:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Düşün...
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Bittik mi biz…

Yani Sen yokmusun artık…Bir deha olmayacak bir deha aramayacakmısın..?

Hiç gelmeyecekmisin…?
Yemek ısmarlamıyacak, çikolata şeker getirmiyecekmisin?
Sarılmıyacak , öpmeyecekmisin beni bir deha..!
Canımmm demiyecekmisin..?
Sinirlendiğinde kaşlarını çatmıyacak bana Joy demicekmsin?
Kızdırmıyacakmısın artık beni.?
Sakinlestiğinde gülümsemiyecekmisin.?
Kokmayacakmısın artık bana buram buram hasret..!
Söküp alacakmısın benden köklerini ?
Yitip gidecekmsin…?
Nadas’a mı kalacak toraklarım?
Solacakmı gözlerimindeki yeşil tenimdeki beyaz..!
Umudun değimliyim artık..?
Kocan değimliyim..?
Bana çocular doğurmuyacak hiç karnı yarık pişirmeyecekmsin.?

Peki ya ben…!
Ya ben kimlere savunacağım seni, sen yoksan..!
Kimlere O benim karım Gönlümün beyaz ciceği diyeceğim..!
Gelinlik giydiğin günü hiç düşlemiyecek
Rabbime seslenemiyecekmiyim herseyinle benim ol diye…
Sen yoksan..
Beklediğim bu dediğim
İşte gelinim dediğim sen yoksan,
Ne anlamı kalır ki beklemenin umut etmenin
Ağlamanın ne anlamı kalır ki…
İçtiğim şarabın..
Yürüdüğüm yolların…
Cesaretin…
Ve Gülümsemenin…
Eksik kalırım ben bir yanım hep cocuk kalır..
Beni büyüten sendin oysa

Ne cok sey öğrendim senden
Hayatın en büyük erdemini…
Sabır dı hiç katlanamadığım..
Birde öfkem vardı… Onuda evcilestirmeye calıştığım..
Seninle başarıcaktık tüm zorlukları
Sen sağımda olucaktın
Bense anlından öpücektim, usulca titreyecekti yüreğim…
Sabahlara uyanacaktık seninle
Bir tane kaşarlı simitimiz olucaktı bölücektik ortadan
Yarı ac kalıcaktı karnımız bal akan dudaklarla besliyecektik birbirimizi..

Seninle beyazlıyacaktık biz senine burusacaktık..
Seninle titriyecek… bir aksam üstü parkta gençliğimizi düşlüyecektik…
Hanım diyecektim…
Sende bey diyerek gülümseyecektin..
Yine güzel kokucaktın bahar gibi..
Hani hatırlarmsın diyecektim sana…
Nasılda sevmistik birbirimizi ne cok kavka etmistik çocukca..
Sende hatırlamazmıyım bey diyip hey gidi günler heyy dicektin..
Simdiki aşklar bir başka diyecektik gençleri gösterip
Yitip gidiyorlar hayatların bir anlamı yok..
Yaşanmıyor hiçbir sevda gönüllerde..
Cesaretmi yok yoksa aşkmı yok..
Düşünecektik… tik… bizde o aşklara benzemesydik…
Ucundan yakladığım ama tutamadığım sevdam….
Buram buram hasretim, düşlediğim gerçeğim
Gelinim….
Hayal mi oldun..
Bulutlaramı cıktın terk edip beni yeryüzüne..
gittin mi….
Lanetlermi yağdırsam yeryüzüne
Alevlermi saçsam etrafıma
İsayanlarım kabarsa, günahlarımdan önce ulasa Tanrıya…
Şimşek gönderip çarpsa beni
Avare gibi dolaşsam tüm yeryüzünü,
Seni arasam yeryüzünün dört bucağında ..
Seni sorsam herkese..
Aram seni…
Sorsam seni..


