10-07-2007, Saat: 12:05 AM
İnternette, posta kutuları arasında dolaşan yardım, dua, uyarı vb. amaçlı e-postaların çoğunlukla uydurma olduğunu ve kötü amaçlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
'Bismillahirrahmani rrahim, La havle vela kuvvete illa billahi aliyyil azim. Allahumme inni esabet ya kadümü ya daimü yasekde yeus yabudu ya semedü ya hayyümü ya kayyümü yazel celali vel ikram feinte cihan fevui hasilla hala ihake ilahu aleyni teveknül tüve hüve rabbilazim. Yüce Allah bu duayı 1251 yılında birine nasip etmiş. O kişi bunu 7 kişiye dağıtmış ve zengin olmuş. Sonra bu dua bir fakirin eline geçmiş; fakat o inanmayınca evi yanmış. Bir kadının eline geçmiş ve o da inanmamış; onun da çocuğu ölmüş. Bu dua kimin eline geçerse 7 kişiye dağıtsın, ne isterse olur. Duayı 7 gün içinde 7 kişiye gönderirsen isteğin gerçekleşecek. Dağıtmazsan başına felaketler gelecek…'
İkinci cümlesinden itibaren çoğu hiçbir anlam ifade etmeyen saçma sapan kelimelerden oluşan bu ve buna benzer bir 'dua' size değilse bile arkadaşınızın e-posta adresine gelmiştir. Ya da, çocuğu kanser olan ve tedavi masrafını bir şirketin ödeyeceğini, onun için de 'bu mailin' en az 3 kişiye gönderilmesi gerektiğini, 'İnanmazsanız aşağıdaki numarayı çevirip sorun' diyen yazılar…
Microsoft'un para dağıttığını, bu e-posta ne kadar çok kişiye gönderilirse o kadar komisyon verileceğini, MSN Messenger'in 'ücretli' olacağını, bunu engellemek için çok sayıda kişiye e-mail gönderilmesini isteyen yazılar...
Acaba 'zincir mailler' olarak isimlendirilen ve kartopunun çığı meydana getirmesi gibi internette eşe dosta gönderilerek 'herkesin haberdar olması sağlanan' bu mesajlar neyi amaçlıyor?
Dünyanın her tarafında internet kullanıcılarına ulaşan bu maillerin çıkış yeri neresi? Bu tür mailler insanları nasıl etkiliyor?
ESKİNİN HURAFE MEKTUPLARI ÇAÄž ATLADI!
Yıllar önce evlerdeki posta kutularına, kapı önlerine bırakılan 'esrarengiz' mektuplar oldukça revaçtaydı.
Kimin yazdığı, niye yazdığı belli olmayan bu 'felaket tellalı' mektuplar halk arasında bir hurafe çılgınlığının ve korkunun yaşanmasına yol açıyordu.
Kimi el yazısıyla, kimi de fotokopiyle çoğaltılıyordu bu mektupların. Onların günümüzdeki muadili ise internet üzerinden gönderilen zincir e-postalar.
'Bu duaya inanmayan ve 44 kişiye göndermeyen kişilerin evleri yandı, çocukları öldü, soyları kurudu' benzeri ifadelerle insanlar korkutularak kafaları karıştırılıyor.
Dinî altyapısı zayıf birçok insan için bu türden yazılar panik ve paranoyaya sebep oluyor. Alanur Özalp, bu konudaki bir hatırasını, 'Psikolojik sıkıntılar yaşayan bir hastam, bir gün telaşla beni aradı; tatilden yeni geldiğini ve e-posta kutusunda 7 gün içerisinde tanıdıklarına göndermezse başına çok büyük belaların geleceğini bildiren bir mail bulunduğunu; ama tatilde olduğu için gönderemediğini söyledi.
Hastam kaygılı bir şekilde 'Acaba şimdi göndersem olur mu? Başıma bir musibet gelir mi?' diye sormuştu.' diye anlatıyor ve ekliyor:
'Tahmin edemeyeceğiniz sayıda insan bu tür yazılardan olumsuz etkileniyor. ' Psikolog Özalp'e göre psikolojisi ve inancı zayıf kimi insanlar başlarına gelen en ufak bir olumsuzluğu bu tarz yazılara bağlıyor ve bunalıma bile girebiliyor.
Yardım talep eden ve dua dağıtımı isteyen e-postaların haricinde, insanları paranoyakça düşüncelere sevk edebilecek e-postalar da internette zincir mail olarak dolaşıyor.
Bunların en bilinenleri;
'içeceğinin içerisine uyku ilacı atılıp uyutulan ve buz dolu küvette gözlerini açtığında böbreğinin çalındığını fark eden kurban;
sinemaya gittiğinde AIDS'li bir hastanın koyduğu iğnenin üzerine oturup virüs kapan kişi; yanlış ilaç yüzünden hayatı kararan hastaların hikâyesi.
