07-08-2006, Saat: 05:53 PM
Bir Aile On be? y?ld?r g?r??medi?im arkada??m Simon Radevin''i g?rmeye gidecektim.
Simon, bir zamanlar benim en iyi dostumdu. Onunla g?zel g?nler ge?irmi?tim. Y?re?imin en gizli yerinde sakl? ve en gizli s?rlar?m? ona a?m??t?m.
Uzun y?llar birbirimizden hi? ayr?lmam??t?k. Beraber ya?am??, yolculuk etmi?, d???nm??, hayaller kurmu?tuk. Ayn? ?eyleri, ayn? kitaplar? sevmi?, ayn? co?kular? ya?am?? ve olaylara g?lm??t?k. Yaln?zca bak??lar?m?z bile, biririmizi t?m?ye anlamaya yeterdi.
Daha sonra o evlenmi?ti. Koca aramak i?in ta?radan Paris''e gelmi? bir k?zla ans?z?n hayat?n? birle?tirmi?ti. Nas?l olmu?tu da, zay?f, ayd?nl?k fakat bo? bak??l?, so?uk sesli ve binlerce benzeri bulunan bu soluk kumral k?z, zeki ve ak?ll? arkada??m? avucunun i?ine alm??t??
Bunlar? anlayabilir miydik? Ku?kusuz arkada??m, sevecen ve kendisine ba?l? bir k?z?n kollar? aras?nda basit, tatl? ve uzun s?recek bir mutlulu?u ?mit etmi?ti ve bunu da, soluk sa?l? k?z?n parlak bak??lar?nda hayal meyal g?rm??t? de...
Arkada??m, hi?bir ?eyi anlayamayacak derecede al?kla?mad??? s?rece, canl? ve duyarl? bir erke?in, sa?ma ger?e?in fark?na var?r varmaz her ?eyden usanaca??n? hi? d???nmemi?ti.
Nas?l bulacakt?m onu? Her zamanki gibi canl?, n?kteli, g?lmesini seven ve co?kulu muydu, yoksa ta?ra ya?am?n?n etkisiyle uyu?uk, tembel bir ki?i haline mi gelmi?ti? ?nsan, ister istemez on be? y?lda de?i?ebilirdi.
Tren, k???k bir istasyonda durdu. Trenden indi?imde, ?i?man, ?ok ?i?man, g?be?i iyice ?ne f?rlam??, kollar? iki yana a??k, k?rm?z? yanakl? bir adam bana do?ru at?ld? ve "Georges" diye ba??rd?. Kucakla?t?k; fakat onu tan?yamam??t?m. Sonra, ?a?k?nl?ktan donakalm?? bir durumda "Aman Tanr?m, zay?flamam??s?n" diye m?r?ldand?m. G?lerek, "Daha ne olsun? ?yi bir ya?am, iyi yemekler, g?zel geceler, yemek ve uyumak... ??te benim ya?am?m!" diye yan?t verdi.
Onu seyrettim; geni? y?z?nde, sevildi?ini belli eden ?izgiler arad?m. Yaln?zca g?zleri de?i?memi?ti; ancak o eski bak??lar?ndan eser yoktu. "E?er bak??lar d???ncelerin yans?mas? ise, ?u kar??mda duran insan?n d???nceleri, bir zamanlar ?ok iyi tan?d???m insan?n d???nceler de?il" diyordum kendi kendime.
Ger?i g?zleri parl?yordu, sevin? ve umut doluydu ama o g?zlerde, bir kafan?n de?erini en az s?zler kadar ifade eden zek? p?r?lt?lar? yoktu art?k.
Simon, birdenbire bana, "Bak i?te, benim ?ocuklardan ikisi" dedi.
14 ya??nda neredeyse kad?nla?m?? k???k bir k?z ile ??renci k?l?kl? 13 ya??nda bir erkek ?ocu?u, s?k?lgan bir edayla bana do?ru ilerledi;
- Bunlar senin ?ocuklar?n m?? diye sordum.
- Tabii, diye yan?t verdi g?lerek.
- Ka? ?ocu?un var?
- Be?. ??? evde!
Bunu s?ylerken gururlu, memnun, hatt? muzaffer bir hava tak?nm??t?. Bense, yuvas?ndaki bir tav?an gibi, ta?radaki evinde gecelerini iki uyku aras?nda ?ocuk yapmakla ge?iren bu aptal dam?zl?k adam i?in, belli belirsiz bir hor g?r?yle kar???k derin bir ac?ma duygusuna kap?lm??t?m.
