(Yangın zamânlardan kalma devrik bir meşe'nin öyküsüdür bu
Sevgililerin öyküsüdür, gölgelerde fısıltılı sevişenlerin)
Müzik kutusunda böğürtülü bir sancı
bana göre değil o çirkin sesli gitarcı
tamam...
zamâna göre belki ama
ben uygun değilim zamâna
hep böyle ceset kokmazdı üzerim
her zaman sisli değildi kirpiklerimin ardı
yanık tenli güzellerde gördü gözlerim
sizin zamânınız da
benimdi bir zamânlar
kırk beş'lik plak'lar dan çıkardı en acılı şarkılar
zamân kayıp giderdi elimizden umutla beraber
ve beklettik diye Sevgiliyi üç-beş dakika
asmazdı yüzünü yüzümüze
bir ömür beklerdik gerekirse!
bekletilirdik
ömrün sonun da bile
ilk ân'ki gibi severdik
sevilirdik
emirgan'da demlenirdik
kaçak ve korkak saatlerinde İstanbul'un
bilmesin diye hiç kimse
görmesin diye
ve bir söğüt gölgesi yeter di bize
yâhut o çok sevdiğim meşe
gizlice sevişirdik
gözlerimizle
içimiz parçalanırdı tutunca Sevgiliyi ellerinden
kalbimize koyardı avuçlarını
göğsümüze yaslardı omuzlarını
biz aşk'ı bilirdik o zamânlar
bilirdi bizi aşk
korkak evlatlar doğurmazdı analar o zamanlar!
düğün halayının orta yerinde kız kaçırırdı Sevdâlılar
ve gerdek gecelerinde bir çift kurşun takılırdı
Sevgililerin göğüslerine.
yedi cihân bir olsa ayıramazdı da!
Müsvedde döl'leri vardı ağa beylerinin!
bilirsiniz ya!
Puşt'lukta vardı o zamânda...
yanık mektuplarıyla ısınırdık yâr'in
yanıktı kalbimiz
yangınıydık eski zamânların
durdurulamayan
soğutulamayan
anamızın ak sütü gibi içerdik biz sevdâyı
ve ziyân etmezdik tek bir damlasını!
karnımız açtı belki ama, doyardı Kalbimiz...
Adı vardı Sevdâmızın!
Bir zamânlar
bizim de ağlayanımız vardı köşe diplerinde sessizce
sorulmasın diye hâlimiz
çöp batırırdık gözlerimize
halbuki Aşk kaçardı kalbimize
deli mayınlar patlardı ümîtlerimizde
kasvet yağardı üstümüze
dağlanırdı yüreğimiz gece yarıları
sol yanımız yangın
sağ yanımız kırgın
koca bir enkâz olurduk, siz deyin çocuk
yastığımızı ıslatırdık
uzun zamân oldu almıyorum baharın kokusunu
tek mevsim görüyor gözlerim
ve tek bir mevsim daha dayanır yüreğim bu ayrılığa
kalb'imi "O" na verdim
bir ayağım musallâda!
sırtımda bir Ceset
Rûhumsa uzaklarda
kaldım işte böyle ortada
bilmediğim bir zamânda!
kaldım işte böyle ortada...
Köz'ü vardı Sevdâmızın bir zamânlar
Kül değmemişti kalbimize...
O şÃ¢irden bile beter
prangalar eskittim hasretinden
dil suskun...
sevdâm vurgun yemiş
cân yorgun...
kaldım iki büklüm
kaldım...
kalbimde hüzün...
onca çile geçti ömrümden de
kaldım kalbinden...
yokluğunun verdiği azâptan olsa gerek
bu yüzden tutuşur elimde kalem böyle
zehir zemberek...
ben yine öleceğim her gün
umut işte!
belki yarın.
belki yarın..
belki yarın...
diye diye dirileceğim her sabah
ve her akşam öleceğim yeniden
bir kez bile düşmedim ben fikrine de
binlerce tesbîhimsin zikrimde
dillerce zikrim, zikirlerce fikrim
bitemedi diye bir türlü sana sitemim
bitiremediğim Şiir'imsin sen benim...
Bu şiirler size mi ait ... ???
Ben Gözlerini Gökyüzüm bildimdi
gözlerimse
rengini henüz almış tâze bir denizdi
ben Gökyüzümü Gözlerin bildimdi
gözlerinse
rengimi aldığım o mâvilikti...
Fenâ kaptırdım ha!
silkelenmek lazım
ıyı olmuyo boyle
(belkı daha sonra)
Ben bi kez ağladımdı
kırılanda kirpiklerimin ardı
ben bi kez ağladımdı
o da ilk ağladığımdı!
ben bi kez yaşadımdı
belki de biraz öldümdü...
Başımın dikine dikine geldim dünyaya
bir ebe tokadı ardıma
ardından ana kucağına
ilk ağladımdı, süt verdi bana
biraz büyüdümdü, bastım toprağa
belki de biraz öldümdü
düştümde, kanadı dizim
kirlendi gömleğim
bi daha ağladımdı
anam bastı tokadı
her düşüşün sonu bi damla
her damlanın sonu bi tokat madem
düşmem dedim bi daha
ilk küstümdü anama
almadıydı o pabucu bana
düşmediydimde madem daha
neden bu yaşlar ana
ali ata baktı
elif ipten atladıda
kaldım ben sınıfta
tokat bu yüzdenmi ana?
biraz büyüdümdü, öptümdü bi kızı
belki de biraz öldümdü
sakalım çıktıydı az
bıraktım ağlamayı
bıraktı anam tokadı
sevdiydim bi kızı
düşündüydüm sabah akşam
bıçaksırtıymış sevdâm
bıktım usandım derken
bi daha ağladımdı
meğer ilk ağladımdı!
bastı felek tokadı
özledimdi anamı
ben bi kez ağladımdı
yıkıldı gözyaşımın duvarı
ben bi kez ağladımdı
o da ilk ağladığımdı...
Ne kadar zulmetsen âh etmem sana
her iki cihânda gül kana kana
seninle cehennem ödüldür bana
sensiz cennet bile sürgün sayılır
ıslatma kirpiklerini ardımdan
hediyemdir sana tüm gülmelerim
ben yaşlarımı yanıma alırda giderim
yazıktır, ağlatma kalbini sen
deniz kıyıları senin
köşe başları benimdir
yakamozlara dalsın gözlerin
içerim ben şişe diplerini
sen, bir ihtimal ol ömrümde yeter
ben düşlerinle avunurum
uğramasanda olur bana
ben kendimle konuşurum
sana sevdâm dile gelmedi daha
ben senin yüzüne bakanda
unuttum tüm bildiklerimi
çözülmedi dilim daha
Babam gibi baksada!
Anneme benzer gözlerin
Sana şiir yazmak
anlamak demek seni
söyleyebildiklerimi haykırmak
haykırışlarımı duymak
seni yazmak yani
bildiklerimi anlatmak
ya anlatamadıklarım
söyleyemediklerim ya
dilimde karşılığı olmayan şeyler n'olacak
demeyi isteyipte diyemediklerim
hep içimdemi kalacak
bir resim çizmek isterdim
renklerin boğuştuğu
mâvinin o boşluğunu
siyahı görmek isterdim kalbinde
yakışırmıydı şimdi ki gibi o zaman
çatılmış bir çift kaş, gözlerin üstünde
yakışırmıydı şimdi ki gibi
ardını gördüğüm memelerin resmi!
bir resim çizmek isterdim söyleyemediklerim için
bir resim çizmek isterdim
ama
kıvrak değil kalemim
satırlarda, az/biraz mahâretim...