09-16-2007, Saat: 07:53 PM
[url=http://www.askmasali.com/forum/posting.php?mode=quote&p=2180649][/url]
Yoruldum, uzak dur artık düşlerimden
Yokuş başı nefessiz, adımlarım tutarsız…
Yeniden yalpalıyorum, beyazdan siyaha düştü düşecek düşler...
Ah bu sarhoşluk… Yorgunum…
Kopuk gecelerimin sessiz düşleri gibisin…
Çığlık çığlığa içimde ve sonsuz bir susuşsun aynadaki siluetimde.
Belli belirsiz düştüm… Düş’tün…
Acımadı canım ama bir morg soğukluğuna sürüklenmişim derin iç kanamamla…
Ne bir parmak izi ne bir kanıt… Susarak öldürdün beni…
Ağzının içinde yuvarlanan harfler bana dair olmadı hiç ve bir kez olsun adım adam gibi çıkmadı ağzından…
Üşüdüm…
Çok üşüdüm…
Morarmış tırnaklarımın kuytuları bile senle dolu ama hissedemiyorum…
Dondum…
Bir kez olsun sımsıcak dokunmadın bana…
Saçlarımı bembeyaz yastığına dağıttığımda bir kez olsun okşamadın…
Oysa ben sana gelmiştim kadınlığımla değil kalbimle…
Kalbin bende olsa kadınlığımı da bürünürdüm…
Senin aklın uzaklarda benim aklım benden çok uzaktaki sende…
Akılsızım…
Bu soğuk duvar… Bu uzaklık…
Dokunma bana…
Üşüyorum…
Bu karanlık sokak, bu soluk soluğa kaçış…
Nerdeyim, kimdeyim ?
Nedensiz…
Zamansız…
Ve sen…
Benden çaldığın hayatımı kirlettin mi ?
Hayatımın senin ellerinde olmadığını bilemedin bir kez olsun…
Ve ben…
Unutmadan ama umutlanmadan sessizlikteyim…
Teğet geçiyor ölüm…
Deliliğimi perçinliyor ama almıyor beni bu hayattan sensizlik…
Süründürüyor ama öldürmüyor…
Ne ağlatıyor ne güldürüyor…
Sahi hayal miydi bunlar ?
Normal deliliğimin umursamaz kahramanı…
Bile bile yarattım seni…
Tanrı kadar güçlü değilim ki yarattığımı yok edeyim…
Yoruldum, uzak dur artık düşlerimden
Yoruldum, uzak dur artık düşlerimden
Yokuş başı nefessiz, adımlarım tutarsız…
Yeniden yalpalıyorum, beyazdan siyaha düştü düşecek düşler...
Ah bu sarhoşluk… Yorgunum…
Kopuk gecelerimin sessiz düşleri gibisin…
Çığlık çığlığa içimde ve sonsuz bir susuşsun aynadaki siluetimde.
Belli belirsiz düştüm… Düş’tün…
Acımadı canım ama bir morg soğukluğuna sürüklenmişim derin iç kanamamla…
Ne bir parmak izi ne bir kanıt… Susarak öldürdün beni…
Ağzının içinde yuvarlanan harfler bana dair olmadı hiç ve bir kez olsun adım adam gibi çıkmadı ağzından…
Üşüdüm…
Çok üşüdüm…
Morarmış tırnaklarımın kuytuları bile senle dolu ama hissedemiyorum…
Dondum…
Bir kez olsun sımsıcak dokunmadın bana…
Saçlarımı bembeyaz yastığına dağıttığımda bir kez olsun okşamadın…
Oysa ben sana gelmiştim kadınlığımla değil kalbimle…
Kalbin bende olsa kadınlığımı da bürünürdüm…
Senin aklın uzaklarda benim aklım benden çok uzaktaki sende…
Akılsızım…
Bu soğuk duvar… Bu uzaklık…
Dokunma bana…
Üşüyorum…
Bu karanlık sokak, bu soluk soluğa kaçış…
Nerdeyim, kimdeyim ?
Nedensiz…
Zamansız…
Ve sen…
Benden çaldığın hayatımı kirlettin mi ?
Hayatımın senin ellerinde olmadığını bilemedin bir kez olsun…
Ve ben…
Unutmadan ama umutlanmadan sessizlikteyim…
Teğet geçiyor ölüm…
Deliliğimi perçinliyor ama almıyor beni bu hayattan sensizlik…
Süründürüyor ama öldürmüyor…
Ne ağlatıyor ne güldürüyor…
Sahi hayal miydi bunlar ?
Normal deliliğimin umursamaz kahramanı…
Bile bile yarattım seni…
Tanrı kadar güçlü değilim ki yarattığımı yok edeyim…
Yoruldum, uzak dur artık düşlerimden