Simon''un kulland??? arabaya bindik ve can s?k?c? kentin i?inden ge?tik. Buras?, sokaklar?nda hi? canl?l?k olmayan, yaln?zca k?peklerin ve bir iki hizmet?i kad?n?n g?r?nd??? uyu?uk ve donuk bir kentti. Zaman zaman, kap?s?n?n ?n?nde duran bir d?kk?n sahibi ?apkas?n? ??kar?yor ve Simon da onu, ku?kusuz kentteki b?t?n insanlar? adlar?yla tan?d???n? g?stermek i?in, adlar?n? s?yleyerek selaml?yordu... Ta?raya g?m?l?p kalan b?t?n insanlar gibi, Simon''un da milletvekili olmay? d??ledi?i izlenimi edindim.
Kenti ?abucak ge?tik ve parka benzer bir bah?eye girdik; sonra da, ?ato g?r?n?m? verilmi? kuleli bir evin ?n?nde durduk.
Simon, iltifatta bulunmam? ister bir havayla, "??te benim fakirhane!" dedi.
"?ok g?zel" diye yan?tlad?m.
Evin ?n?ndeki basamakl? seki ?zerinde, benim geli?im i?in s?slenmi?, bu ziyareti i?in sa?lar?n? taram?? ve birtak?m basmakal?p nezaket c?mleleri haz?rlam?? bir kad?n g?r?n?verdi. Bu, on be? y?l ?nce kilisede g?rd???m o kumral ve ilgin? olmaktan uzak k?zca??z de?ildi art?k. Kar??mda a??r? s?slenmi?, ?i?man, l?le l?le sa?l?, ya?? belli olmayan, silik ve zarafetten yoksun, d???ncesiz, k?sacas? bir kad?nda olmas? gereken b?t?n niteliklerden yoksun biri duruyordu. Nihayetinde bir anne, ?i?man ve s?radan bir anne, s?rekli do?uran ana? bir tavuk, i?inde ?ocuklar?ndan ve yemek kitab?ndan ba?ka bir kayg? ta??mayan dam?zl?k bir kad?nd? o...
Bana, "Ho? geldiniz" dedikten sonra, Belediye ba?kan?n?n tefti?ine haz?r itfaiyeciler gibi bekleyen ?? k???k ?ocu?un boy s?ras?yla dizildi?i bir hole girdim.
- Ah, i?te di?erleri, dedim.
Simon, b?y?k bir mutlulukla, "Jean, Sophie ve Gontran" diye ?ocuklar?n adlar?n? s?yledi.
Salonun kap?s? a??kt?. ??eri girdim ve koltuklardan birinde fel?li, titreyip duran ya?l? bir adam g?rd?m.
Bayan Radevin, bana do?ru ilerleyerek, "Bu, benim b?y?kbabam M?sy?, 87 ya??nda" dedi.
Sonra, yerinde sars?l?p duran ihtiyar?n kula??na, "Baba, Simon''un arkada??" diye ba??rd?. Ya?l? adam, bana merhaba diyebilmek i?in b?y?k bir ?aba g?sterdi ve ellerini sallayarak, "Vay, vay, vay!" diye viyaklad?. "?ok naziksiniz" diye kar??l?k verdim ve bir sandalyeye oturdum.
Simon i?eri girdi; g?l?yordu.
- B?y?kbabayla tan??t?n demek. Pek ho?tur kendisi, ?ocuklar?n e?lencesidir. Bo?az?na ?ok d??k?nd?r. Her yemekte ?atlayacak derecede yer. Kendi haline b?raksan, ne kadar ?ok yiyece?ini tahmin edemezsin. Neyse, birazdan g?receksin zaten. Tatl?lara sanki onlar birer gen? k?zm?? gibi bakar. ?imdiye kadar bundan daha g?l?n? bir ?eye rastlamam??s?nd?r, birazdan g?receksin.
Daha sonra, bana odam? g?sterdiler. Ak?am yeme?i saati yakla??yordu. Merdivenlerde ayak sesleri duyunca arkaya d?nd?m. Babalar?n?n arkas?na dizilen ?ocuklar beni izliyorlard?. Hi? ku?kusuz, bu ?ekilde beni selamlamak istiyorlard?.