Yüreğime sorsam seni… Anlatırmı seni.?.
Teninin bahar kokusunu.. Zeytin karası gözlerini
Düşlere dalsam düşlesem seni…
Düşlemekle avutulmaz ki…


Yalancı bir emzik gibi
Gözyaşlarım içime akıyor.…
Bulut oluyor çatlak topraklarımı suluyor gözlerim…
Kökleri sökülmüş yüreğimden çiceğimin..
Toprağım can çekişiyor..
Bulutlarım ağlıyor….
Bu gece çok karanlık gök yüzü..
Perşembe'den sonraki gün...
Gelecektinde gelmeyeceğin gün...
Sabaha yine sensiz uyanacağım gün
Saçlarını tarayamıyacağım gün...
Cuma o gün...
Hafta altı gün olsun artık...
Sen yoksan
Cuma'da olmasın...
Cumartesiye hiç uyanılmasın....
Biter çocuk deme….
Her gece sabahına kavusurda..

Yine gece olmazmı….
Gündüz kendini gizlerde
Gece ava cıkmazmı yüreğimdeki sıkıntılar..
Ürkek bir çocucğum artık, karanlıkta kaybolmuş..
Cesaretim yok..
Bu karanlık korkutuyor beni…
Bu sesizlik fazla gerçek..
Bu kara düşler terk etmiyor beni…
İsayanlarım kabarırken göğsümden yukarı…
Parmaklarıma yansıyor duygularım…
Gergin bir yay gibi…
Hedefine ulaşmak için…
Ama bilmiyor boş bir gök yüzüne gerilmiş..
Hiç okunmuyacak olduğunu mısralarım…
Düşünüyorum binbir gece masallarımızı
Bunca yıl bekledim seni..
Her geleni senmsin diye sorguldım..
İkinci cümlelerinde ele verdiler hep kendilerini
Yalan ile gerceğin bir paydaslığı olabilirmi?
Onlar yalandı sen ise gercek Aşksın..
Yağmur yağsa bu gece...
Tüm görkemi ile kararsa gök yüzü..
İçimde kırılmış camdan düşerim...
Yalın ayak çıksam sokağa, ıslak olsa cadeler..
Koşsam yarana kadar göğsümün ceperini
Gömleğimin iliklerini koparsam, içime işlese rüzgarın nefesi
Sönermi içimdeki yangın...?
Dumanından gözlerim yaşarıyor...
Ben Ağlamıyorum...
yaşatmak...
İlk günkü gibi taze ve güzel,
ilk günkü gibi buram buram baharı müjdeliyen
beyaz ciceği büyütebilmek yüreğinde..
senin için ölmek en kolay şey..
kökleri olmayan bir çiceği canlı tutabilmek mühim olan...
Benim gerçeğim
Sensiz uyanacağım sabahlar değildi..

Bu gerçekler benim değil...

Bana umutlarımı getirin...

Hiçmi kalmadı... ?
Görebildiğin en uzak noktaya git...
Oradan daha uzakları görebilirsin..
Ve daha uzakları...
En uzak neresi demiştin ya..
En uzak hiçbir zaman gidemediğimiz yerlerdir Papatyam....
En uzak...
Senin olduğun yerlerdir...
Düşünürüz bazen hayat çok üstümüze geldiğinde..
Kaçıp gitsem buralardan en uzak yerlere,
Kimse hiçkimse bulamasa beni...
En uzak.....

Bir metre olsa aramızda, en uzağım yine sensin..
Ben kaçsam sana... En uzağıma
Saklasan beni, Sarsan yine Kollarına
Teselli bulsam omuzlarında...

Nefes alsam tekrar, dibe vurmuşluğumla
Çıkarsan beni en derinden..
Nefesini üflesen çiğerlerime...
Kanım senin nefesinle aksa damarlarımda
hayat versen bana yeniden..
Gözlerimi actığımda ilk seni görsem..
Başlasak seninle hayata...
En uzağım....
Sayfalar: 1 2