09-06-2007, Saat: 08:11 PM
Bir gün birinin yüzüne tükürmek istersem o heralde kendi yüzüm olurdu !
başkalarını suçlayamazdım dengesizliklerim için yanlış aldığım kararlar için ya da herkese saf saf güvenip inandığım için …
kendimi önce çözebilmeliydim başkalarını çözebilmek için …
neden kızarsınız ki bana anlamam, neden küsersiniz, neden sessizce gidersiniz ?
boşuna kürek çektiğim yılları telafi edemedim ki ben, daha başkalarının derinlerine demir atayım, yaralarını sarayım, orda kalıp konaklayım …
sığınacak bi liman bulamadım ki savrulmaktan kurtulayım, bağlanıp bi yerde kalayım …
zaten aldığım vuruklardan, çatlayan dudaklarımdan akıtacak sözüm kalmadı artık anlatacak gücüm kalmadı kabul ettirecek takatimse hiç yok
beni yanlış gösteren kendime …
ben önce kendimi aşamadım karanlıklarıma hapsoldum
kalıntılarımın altında ezildim çığlıklarımı sadece kendime dinlettim …
boyun eğmekten boynum biraz bükük kaldı …
aldığım darbeler beni on yıl öteye attı …
sonunda hep kendimle kaldım …
hayat törpüledi kırıklarımı,
nasır tuttu artık kanayan yaralarım …
ama ne değişti ?
yine aynı başlangıçlar aynı bitişler …
ama ben çok şey ögrendim, bi tek ben çok değiştim
peki neden etrefımdakilerin biri bile değişmedi benim için ?
fedakârlık herkes yapar yada yaptığını sanar
ama asıl benimkiydi gerçek olan kendimden vazgeçtim ben kendimden !
doğrularımdan, çıkarlarımdan, arayıpta bulamadıklarımdan …
benden vazgeçtim ben benden !
artık bi anlamı kalmadı gerçi tekrarlamaların …
yaşadıklarımı bi daha yaşamayaysa hiç gereksinim duymuyorum …
şimdi yeni arayışlar içindeyim …
kendimi arıyorum gören varsa titretsin !
sadece msnimdeki sahte pencerelerin 0.0 şiddetindeki sarsıntılarından bahsetmiyorum
kalbimin acılarını, sevinçlerini, haykırışlarını, göz yaşlarını tekrar canlandıracak büyük depremlere ihtiyacım var !!!
bide beni göçük altından çekip çıkaracak bir kurtarıcıya …
n’olur çabuk gel yanıma, nefesim tükeniyo sensiz aldığım her solukta …
beni bütünde aramayın, satırların sözcüklerin arasına sakladım kendimi …
kimse bulamasın, daha fazla silemesin diye çabalarım
başkalarını suçlayamazdım dengesizliklerim için yanlış aldığım kararlar için ya da herkese saf saf güvenip inandığım için …
kendimi önce çözebilmeliydim başkalarını çözebilmek için …
neden kızarsınız ki bana anlamam, neden küsersiniz, neden sessizce gidersiniz ?
boşuna kürek çektiğim yılları telafi edemedim ki ben, daha başkalarının derinlerine demir atayım, yaralarını sarayım, orda kalıp konaklayım …
sığınacak bi liman bulamadım ki savrulmaktan kurtulayım, bağlanıp bi yerde kalayım …
zaten aldığım vuruklardan, çatlayan dudaklarımdan akıtacak sözüm kalmadı artık anlatacak gücüm kalmadı kabul ettirecek takatimse hiç yok
beni yanlış gösteren kendime …
ben önce kendimi aşamadım karanlıklarıma hapsoldum
kalıntılarımın altında ezildim çığlıklarımı sadece kendime dinlettim …
boyun eğmekten boynum biraz bükük kaldı …
aldığım darbeler beni on yıl öteye attı …
sonunda hep kendimle kaldım …
hayat törpüledi kırıklarımı,
nasır tuttu artık kanayan yaralarım …
ama ne değişti ?
yine aynı başlangıçlar aynı bitişler …
ama ben çok şey ögrendim, bi tek ben çok değiştim
peki neden etrefımdakilerin biri bile değişmedi benim için ?
fedakârlık herkes yapar yada yaptığını sanar
ama asıl benimkiydi gerçek olan kendimden vazgeçtim ben kendimden !
doğrularımdan, çıkarlarımdan, arayıpta bulamadıklarımdan …
benden vazgeçtim ben benden !
artık bi anlamı kalmadı gerçi tekrarlamaların …
yaşadıklarımı bi daha yaşamayaysa hiç gereksinim duymuyorum …
şimdi yeni arayışlar içindeyim …
kendimi arıyorum gören varsa titretsin !
sadece msnimdeki sahte pencerelerin 0.0 şiddetindeki sarsıntılarından bahsetmiyorum
kalbimin acılarını, sevinçlerini, haykırışlarını, göz yaşlarını tekrar canlandıracak büyük depremlere ihtiyacım var !!!
bide beni göçük altından çekip çıkaracak bir kurtarıcıya …
n’olur çabuk gel yanıma, nefesim tükeniyo sensiz aldığım her solukta …
beni bütünde aramayın, satırların sözcüklerin arasına sakladım kendimi …
kimse bulamasın, daha fazla silemesin diye çabalarım