Bu tür uydurma bilgiler içeren e-postaların bir amacı da toplumda paranoyak ruh hâlinin, korkunun, güvensizliğin yaygınlaşmasını sağlamak gibi görünüyor.
Tercüme olan bu maillerin de çıkış yeri Amerika.
Fakat insanlar kendi çevrelerinde böyle durumların yaşandığını hayal ediyor ve birbirlerini haberdar etmek için bu e-postaları gönderiyor.
Alanur Özalp'e göre bunları hazırlayanlar patolojik bir hastalığa sahip, hayattan istediğini alamamış, insanlar tarafından kandırılmış kişiler. Amaçları ise diğer insanları da kendi ruh hâllerine ortak etmek, sıkıntıya sokmak.
AMAÇLARI, ADRES PAZARLAMAK
Aksiyon Dergisi Bilişim Editörü Yasin Kesen, konuya farklı bir yaklaşım getirerek uyduruk e-posta mesajlarını başlatanların çoğunlukla öyle büyük 'idealleri' veya hastalıkları olmadığını söylüyor.
'Çoğu kez tek amaçları, onbinlerce e-posta adresini toplayıp CD'ler hâlinde pazarlamak' diyen Kesen,
'Ben dahil listendeki herkese gönder' ibaresi olan mesajların bu maksadı hemen ele verdiği görüşünde. Bir titan zinciri gibi her defasında ilk başlatana da ulaşan e-postaların 'gönderilen adresler' bölümündeki adresler toplanarak 'sağlıklı bir arşiv' oluşturulmuş oluyor.
Bu işlemi daha hızlı yapmak için de çok basit programlar var. Metin yığınları içerisindeki e-posta adreslerini seçebilen program, binlerce sayfalık bir metni kısa sürede tarayarak adresleri kullanıma, yani 'satışa' hazır bir liste haline getirebiliyor.
E-posta kutusu çöplüğe dönen internet kullanıcılarının bilinçli ve seçici olması gerektiğini belirten Kesen,
'Mail kutusuna düşen her mesajı okuyanlar, bunların kaynağını ya da gerçeklik derecesini sorgulamadan herkese gönderip bütün dostlarının zamanını çalıyor.' diye ekliyor.
Psikolog Alanur Özalp de bu tür mesajların hemen silinmesini tavsiye ediyor.
İsmail İpek (İstanbul Müftü Yardımcısı): BU 'GÜNAH ZİNCİRİNE' KİMSE GİRMESİN
'Bismillahirrahmani rrahim, La havle vela kuvvete illa billahi aliyyil azim. Allahumme inni esabet ya kadümü ya daimü yasekde yeus yabudu ya semedü ya hayyümü ya kayyümü yazel celali vel ikram feinte cihan fevui hasilla hala ihake ilahu aleyni teveknül tüve hüve rabbilazim. Yüce Allah bu duayı 1251 yılında birine nasip etmiş. O kişi bunu 7 kişiye dağıtmış ve zengin olmuş. Sonra bu dua bir fakirin eline geçmiş; fakat o inanmayınca evi yanmış. Bir kadının eline geçmiş ve o da inanmamış; onun da çocuğu ölmüş. Bu dua kimin eline geçerse 7 kişiye dağıtsın, ne isterse olur. Duayı 7 gün içinde 7 kişiye gönderirsen isteğin gerçekleşecek. Dağıtmazsan başına felaketler gelecek…'
İkinci cümlesinden itibaren çoğu hiçbir anlam ifade etmeyen saçma sapan kelimelerden oluşan bu ve buna benzer bir 'dua' size değilse bile arkadaşınızın e-posta adresine gelmiştir. Ya da, çocuğu kanser olan ve tedavi masrafını bir şirketin ödeyeceğini, onun için de 'bu mailin' en az 3 kişiye gönderilmesi gerektiğini, 'İnanmazsanız aşağıdaki numarayı çevirip sorun' diyen yazılar…
Microsoft'un para dağıttığını, bu e-posta ne kadar çok kişiye gönderilirse o kadar komisyon verileceğini, MSN Messenger'in 'ücretli' olacağını, bunu engellemek için çok sayıda kişiye e-mail gönderilmesini isteyen yazılar...
Acaba 'zincir mailler' olarak isimlendirilen ve kartopunun çığı meydana getirmesi gibi internette eşe dosta gönderilerek 'herkesin haberdar olması sağlanan' bu mesajlar neyi amaçlıyor?
Dünyanın her tarafında internet kullanıcılarına ulaşan bu maillerin çıkış yeri neresi? Bu tür mailler insanları nasıl etkiliyor?
ESKİNİN HURAFE MEKTUPLARI ÇAÄž ATLADI!
