:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: İçinizdeki ANNE Tarifini Yaparmısınız ???
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Sevgili Anneciğim,

Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki,
çocukları anne olunca çocuklaşıyor anneler...
... Ve insan, zamanın nasıl insafsız
bir öğütücü olduğunu bu rol değişiminde anlıyor.
Eminim karnındaki ilk tekmemden, hatta doktorların
'Bundan sonra ağır kaldırmak yok' müjdesinden
beridir iki kişilik yaşıyorsun yaşamı...

Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca
değişti herşey ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın istedin.
Kimbilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin
iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz geçirdin,
kaç emzirme seansında bitkin uyuyakaldın.
O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar
ortak üretiyor, tüketiyoruz.
Yolboyu, kusurlarını hiç görmedik birbirimizin,
yeteneklerimizi abarttık karşılıklı; toz
kondurmadık üzerimize, kol kanat gerdik...
Ben dünyanın en iyi evladıydım, sense; tarihin
en iyi annesi... Her çığlıkta
başucumda biteceğini bilmenin güveniyle büyüdüm.
Her derdimde benden çok dertleneceğini bilmenin
o bencil alışkanlığıylaayakta kaldım.

Sevginle donandım...
Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi
ve yaşamın acımasız kuralı işledi ;
Büyüdüm... Senin kollarında 'sen'den habersiz,
bambaşka bir 'ben' çıktı ortaya. Bazen o eski 'ben'e
hiç benzemeyen bir 'ben'... Çünkü farkettim ki,
anlattığın masalların yaşamda karşılığı yokmuş.
Kızlar bir prens umuduyla kurbağaları öpedursun,
ben her yalanda burnumu yokladım.
Şaşırdım. Bostandaki lahanaların,
ısırılmış lahanaların ve benzeri pastoral ninnilerin
modasının geçtiğini gördüm sokakta...

Söyleyemedim sana...
'Yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin artık
eskisi kadar geçerli olmadığını' anlatan kitapları
salonun ortasında açık bıraktım, açıp okuyasın diye...
Her kuşağın o vazgeçilmez ikilemi depreşti yeniden;
'Devir de amma değişti' diye yakınırken sen;
ben ilginle boğulduğumdan dertlendim.
Bir yerim yaralandığında 'Anam görürse
ne kadar üzülür' diye gizlemeye çalışmak
küçük bir çocuk için nasıl bir yüktür bilir misin?
Acından çok onda yaratacağın acı, acıtır canını...

Oysa ne çok acılar paylaştık seninle...
Ve ne çok sevinçler yaşadık beraber...
Nasıl dar günlerde yardıma koşup,
kaç şenliğine ortak olduk birbirimizin?
...Lakin artık kafesten uçma vaktiydi.
'Danaların girdiği bostan'da ayakta kalabilmenin yolu,
tek başına kanat çırpmayı öğrenmekten geçiyordu.

Yargıladık birbirimizi bir dönem...Sorguladık...
...Sen bana eş dost çocuklarını örnek gösterdikçe,
ben seni eş dost ebeveynleriyle kıyaslar oldum.
Sen her sohbete 'Bizim çocukluğumuzda...'
diye başladıkça ben, değişen
takvim yapraklarını koydum önüne...

Nasıl da zalim bir çark bu değil mi?
Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde
yuvadan uçacağını bile bile
koca bir ömrü karşılıksız veriyorsun...
Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor.
Sonrası kâh bir kapı zili beklentisi,
kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi...
Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi...
Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzaklaştıkça
yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları...
Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda...Bakışlarla anlaştık.
Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acılarımızı...
Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuştuk.
Ben büyürken seni de büyüttüm.

Şimdi çok daha iyi anlıyoruz birbirimizi...
Çünkü küçücük bir el saçlarımı kavrıyor geceleri...
Karyola başlarında uykusuz geceler geçiriyorum.
Pastoral ninnilerle büyütüyoruz oğlumu;
yalancı çocukların burunları uzuyor masallarda,
öpülen kurbağalar prens oluyor.

...Ve yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin
geçersizleştiğini anlatan kitapları
kaldırıyoruz salondan gizli gizli...
O korkunç çark, acımasız bir hızla dönmeye
devam ediyor. Zaman, öğütüyor kuşakları...
İnsan ancak mahrum kalınca anlıyor
sevginin değerini...
Bense sevginden mahrum kalmaya
fazla dayanamayacağımı biliyorum.
O yüzden bu Anneler Günü'nde
sana upuzun bir ömür diliyorum.

Hem biliyor musun?

'SENİ ÇOK SEVİYORUM'......

Can Dündar


Lütfen herkes yüreğindeki Anne anlamını ve tarifini yapsın , Anne bu başka birşey değil ...

