10-25-2007, Saat: 10:11 AM
Şehit düşen 12 askerimizin fotoğraflarına dikkatlice baktınız mı?
Bizim için yaşamı “çok erken” terk ettiklerini düşünürken...gözlerinde neler gördünüz?
Bize söylediklerini fark ettiniz mi?
Ve şimdi ONLARIN BİZİ GÖZLEDİÄžİNİ..?
Onlar, artık dağda esen yele karıştılar, ormanların hışırtısında yol alıyorlar…
Sabahın doğan güneşinde, yıldızlı gökyüzünde…
…Ve onlar, akşam olduğunda evimizde sıcak çorbamızı huzurla içelim diye canlarından vazgeçtiler…
…ve tüm ülkemiz refaha kavuşsun diye…
Yani onlar, bir önceki saldırıda şehit olan Kasım Aksoy’un yetim iki kızı, üniversitede eğitim görsün diye göğüslerini kurşunlara siper ettiler;
ancak kokuşmuş siyasi polemiklere araç olsunlar diye değil…
Onlar, meclistekiler, ülkemiz için yararlı işler yapsınlar diye şehit oldular,
ancak mal varlığı, kaçak villa konuları ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelsinler diye değil…
Onlar canlarından oldular, arkalarında hesap soracak KOCA DEVLETLERİ var diye…
Ancak harekete geçmeden önce “izin konusu”nun konuşulduğu bir devlet için değil!
Genç fidanlarımızı bir daha vurdurmayalım diye vuruldular…
Ancak onlar için toplanan bağış 80 milyon YTL iken, Türkiye’ye ne fayda sağlayacağı belirsiz referandumun maliyeti 103 milyon YTL olsun diye değil!
Onlar, Ata’ları ülkenin bağımsızlığını emanet ettiği için pırıl pırıl hayallerinden oldular,
ancak vatan toprakları yabancılar için satışa çıkarılsın diye değil..!
Ayrıca yeryüzüne oksijen veren Kaz Dağı’nın üstü, “altın”dan daha değerli diye,
ancak ağır metal içerdiği, sağlığa zarar verdiği ileri sürülen Kızılırmak suyu kullanılsın diye değil.
Onlar, özgürce dalgalanan bayrağımızın yanında Ses Bayrağımız Türkçe de özgürce dalgalansın can verdiler!
Yoksa, haince öldürülmelerine tepki olarak, camına “Das Auto Sport” yazdırılmış arabaya Türk bayrağı da asıp fast food centerların, show room, mall ve cafelerin bulunduğu mega kentlerde gezilsin diye değil..!
Onlar, ciğerlerimiz olan ormanlar, toprağı bir arada tutsun diye sevgililerine veda ettiler,
ancak rant yangınlarıyla yok olsun diye değil…
O canlar, düşmana karşı el ele verip güçlü olalım diye canlarından oldular,
Ancak daha çok bölünüp birbirimize düşman olalım diye değil…
Fotoğrafları elimizde, hepsi yüreğimizde…
Biz onları son yolculuklarına uğurladık, onlar şimdi, GÖZLERİ ÜSTÜMÜZDE yaptıklarımıza bakıyorlar?
(….)
Onlar vuruldu ey halkım, DAHA ÖNCEKİLER GİBİ!
Bakışlarını üstümüzde hissetmezsek, gözlerini “doğru” okuyamazsak,
daha çoook vurulacaklar ey halkım…. İŞTE TAM ŞİMDİKİLER GİBİ!!!
Bizim için yaşamı “çok erken” terk ettiklerini düşünürken...gözlerinde neler gördünüz?
Bize söylediklerini fark ettiniz mi?
Ve şimdi ONLARIN BİZİ GÖZLEDİÄžİNİ..?
Onlar, artık dağda esen yele karıştılar, ormanların hışırtısında yol alıyorlar…
Sabahın doğan güneşinde, yıldızlı gökyüzünde…
…Ve onlar, akşam olduğunda evimizde sıcak çorbamızı huzurla içelim diye canlarından vazgeçtiler…
…ve tüm ülkemiz refaha kavuşsun diye…
Yani onlar, bir önceki saldırıda şehit olan Kasım Aksoy’un yetim iki kızı, üniversitede eğitim görsün diye göğüslerini kurşunlara siper ettiler;
ancak kokuşmuş siyasi polemiklere araç olsunlar diye değil…
Onlar, meclistekiler, ülkemiz için yararlı işler yapsınlar diye şehit oldular,
ancak mal varlığı, kaçak villa konuları ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelsinler diye değil…
Onlar canlarından oldular, arkalarında hesap soracak KOCA DEVLETLERİ var diye…
Ancak harekete geçmeden önce “izin konusu”nun konuşulduğu bir devlet için değil!
Genç fidanlarımızı bir daha vurdurmayalım diye vuruldular…
Ancak onlar için toplanan bağış 80 milyon YTL iken, Türkiye’ye ne fayda sağlayacağı belirsiz referandumun maliyeti 103 milyon YTL olsun diye değil!
Onlar, Ata’ları ülkenin bağımsızlığını emanet ettiği için pırıl pırıl hayallerinden oldular,
ancak vatan toprakları yabancılar için satışa çıkarılsın diye değil..!
Ayrıca yeryüzüne oksijen veren Kaz Dağı’nın üstü, “altın”dan daha değerli diye,
ancak ağır metal içerdiği, sağlığa zarar verdiği ileri sürülen Kızılırmak suyu kullanılsın diye değil.
Onlar, özgürce dalgalanan bayrağımızın yanında Ses Bayrağımız Türkçe de özgürce dalgalansın can verdiler!
Yoksa, haince öldürülmelerine tepki olarak, camına “Das Auto Sport” yazdırılmış arabaya Türk bayrağı da asıp fast food centerların, show room, mall ve cafelerin bulunduğu mega kentlerde gezilsin diye değil..!
Onlar, ciğerlerimiz olan ormanlar, toprağı bir arada tutsun diye sevgililerine veda ettiler,
ancak rant yangınlarıyla yok olsun diye değil…
O canlar, düşmana karşı el ele verip güçlü olalım diye canlarından oldular,
Ancak daha çok bölünüp birbirimize düşman olalım diye değil…
Fotoğrafları elimizde, hepsi yüreğimizde…
Biz onları son yolculuklarına uğurladık, onlar şimdi, GÖZLERİ ÜSTÜMÜZDE yaptıklarımıza bakıyorlar?
(….)
Onlar vuruldu ey halkım, DAHA ÖNCEKİLER GİBİ!
Bakışlarını üstümüzde hissetmezsek, gözlerini “doğru” okuyamazsak,
daha çoook vurulacaklar ey halkım…. İŞTE TAM ŞİMDİKİLER GİBİ!!!