Bana verilen oda, ot, bu?day ve arpadan ge?ilmeyen u?suz bucaks?z bir ovaya bak?yordu. Ne tek bir a?a?, ne de bir tepe g?r?n?yordu. Bu evde ya?anmak zorunda olan y?rek karart?c? ve i?e i?leyen ya?am?n bir g?r?nt?s?yd? bu...
O s?rada bir ?an ?ald?. Ak?am yemek vaktini haber vermek i?indi bu. A?a?? indim.
Madam Radevin, pek yapmac?kl? bir edayla kolumdan tuttu ve birlikte yemek odas?na ge?tik. Bir u?ak, tekerlekli sandalyesini iterek b?y?kbabay? masadaki yerine getirdi. Hen?z sofraya gelen b?y?kbaba, bak??lar?n? tatl?ya dikmi?, a? ve merakl? g?zlerle bak?yor ve iki yana sallan?p duran ba??n? g??l?kle bir yemekten di?erine ?eviriyordu.
Simon ellerini ovu?turarak bana d?nd? ve "?ok e?leneceksin" dedi. Bu s?rada ?ocuklar, g?rece?im sahneleri d???nerek, g?lmeye koyuldular. Bayan Radevin ise, omuzlar?n? umursamazl?kla silkip g?l?ms?yordu sadece.
Simon, ellerini a?z?n?n iki yan?nda kavu?turarak, "Bu ak?am yemekte s?tla? var" diye ba??rd? ihtiyara do?ru.
Ya?l? adam?n k?r???k y?z? ayd?nland?; s?yleneni anlad???n? ve memnun oldu?unu belli etmek i?in tepeden t?rna?a iyice sars?ld?.
Nihayet yeme?e ba?lad?k.
Simon, bana d?nerek, "Bak!" diye f?s?ldad?. B?y?kbaba ?orbay? sevmemi?ti; yemek istemiyordu ama sa?l??? i?in gerekli oldu?unu ?ne s?rerek ona zorla yedirmeye u?ra??yorlard?. U?ak, ?orbayla doldurdu?u ka???? zorla adam?n a?z?na sokuyor, ya?l? adam ise, canla ba?la kar?? koyuyor ve a??na ak?t?lan ?orbay? i?memek i?in masaya ve yan?ndakilerin ?zerine p?sk?rt?yordu.
?ocuklar g?lmekten k?r?l?rken, babalar? da "?htiyar ne kadar komik, de?il mi?" diye s?yleniyordu.
B?t?n yemek boyunca yaln?zca ihtiyarla me?gul oldular. B?y?kbaba, masaya konan yemekleri bak??lar?yla yiyor, ??lg?nca sallad??? elleriyle tabaklar? tutup kendisine ?ekmeye ?al???yordu. Yemekleri hemen hemen ihtiyar?n ula?abilece?i uzakl??a koyuyorlar ve burnuna gelen yemek kokular?n?n k??k?rtt??? ihtiyar?n tabaklara do?ru yapt??? titrek hamlelerini ve ??lg?nca hareketlerini seyrediyorlard?. ?htiyar, anla??lmaz bi?imde homurdan?yor ve salyas? boynundaki pe?eteye ak?yordu. B?t?n aile de, bu tuhaf ve tiksinti verici i?kenceden zevk duyuyordu.
Daha sonra, b?y?kbaban?n taba??na biraz yemek kondu. Ya?l? adam, taba??na bir par?a daha konmas? i?in ?n?ndekini b?y?k bir oburlukla silip s?p?rd?.
S?tla? getirildi?i zaman ihtiyar ??rp?nmaya ba?lad?. S?z?ldan?p duruyordu.
Gontran, b?y?kbabaya d?nd? ve "Bug?n ?ok yediniz, size tatl? yok" diyerek, ona s?tla? verilmeyecekmi? gibi davrand?lar.
Ya?l? adam, bunun ?zerine a?lamaya ba?lad?; her taraf? titreyerek a?larken, ?ocuklar kat?la kat?la g?l?yorlard?.
Nihayet, b?y?kbaban?n pay?n? da taba??na koydular. Adamca??z ilk lokmas?n? yutarken bo?az?ndan garip bir ses ??kard? ve ?ok b?y?k bir lokmay? yutan ?rdeklerinkini and?ran bir boyun hareketi yapt?.