Yıllar önce evlerdeki posta kutularına, kapı önlerine bırakılan 'esrarengiz' mektuplar oldukça revaçtaydı.
Kimin yazdığı, niye yazdığı belli olmayan bu 'felaket tellalı' mektuplar halk arasında bir hurafe çılgınlığının ve korkunun yaşanmasına yol açıyordu.
Kimi el yazısıyla, kimi de fotokopiyle çoğaltılıyordu bu mektupların. Onların günümüzdeki muadili ise internet üzerinden gönderilen zincir e-postalar.
'Bu duaya inanmayan ve 44 kişiye göndermeyen kişilerin evleri yandı, çocukları öldü, soyları kurudu' benzeri ifadelerle insanlar korkutularak kafaları karıştırılıyor.
Dinî altyapısı zayıf birçok insan için bu türden yazılar panik ve paranoyaya sebep oluyor. Alanur Özalp, bu konudaki bir hatırasını, 'Psikolojik sıkıntılar yaşayan bir hastam, bir gün telaşla beni aradı; tatilden yeni geldiğini ve e-posta kutusunda 7 gün içerisinde tanıdıklarına göndermezse başına çok büyük belaların geleceğini bildiren bir mail bulunduğunu; ama tatilde olduğu için gönderemediğini söyledi.
Hastam kaygılı bir şekilde 'Acaba şimdi göndersem olur mu? Başıma bir musibet gelir mi?' diye sormuştu.' diye anlatıyor ve ekliyor:
'Tahmin edemeyeceğiniz sayıda insan bu tür yazılardan olumsuz etkileniyor. ' Psikolog Özalp'e göre psikolojisi ve inancı zayıf kimi insanlar başlarına gelen en ufak bir olumsuzluğu bu tarz yazılara bağlıyor ve bunalıma bile girebiliyor.
Yardım talep eden ve dua dağıtımı isteyen e-postaların haricinde, insanları paranoyakça düşüncelere sevk edebilecek e-postalar da internette zincir mail olarak dolaşıyor.
Bunların en bilinenleri;
'içeceğinin içerisine uyku ilacı atılıp uyutulan ve buz dolu küvette gözlerini açtığında böbreğinin çalındığını fark eden kurban;
sinemaya gittiğinde AIDS'li bir hastanın koyduğu iğnenin üzerine oturup virüs kapan kişi; yanlış ilaç yüzünden hayatı kararan hastaların hikâyesi.
Bu tür uydurma bilgiler içeren e-postaların bir amacı da toplumda paranoyak ruh hâlinin, korkunun, güvensizliğin yaygınlaşmasını sağlamak gibi görünüyor.
Tercüme olan bu maillerin de çıkış yeri Amerika.
Fakat insanlar kendi çevrelerinde böyle durumların yaşandığını hayal ediyor ve birbirlerini haberdar etmek için bu e-postaları gönderiyor.
Alanur Özalp'e göre bunları hazırlayanlar patolojik bir hastalığa sahip, hayattan istediğini alamamış, insanlar tarafından kandırılmış kişiler. Amaçları ise diğer insanları da kendi ruh hâllerine ortak etmek, sıkıntıya sokmak.
AMAÇLARI, ADRES PAZARLAMAK
Aksiyon Dergisi Bilişim Editörü Yasin Kesen, konuya farklı bir yaklaşım getirerek uyduruk e-posta mesajlarını başlatanların çoğunlukla öyle büyük 'idealleri' veya hastalıkları olmadığını söylüyor.
'Çoğu kez tek amaçları, onbinlerce e-posta adresini toplayıp CD'ler hâlinde pazarlamak' diyen Kesen,
'Ben dahil listendeki herkese gönder' ibaresi olan mesajların bu maksadı hemen ele verdiği görüşünde. Bir titan zinciri gibi her defasında ilk başlatana da ulaşan e-postaların 'gönderilen adresler' bölümündeki adresler toplanarak 'sağlıklı bir arşiv' oluşturulmuş oluyor.
Bu işlemi daha hızlı yapmak için de çok basit programlar var. Metin yığınları içerisindeki e-posta adreslerini seçebilen program, binlerce sayfalık bir metni kısa sürede tarayarak adresleri kullanıma, yani 'satışa' hazır bir liste haline getirebiliyor.
E-posta kutusu çöplüğe dönen internet kullanıcılarının bilinçli ve seçici olması gerektiğini belirten Kesen,
'Mail kutusuna düşen her mesajı okuyanlar, bunların kaynağını ya da gerçeklik derecesini sorgulamadan herkese gönderip bütün dostlarının zamanını çalıyor.' diye ekliyor.
Psikolog Alanur Özalp de bu tür mesajların hemen silinmesini tavsiye ediyor.
İsmail İpek (İstanbul Müftü Yardımcısı): BU 'GÜNAH ZİNCİRİNE' KİMSE GİRMESİN