10-06-2007, Saat: 05:14 PM
Kentleri dolduran ölüm kuleleri içinde
Yağmur bağlıyorum saçlarının telleriyle
Günlerimi ipe asıyorum,
Şehla tadında bir bakışına
Seni özlüyorum…
Çocukluğumun akşamüstü kıyılarında
İçimde arta kalan eylül çisentileri,
Kara gövdeli dağlar uzanır,uykumun geçitlerine
Buruk türkülerden bulut yaparım,
Loş bir ıslık olurken gurbet saatinde…
Bir pencere açmaktı hayat; Senin iklimlerine
Göğsümüz bir ateş dolardı,
Karanlığın ve yalnızın sessiz melankolisiyle…
Ceplerimden fışkırıyor, yağmurun kafesine kuşlar
Düşsel bir efsaneyle doğuyor
Gün batımı yıllanmış suratlar.
Ölümün avaze sesiydi bizi çağıran
Sen çöller boyu uzardın içimde
Ay ılık ılık akıtırken içime hüznünü
Sendin beni geçmişin uykusundan uyandıran.
Sahipsiz bir kentte büyüyor,en müphem çığlıklar.
Ben yüreğimle can kesilirken sesine
Yanlış bir adresti sendeki kalabalıklar.
Bir gün batımı sessizliği çökerdi üzerime
Şimdi ölüm sensizlikten ağır değil.
Her gecemin sabahıydın sen,
gemilerimin sığınabildiği tek liman.
Geçmişte sığındığım tek hatıraydı gözlerin.
bakışının uzaklığıydı beni kanatan
yüreğimden yola çıktığın günden beri
çıkmaz bir sokakta ayak izlerim
hani iki yarım bazen bir tüm etmez ya
belki de bu yüzden bu kadar hasretim.
Renksiz bir düş gibi hayat,
Her şeye sebep sensiz karanlıklar
Ve sen’i bana emanet edilmiş
Yarım bir sevda bıraktı,içimdeki bu kronik sonbahar…
Yağmur bağlıyorum saçlarının telleriyle
Günlerimi ipe asıyorum,
Şehla tadında bir bakışına
Seni özlüyorum…
Çocukluğumun akşamüstü kıyılarında
İçimde arta kalan eylül çisentileri,
Kara gövdeli dağlar uzanır,uykumun geçitlerine
Buruk türkülerden bulut yaparım,
Loş bir ıslık olurken gurbet saatinde…
Bir pencere açmaktı hayat; Senin iklimlerine
Göğsümüz bir ateş dolardı,
Karanlığın ve yalnızın sessiz melankolisiyle…
Ceplerimden fışkırıyor, yağmurun kafesine kuşlar
Düşsel bir efsaneyle doğuyor
Gün batımı yıllanmış suratlar.
Ölümün avaze sesiydi bizi çağıran
Sen çöller boyu uzardın içimde
Ay ılık ılık akıtırken içime hüznünü
Sendin beni geçmişin uykusundan uyandıran.
Sahipsiz bir kentte büyüyor,en müphem çığlıklar.
Ben yüreğimle can kesilirken sesine
Yanlış bir adresti sendeki kalabalıklar.
Bir gün batımı sessizliği çökerdi üzerime
Şimdi ölüm sensizlikten ağır değil.
Her gecemin sabahıydın sen,
gemilerimin sığınabildiği tek liman.
Geçmişte sığındığım tek hatıraydı gözlerin.
bakışının uzaklığıydı beni kanatan
yüreğimden yola çıktığın günden beri
çıkmaz bir sokakta ayak izlerim
hani iki yarım bazen bir tüm etmez ya
belki de bu yüzden bu kadar hasretim.
Renksiz bir düş gibi hayat,
Her şeye sebep sensiz karanlıklar
Ve sen’i bana emanet edilmiş
Yarım bir sevda bıraktı,içimdeki bu kronik sonbahar…