Taba??ndaki bitirince, biraz daha tatl? vermeleri i?in tepinmeye ba?lad?.
B?y?kbaban?n ?ekti?i g?l?n? ve y?rek par?alay?c? i?kence kar??s?nda dayanamad?m ve "Hadi, biraz daha tatl? verin ona" dedim.
Simon, "Yoo, dostum, diyerek s?ze kar??t?, bu ya?ta fazla yerse, rahats?z olabilir".
S?z?m? geri ald?m ve sustum. "Neredesin mant?k, ahlak ve sa?duyu" diye ge?irdim i?imden. Sa?l???n? ?ne s?rerek ihtiyar? o ya?ta tadabilece?i tek zevkten yoksun b?rak?yorlard?. ?lg?n ve titrek ihtiyar ne yapacakt? ki bundan sonra sa?l???? Say?l? g?nlerine kar???yorlard? onun. Ka? g?n? kalm??t? ki ?unun ?uras?nda? On, yirmi, elli ya da y?z g?n? m?? Neden b?yle yap?yorlard?? Sa?l???n? korumak i?in mi, yoksa onun bo?az?na d??k?nl???n?n ortaya ??kard??? sahneleri b?t?n ailenin biraz daha seyretmesini sa?lamak i?in mi?
Ya?l? adam?n art?k hayatta yapaca?? ba?ka hi?bir ?ey kalmam??t? ki. Onun i?in tek bir istek, tek bir sevin? kayna?? kalm??t?. Neden bu sevin? ona b?t?n?yle ya?at?lm?yordu?
Yeme?in ard?ndan uzun bir s?re ka??t oynad?ktan sonra yatmak i?in odama ??kt?m. ?z?nt?l?, ?ok ?z?nt?l?yd?m!
Pencerenin ?n?ne oturdum. Yak?ndaki bir a?a?tan gelen yumu?ak, tatl? ve g?zel ku? c?v?lt?lar?ndan ba?ka hi?bir ?ey duyulmuyordu d??ar?da. Bu ku?, kulu?kaya yatm?? di?isi i?in b?yle yumu?ak sesle gece boyu ?tecekti.
Bense, ?u s?rada ?irkin kar?s?n?n yan?nda horul horul uyuyan zavall? dostumun be? ?ocu?unu d???nd?m
Simon, bir zamanlar benim en iyi dostumdu. Onunla g?zel g?nler ge?irmi?tim. Y?re?imin en gizli yerinde sakl? ve en gizli s?rlar?m? ona a?m??t?m.
Uzun y?llar birbirimizden hi? ayr?lmam??t?k. Beraber ya?am??, yolculuk etmi?, d???nm??, hayaller kurmu?tuk. Ayn? ?eyleri, ayn? kitaplar? sevmi?, ayn? co?kular? ya?am?? ve olaylara g?lm??t?k. Yaln?zca bak??lar?m?z bile, biririmizi t?m?ye anlamaya yeterdi.
Daha sonra o evlenmi?ti. Koca aramak i?in ta?radan Paris''e gelmi? bir k?zla ans?z?n hayat?n? birle?tirmi?ti. Nas?l olmu?tu da, zay?f, ayd?nl?k fakat bo? bak??l?, so?uk sesli ve binlerce benzeri bulunan bu soluk kumral k?z, zeki ve ak?ll? arkada??m? avucunun i?ine alm??t??
Bunlar? anlayabilir miydik? Ku?kusuz arkada??m, sevecen ve kendisine ba?l? bir k?z?n kollar? aras?nda basit, tatl? ve uzun s?recek bir mutlulu?u ?mit etmi?ti ve bunu da, soluk sa?l? k?z?n parlak bak??lar?nda hayal meyal g?rm??t? de...
Arkada??m, hi?bir ?eyi anlayamayacak derecede al?kla?mad??? s?rece, canl? ve duyarl? bir erke?in, sa?ma ger?e?in fark?na var?r varmaz her ?eyden usanaca??n? hi? d???nmemi?ti.
Nas?l bulacakt?m onu? Her zamanki gibi canl?, n?kteli, g?lmesini seven ve co?kulu muydu, yoksa ta?ra ya?am?n?n etkisiyle uyu?uk, tembel bir ki?i haline mi gelmi?ti? ?nsan, ister istemez on be? y?lda de?i?ebilirdi.
