10-08-2007, Saat: 03:46 PM
Firari gönlüm
Önce ince bir yazma düşer boynundan aşağıya
Sonra kristal bir gözyaşı yıkar avuçlarını
Sığınmaya muhtaç bir kedi yavrusunun
Hüzünlü bakışı çepçevre sarmakta yüreğini
Ağlıyorsun!
Ağlayamamaktan ağlıyarak
Kaçıyorsun hüzünden ve bazen mutluluktan saçak altlarına
Kaçarak yaşamaya yeni bindirmeler yaparak
Saçlarına düşen her bir yakamoz tanesi
Bent kurulmuş bedenini yıkmakta
Direncini pamuk helva kıvamında boyayarak.
Saçlarına gizlenmiş güvercin yumurtalarının
Beklerken kabuğundan çıkmasını
Yüreğinde biriktirdiğin her narin düşünceyi
Döşek yapmaktasın mavilere firari olmuş
Kayıp anne şefkati yerine.
Kuruttuğun tebessümleri saklarken defter aralarında
Mahremine düşen ince bir tebessüm
Kızıl bir kıvılcıma döndürür gamzelerini.
Damağını yakan koyu bir kahve değil şimdi
Dudaklarına sinen yarım kalmış yürek izmariti
En çok samanyolunda düşledim ben seni
Onun kuyruğunda okşamak tenini
Gebe kalmışken firari bir sevdanın koynunda
Doyasıya sarmak göğsündeki broşu ezercesine
Sonra doyasıya içmek gözlerimden süzüleni
Firari düşüncelerinde boğmak istercesine kendimi
Firarim firari gönlüm
Külü bitmemiş bir geceyarısındayım şimdi
Dumanı içinde hapsolmuş ay üstündeyim
Gözlerim dikizlemekte mahremden kızarmış gamzelerini
Yakmak istercesine uğrunda tüm benliğimi
Selçuk ERKİ
Önce ince bir yazma düşer boynundan aşağıya
Sonra kristal bir gözyaşı yıkar avuçlarını
Sığınmaya muhtaç bir kedi yavrusunun
Hüzünlü bakışı çepçevre sarmakta yüreğini
Ağlıyorsun!
Ağlayamamaktan ağlıyarak
Kaçıyorsun hüzünden ve bazen mutluluktan saçak altlarına
Kaçarak yaşamaya yeni bindirmeler yaparak
Saçlarına düşen her bir yakamoz tanesi
Bent kurulmuş bedenini yıkmakta
Direncini pamuk helva kıvamında boyayarak.
Saçlarına gizlenmiş güvercin yumurtalarının
Beklerken kabuğundan çıkmasını
Yüreğinde biriktirdiğin her narin düşünceyi
Döşek yapmaktasın mavilere firari olmuş
Kayıp anne şefkati yerine.
Kuruttuğun tebessümleri saklarken defter aralarında
Mahremine düşen ince bir tebessüm
Kızıl bir kıvılcıma döndürür gamzelerini.
Damağını yakan koyu bir kahve değil şimdi
Dudaklarına sinen yarım kalmış yürek izmariti
En çok samanyolunda düşledim ben seni
Onun kuyruğunda okşamak tenini
Gebe kalmışken firari bir sevdanın koynunda
Doyasıya sarmak göğsündeki broşu ezercesine
Sonra doyasıya içmek gözlerimden süzüleni
Firari düşüncelerinde boğmak istercesine kendimi
Firarim firari gönlüm
Külü bitmemiş bir geceyarısındayım şimdi
Dumanı içinde hapsolmuş ay üstündeyim
Gözlerim dikizlemekte mahremden kızarmış gamzelerini
Yakmak istercesine uğrunda tüm benliğimi
Selçuk ERKİ