09-01-2007, Saat: 01:23 AM
Hayber Fırtınası
63 Yilin 60'iydi,
Günler sayili ve hicretin 7. yili
Medine'ye 48 millik mesafede bir yer.
Adi Hayber.
Gün herhangi bir gün
Sakin ve sessiz
Ama gece gölgeler çekilince,
Hayberliler fitne kazanina çeviri hayberi.
Üseyr adinda biri duyduklari nefreti kelimelere döker,
Muhammed üzerimize yürümeden biz Medine ye saldiralim.
Nasil olsa tüm Mekkeliler yanimizda,
Onunla yurdunun ortasinda çarpisalim,
Eski ve yeni bütün hincimizla.
Bu fikir kabul görür hazirlik baslar hayberde.
Günler sayili ve hicretin 7. yili
Medine'ye 48 millik mesafede bir yer.
Adi Hayber.
Gün herhangi bir gün
Sakin ve sessiz
Ama gece gölgeler çekilince,
Hayberliler fitne kazanina çeviri hayberi.
Üseyr adinda biri duyduklari nefreti kelimelere döker,
Muhammed üzerimize yürümeden biz Medine ye saldiralim.
Nasil olsa tüm Mekkeliler yanimizda,
Onunla yurdunun ortasinda çarpisalim,
Eski ve yeni bütün hincimizla.
Bu fikir kabul görür hazirlik baslar hayberde.
63 yilin 60'ydi.
Müsrikleri kiskirtip Medine-i yok etme plani,
Bardagi tasiran son damla ve çatlayan sabir tasiydi.
Bu damlanin adi Hendek savasiydi.
Rüzgar ekmisti hayberliler, bu yüzden firtina biçeceklerdi.
Firtina kopmak üzere,
Medine-i Münevverden nasil çiktigini bilirsiniz Ashabin,
Bedir'den tanirsiniz bu çikisi, Uhud'dan tanirsiniz
Her biri bir ölüm melegi gibi,
Iste Hz. Ali elinde resûlüllahin beyaz sancagi.
Ordunun öncüsü Ukkase,
Sag kol kumandani Hz. Ömer,
En önde süzülen 200 er,
1400 piyade dolu dizgin atlariyla,
Sonra peygamber hanimi ümmü seleme,
Peygamber halasi Hz. Safiyye,
Toplam 20 hanim sahabe sefkat kanatlariyla
Iste bu ordu,
Medine'den sah baya dogru akan peygamber ordusu.
Savasin parolasi ya Mansur emit,
Firtina yolda.
Hayberin önündeyiz, mevsim yaz
Peygamber ati zari bin gölgesi düsüyor çaliliklara,
Peygamberin gölgesi olmaz.
Birkaç gün peygamber esliginde muhasara
Ve hastalaniyor nur nebi
Sancagi Ebû Bekir aliyor, fetih müessir olmuyor
Sancagi Ömer aliyor,
Elden ele dolasiyor peygamber sancagi
Ama fetih gerçeklesmiyor.
Sahabe hayberde zor durumda,
Sahabe peygamber huzurunda
Fahri Kâinat ashabina sesleniyor,
Yarin sancagi öyle bir yigide verecegim ki;
Allah ve Resûlü onu sever,
Oda Allah ve resûlünü sever.
O hayberi feth etmedikçe dönmeyecek.
Allah fethi onun eliyle gerçeklestirecek.
Bitmek tükenmek bilmedi o gece,
Kimdi o yigit
Ashab-i Güzin sabaha kadar düsündü durdu
Hattaboglu Ömer,
O günkü kadar kumandanligi istememistim diyor
Kimdi o
Bakin iste sabah oluyor
Karargâhin önünde Ashab
Ve bir nur vuruyor çadirin disina dogru
Rasûlüllah çikiyor.
Ebû Bekir ve Ömer basta olmak üzere,
Kureys muhacirleri elini uzatiyor,
Ensar uzatiyor elini,
Hep sancaga talipler
Rasûlü Ekrem'in nazarlari birini ariyor
Duyulan tek sey peygamberin suskunlugu,
Saki nefes alsalar baslarindan kus degil,
Gögüslerinden canlari uçacak.
Ve o mübarek dudaklarindan bir soru dökülüyor,
Ali nerde?
Demek o yigit ali idi
Iste Ali zülfikâri belinde
Sancak ak sancak
Peygamber sancagi ali-i mürte zarin elinde
Firtinanin merkezinde bir yer
Adi Hayber
Ve firtina is basinda
Merhab adinda biri,
Hayberlilerin en büyük savasçisi
Kilicini sallayip meydan okudu Ali'ye.