Tren, k???k bir istasyonda durdu. Trenden indi?imde, ?i?man, ?ok ?i?man, g?be?i iyice ?ne f?rlam??, kollar? iki yana a??k, k?rm?z? yanakl? bir adam bana do?ru at?ld? ve "Georges" diye ba??rd?. Kucakla?t?k; fakat onu tan?yamam??t?m. Sonra, ?a?k?nl?ktan donakalm?? bir durumda "Aman Tanr?m, zay?flamam??s?n" diye m?r?ldand?m. G?lerek, "Daha ne olsun? ?yi bir ya?am, iyi yemekler, g?zel geceler, yemek ve uyumak... ??te benim ya?am?m!" diye yan?t verdi.
Onu seyrettim; geni? y?z?nde, sevildi?ini belli eden ?izgiler arad?m. Yaln?zca g?zleri de?i?memi?ti; ancak o eski bak??lar?ndan eser yoktu. "E?er bak??lar d???ncelerin yans?mas? ise, ?u kar??mda duran insan?n d???nceleri, bir zamanlar ?ok iyi tan?d???m insan?n d???nceler de?il" diyordum kendi kendime.
Ger?i g?zleri parl?yordu, sevin? ve umut doluydu ama o g?zlerde, bir kafan?n de?erini en az s?zler kadar ifade eden zek? p?r?lt?lar? yoktu art?k.
Simon, birdenbire bana, "Bak i?te, benim ?ocuklardan ikisi" dedi.
14 ya??nda neredeyse kad?nla?m?? k???k bir k?z ile ??renci k?l?kl? 13 ya??nda bir erkek ?ocu?u, s?k?lgan bir edayla bana do?ru ilerledi;
- Bunlar senin ?ocuklar?n m?? diye sordum.
- Tabii, diye yan?t verdi g?lerek.
- Ka? ?ocu?un var?
- Be?. ??? evde!
Bunu s?ylerken gururlu, memnun, hatt? muzaffer bir hava tak?nm??t?. Bense, yuvas?ndaki bir tav?an gibi, ta?radaki evinde gecelerini iki uyku aras?nda ?ocuk yapmakla ge?iren bu aptal dam?zl?k adam i?in, belli belirsiz bir hor g?r?yle kar???k derin bir ac?ma duygusuna kap?lm??t?m.
Simon''un kulland??? arabaya bindik ve can s?k?c? kentin i?inden ge?tik. Buras?, sokaklar?nda hi? canl?l?k olmayan, yaln?zca k?peklerin ve bir iki hizmet?i kad?n?n g?r?nd??? uyu?uk ve donuk bir kentti. Zaman zaman, kap?s?n?n ?n?nde duran bir d?kk?n sahibi ?apkas?n? ??kar?yor ve Simon da onu, ku?kusuz kentteki b?t?n insanlar? adlar?yla tan?d???n? g?stermek i?in, adlar?n? s?yleyerek selaml?yordu... Ta?raya g?m?l?p kalan b?t?n insanlar gibi, Simon''un da milletvekili olmay? d??ledi?i izlenimi edindim.
Kenti ?abucak ge?tik ve parka benzer bir bah?eye girdik; sonra da, ?ato g?r?n?m? verilmi? kuleli bir evin ?n?nde durduk.
Simon, iltifatta bulunmam? ister bir havayla, "??te benim fakirhane!" dedi.
"?ok g?zel" diye yan?tlad?m.
Evin ?n?ndeki basamakl? seki ?zerinde, benim geli?im i?in s?slenmi?, bu ziyareti i?in sa?lar?n? taram?? ve birtak?m basmakal?p nezaket c?mleleri haz?rlam?? bir kad?n g?r?n?verdi. Bu, on be? y?l ?nce kilisede g?rd???m o kumral ve ilgin? olmaktan uzak k?zca??z de?ildi art?k. Kar??mda a??r? s?slenmi?, ?i?man, l?le l?le sa?l?, ya?? belli olmayan, silik ve zarafetten yoksun, d???ncesiz, k?sacas? bir kad?nda olmas? gereken b?t?n niteliklerden yoksun biri duruyordu. Nihayetinde bir anne, ?i?man ve s?radan bir anne, s?rekli do?uran ana? bir tavuk, i?inde ?ocuklar?ndan ve yemek kitab?ndan ba?ka bir kayg? ta??mayan dam?zl?k bir kad?nd? o...
