Şimdi yukarıda bahsi geçen Hadis-i Şerifi tekrar tekrar okuyup kendimizi muhasebe etmenin zamanı gelmiş, geçmektedir..!
Asırlar önce Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) Efendimiz tarafından haber verilen musibet alametlerinin hemen hepsi gerçekleşmiş vaziyettedir. Demek ki; şartlar oluşmuş, Allah’ın karar verdiği zaman beklenmektedir. O zamanın ne zaman olduğu herkesçe meçhul ama, o zamanın; her an olabileceği de akıldan uzak tutulmamalıdır. Musibetler ard arda gelmeden, Allah’ın musibet ve gazabından korunmanın yolu; Allah’ın rahmet ve merhametine sığınmaktır. Aleyhimize oluşan şartları tekrar lehimize çevirmenin yolu, oluşan şartların değişmesine bağlı olduğuna göre; önce kendi halimizi değiştirmek zorundayız. Bu Allah’ın emridir ve kanunudur.
Ra’d suresi 11 Ayette şöyle buyurulmuştur;
“İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.”