' Cesaretin varsa karsima çik diye '
Önce sairler çarpisirdi savas meydanlarinda,
Siirler savasirdi.
Söz Âlideydi;
' Ben öyle biriyim ki annem bana Haydar ismini koymus,
Ben ormanlarin derinliklerinden kükreyerek gelen Aslan gibiyim.'
Ve sözü uzatmadi haydar,
Söz kiliçlarindi.
Ilk hamle merhabtan,
Ali kiliç darbesini kalkaniyla karsiliyor,
Ve kalkan ikiye ayriliyor,
Ve Ali'nin elinden yere düsüyor.
Allah'in arslani suan savunmasiz,
Fatimat-üz Zehra'nin gülü savunmasiz,
Hayberliler sevinç içinde,
Merhab'in gülmekten disleri görünüyor.
Sahabe saskin,
Fahri kainatin gözleri sükun denizi.
Eger bir hamle daha yaparsa merhab,
Hayir,
Hayir, Hz. Ali'nin elinde etrafa pariltilar yayan bir sey var,
Bu Zülfikar
Semaya dogru bir kavis çizdi,
Ve ardindan durdu Zülfikar.
Allah'in arslaniyla göz göze geldi merhab,
Gördügü son sey,
Hz. Ali'nin yildirimlar salan gözleriydi.
Ve indi Zülfikar önce kalkanini,
Sonra migferini ikiye ayirdi.
O gün firtinanin adi Haydar-i Kerrardi.
Fahri Kainat savas meydanini geziyor,
Yaralananlar sehit olanlar.
Efendimiz bir sehidin basucunda duruyor.
Bogazindan bir okla vurulmus bu sahis,
Bir çöl arabiydi.
Efendimiz ona da ganimetten bir pay ayirmisti.
Kendisine getirilen ganimeti aldigi gibi,
Peygamberin yanina gelmis,
Ya Rasûlallah bu nedir diye sormustu.
O senin payindir deyince efendimiz,
Ya Rasûlallah demisti adam
'Ben bu ganimet mallarini almak için Müslüman olmadim'
Ben demis…
Ve eliyle bogazini göstererek devam etmisti.
'Ben suaramdan bir okla sehit olmak için Müslüman oldum'
Fahri Kainat ona;
' Eger sen dogru söylersen,Allah'ta seni dogrular' demisti.
Simdi tam dedigi yerden bir okla sehit düsmüstü.
Efendimiz cübbesini çikartip onun üstüne serdi
Ve cenaze namazini kildi.
Namazdan sonra söyle dua etti;
' Ey Allah'im bu kulun senin yolunda sehit olarak öldürüldü
Ben sahadet ediyorum '
63 Yilin 60'iydi
Günler sayili, hicretin 7. yili.
Aslanlarini bagrina basti Medine-i Münevvere,
Hayber tarihine küstü.
Rüzgarsa Rabbinin emriyle esti.
' Ya Rab yeryüzü Asr-i saadetten beri aciya aci ekliyor
Ya Rab bugün insanlik senden bir firtina bekliyor
Müsrikleri kiskirtip Medine-i yok etme plani,
Bardagi tasiran son damla ve çatlayan sabir tasiydi.
Bu damlanin adi Hendek savasiydi.
Rüzgar ekmisti hayberliler, bu yüzden firtina biçeceklerdi.
Firtina kopmak üzere,
Medine-i Münevverden nasil çiktigini bilirsiniz Ashabin,
Bedir'den tanirsiniz bu çikisi, Uhud'dan tanirsiniz
Her biri bir ölüm melegi gibi,
Iste Hz. Ali elinde resûlüllahin beyaz sancagi.
Ordunun öncüsü Ukkase,
Sag kol kumandani Hz. Ömer,
En önde süzülen 200 er,
1400 piyade dolu dizgin atlariyla,
Sonra peygamber hanimi ümmü seleme,
Peygamber halasi Hz. Safiyye,
Toplam 20 hanim sahabe sefkat kanatlariyla
Iste bu ordu,
Medine'den sah baya dogru akan peygamber ordusu.
Savasin parolasi ya Mansur emit,
Firtina yolda.
Hayberin önündeyiz, mevsim yaz
Peygamber ati zari bin gölgesi düsüyor çaliliklara,
Peygamberin gölgesi olmaz.
Birkaç gün peygamber esliginde muhasara
Ve hastalaniyor nur nebi
Sancagi Ebû Bekir aliyor, fetih müessir olmuyor
Sancagi Ömer aliyor,
Elden ele dolasiyor peygamber sancagi
Ama fetih gerçeklesmiyor.