Sevg ...
anne sewqisi dünyadaki hersewqiden çok farkLı çok ötedir. Smile
yine her zamanki qißi güzeLdi teşekkürLer Smile
Anne : En yürekli savaşcı .....
Sefkat buyuk bir hakikattir, saygi ise cok yuce bir haktir..
Anne tarifi imkansiz bir sefkat gostererek yavrusuna bakar, buyutur, yetistirir, hayata hazirlar.. Bu sefkat duygusu annede surekli bulunur ve yasar...

Annelerin sefkat duygusu ve merhamet hissi hicbir zaman azalmaz ve bitmez..
Bu acidan dunyada en yuksek hakikat annelerin cocuklarına gosterdigi sefkattir; en yuce hukuk da cocuklarin annelerine gostermesi gereken sevgi ve saygidir..
Anne buyuk bir lezzet alarak hic cekinmeden kendi hayatini cocugunun hayatı icin feda eder, harcar..
Farkli bir tarif oldu ama hic bir kelime cumle bu tarifi anlatmaya yetmez..kisacasi bendeki tarif diger bir yarim, sevgi, huzur, mutluluk, korku vs vs...

Seni seviyorum ANNECIGIM..Sizi seviyorum tum ANNELERÍM..

Yuregi gul kokulu dost tesekkurler...
Yüreğin dert görmesin ....

Sevg ...
Annenin tarifi bu kadarmı zor , yoksa ........................

Neyse tarif marif yapmayın artık .....

Sevg ...
Dediler ki, anneye yaz bakalım bir şiir
Seni anlatan mısralar yazılır mı anne
Şefkati, fedakârlığı anlatıp da bir bir
Kelimeler yan yana dizilir mi anne

Anne bir derya, anne sonsuz bir umman
Gözlerinde yaş, ıstırap duman duman
Alevler yatağı, lav püskürür durmadan
Kordan, közden bir nazım düzülür mü anne

Şefkatin kelimelerin kalıbına sığmıyor
Manası var zihnimde kelimeler doğmuyor
Belağatın güneşi karanlığı boğmuyor
Bilinmeyen bu bahçede gezilir mi anne

Duyarım duyuramam, anlarım anlatamam
Duygularımı cümlenin vagonuna katamam
Seni anlatmak vazifemiz, seni bilmek tamam
Kalp tokmağıyla bu diller ezilir mi anne

Anne, demeye demeye dedim bir şiir
Şöyle böyle sözlerle söyledim bir şiir
Değerliyi değersizi ayıklayıp bir bir
Mana denizinden inciler süzülür mü anne

(Kolayda sayilmaz anlatmak..ne kadar anlatilsa yine yetersiz kalir..)
Öyle ama , duyarlılık lazım , üzüntüm ondandır ....

Sevg ...
içimdeki aNne tarifi anlatilmayacak kadar büyük ...
BeLki kimse bukadar büyük bir tarifin nasil yapilacagini bilmedigi için sessiz kalmislar ...
aNNeLik cok buyuk güzel bir shey anne olmak demek sevmek, anlamak, dinlemek, beklemek kimi zaman aglamak, ama daima sefkatli ...
öyle sheyler oluyor evlat annesine karsi oyle seyler yapiorda anne o sefkattinden ödün vermior evladini yine okadar cok seviyor.. AnneLik cok baska birshey ya tarif edilmez (bide henuz o duyguyu tatmadigimdan olabilir)
çok güzel bir konuya deginmissin Firari Firtina Tskler ...
Annenin tarifi bence tek kelmeyle cennet Allah onların yokluğunu göstermesin bize ...

Bir zamanlar bir genç, kötü kalpli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemiş. Ancak kız, korkunç bir şart ileri sürerek ^^Senin sevgini ölçmek istiyorum.^^ Demiş.
^^Bakalım beni gerçekten seviyor musun? Bunun için de köpeğime yedirmek için, bana annenin kalbini getireceksin.^^

Delikanlı, tüyler ürperten bu teklif karşısında uzun bir tereddüt geçirmiş. Sonunda kızın istediğini yerine getirerek annesini öldürmüş. Çıkardığı kalbini bir mendile koyup kızın evine doğru yönelmiş. Hızla giderken ayağı bir taşa takılmış. Mendile sarılı kalp bir tarafa, kendisi de bir tarafa düşmüş.
Canı acıdığı için, ağzından ister istemez ^^Ah anacığım^^ sözleri dökülmüş.
Annesinin tozlara bulanan ve hâlâ soğumamış olan kalbinden, o an bir ses yükselmiş;

^^Canım yavrum, bir yerin acıdı mı?


Sayfalar: 1 2