Sahabe hayberde zor durumda,
Sahabe peygamber huzurunda
Fahri Kâinat ashabina sesleniyor,
Yarin sancagi öyle bir yigide verecegim ki;
Allah ve Resûlü onu sever,
Oda Allah ve resûlünü sever.
O hayberi feth etmedikçe dönmeyecek.
Allah fethi onun eliyle gerçeklestirecek.
Bitmek tükenmek bilmedi o gece,
Kimdi o yigit
Ashab-i Güzin sabaha kadar düsündü durdu
Hattaboglu Ömer,
O günkü kadar kumandanligi istememistim diyor
Kimdi o
Bakin iste sabah oluyor
Karargâhin önünde Ashab
Ve bir nur vuruyor çadirin disina dogru
Rasûlüllah çikiyor.
Ebû Bekir ve Ömer basta olmak üzere,
Kureys muhacirleri elini uzatiyor,
Ensar uzatiyor elini,
Hep sancaga talipler
Rasûlü Ekrem'in nazarlari birini ariyor
Duyulan tek sey peygamberin suskunlugu,
Saki nefes alsalar baslarindan kus degil,
Gögüslerinden canlari uçacak.
Ve o mübarek dudaklarindan bir soru dökülüyor,
Ali nerde?
Demek o yigit ali idi
Iste Ali zülfikâri belinde
Sancak ak sancak
Peygamber sancagi ali-i mürte zarin elinde
Firtinanin merkezinde bir yer
Adi Hayber
Ve firtina is basinda
Merhab adinda biri,
Hayberlilerin en büyük savasçisi
Kilicini sallayip meydan okudu Ali'ye.
' Cesaretin varsa karsima çik diye '
Önce sairler çarpisirdi savas meydanlarinda,
Siirler savasirdi.
Söz Âlideydi;
' Ben öyle biriyim ki annem bana Haydar ismini koymus,
Ben ormanlarin derinliklerinden kükreyerek gelen Aslan gibiyim.'
Ve sözü uzatmadi haydar,
Söz kiliçlarindi.
Ilk hamle merhabtan,
Ali kiliç darbesini kalkaniyla karsiliyor,
Ve kalkan ikiye ayriliyor,
Ve Ali'nin elinden yere düsüyor.
Allah'in arslani suan savunmasiz,
Fatimat-üz Zehra'nin gülü savunmasiz,
Hayberliler sevinç içinde,
Merhab'in gülmekten disleri görünüyor.
Sahabe saskin,
Fahri kainatin gözleri sükun denizi.
Eger bir hamle daha yaparsa merhab,
Hayir,
Hayir, Hz. Ali'nin elinde etrafa pariltilar yayan bir sey var,
Bu Zülfikar
Semaya dogru bir kavis çizdi,
Ve ardindan durdu Zülfikar.
Allah'in arslaniyla göz göze geldi merhab,
Gördügü son sey,
Hz. Ali'nin yildirimlar salan gözleriydi.
Ve indi Zülfikar önce kalkanini,
Sonra migferini ikiye ayirdi.
O gün firtinanin adi Haydar-i Kerrardi.
Fahri Kainat savas meydanini geziyor,
Yaralananlar sehit olanlar.
Efendimiz bir sehidin basucunda duruyor.
Bogazindan bir okla vurulmus bu sahis,
Bir çöl arabiydi.
Efendimiz ona da ganimetten bir pay ayirmisti.
Kendisine getirilen ganimeti aldigi gibi,
Peygamberin yanina gelmis,
Ya Rasûlallah bu nedir diye sormustu.
O senin payindir deyince efendimiz,
Ya Rasûlallah demisti adam
'Ben bu ganimet mallarini almak için Müslüman olmadim'
Ben demis…
Ve eliyle bogazini göstererek devam etmisti.
'Ben suaramdan bir okla sehit olmak için Müslüman oldum'
Fahri Kainat ona;
' Eger sen dogru söylersen,Allah'ta seni dogrular' demisti.
Simdi tam dedigi yerden bir okla sehit düsmüstü.
Efendimiz cübbesini çikartip onun üstüne serdi
Ve cenaze namazini kildi.
Namazdan sonra söyle dua etti;
' Ey Allah'im bu kulun senin yolunda sehit olarak öldürüldü
Ben sahadet ediyorum '
63 Yilin 60'iydi
Günler sayili, hicretin 7. yili.
Aslanlarini bagrina basti Medine-i Münevvere,
Hayber tarihine küstü.
Rüzgarsa Rabbinin emriyle esti.
' Ya Rab yeryüzü Asr-i saadetten beri aciya aci ekliyor
Ya Rab bugün insanlik senden bir firtina bekliyor
Dursun Ali Erzincanlı