Bana, "Ho? geldiniz" dedikten sonra, Belediye ba?kan?n?n tefti?ine haz?r itfaiyeciler gibi bekleyen ?? k???k ?ocu?un boy s?ras?yla dizildi?i bir hole girdim.
- Ah, i?te di?erleri, dedim.
Simon, b?y?k bir mutlulukla, "Jean, Sophie ve Gontran" diye ?ocuklar?n adlar?n? s?yledi.
Salonun kap?s? a??kt?. ??eri girdim ve koltuklardan birinde fel?li, titreyip duran ya?l? bir adam g?rd?m.
Bayan Radevin, bana do?ru ilerleyerek, "Bu, benim b?y?kbabam M?sy?, 87 ya??nda" dedi.
Sonra, yerinde sars?l?p duran ihtiyar?n kula??na, "Baba, Simon''un arkada??" diye ba??rd?. Ya?l? adam, bana merhaba diyebilmek i?in b?y?k bir ?aba g?sterdi ve ellerini sallayarak, "Vay, vay, vay!" diye viyaklad?. "?ok naziksiniz" diye kar??l?k verdim ve bir sandalyeye oturdum.
Simon i?eri girdi; g?l?yordu.
- B?y?kbabayla tan??t?n demek. Pek ho?tur kendisi, ?ocuklar?n e?lencesidir. Bo?az?na ?ok d??k?nd?r. Her yemekte ?atlayacak derecede yer. Kendi haline b?raksan, ne kadar ?ok yiyece?ini tahmin edemezsin. Neyse, birazdan g?receksin zaten. Tatl?lara sanki onlar birer gen? k?zm?? gibi bakar. ?imdiye kadar bundan daha g?l?n? bir ?eye rastlamam??s?nd?r, birazdan g?receksin.
Daha sonra, bana odam? g?sterdiler. Ak?am yeme?i saati yakla??yordu. Merdivenlerde ayak sesleri duyunca arkaya d?nd?m. Babalar?n?n arkas?na dizilen ?ocuklar beni izliyorlard?. Hi? ku?kusuz, bu ?ekilde beni selamlamak istiyorlard?.
Bana verilen oda, ot, bu?day ve arpadan ge?ilmeyen u?suz bucaks?z bir ovaya bak?yordu. Ne tek bir a?a?, ne de bir tepe g?r?n?yordu. Bu evde ya?anmak zorunda olan y?rek karart?c? ve i?e i?leyen ya?am?n bir g?r?nt?s?yd? bu...
O s?rada bir ?an ?ald?. Ak?am yemek vaktini haber vermek i?indi bu. A?a?? indim.
Madam Radevin, pek yapmac?kl? bir edayla kolumdan tuttu ve birlikte yemek odas?na ge?tik. Bir u?ak, tekerlekli sandalyesini iterek b?y?kbabay? masadaki yerine getirdi. Hen?z sofraya gelen b?y?kbaba, bak??lar?n? tatl?ya dikmi?, a? ve merakl? g?zlerle bak?yor ve iki yana sallan?p duran ba??n? g??l?kle bir yemekten di?erine ?eviriyordu.
Simon ellerini ovu?turarak bana d?nd? ve "?ok e?leneceksin" dedi. Bu s?rada ?ocuklar, g?rece?im sahneleri d???nerek, g?lmeye koyuldular. Bayan Radevin ise, omuzlar?n? umursamazl?kla silkip g?l?ms?yordu sadece.
Simon, ellerini a?z?n?n iki yan?nda kavu?turarak, "Bu ak?am yemekte s?tla? var" diye ba??rd? ihtiyara do?ru.
Ya?l? adam?n k?r???k y?z? ayd?nland?; s?yleneni anlad???n? ve memnun oldu?unu belli etmek i?in tepeden t?rna?a iyice sars?ld?.
Nihayet yeme?e ba?lad?k.
Simon, bana d?nerek, "Bak!" diye f?s?ldad?. B?y?kbaba ?orbay? sevmemi?ti; yemek istemiyordu ama sa?l??? i?in gerekli oldu?unu ?ne s?rerek ona zorla yedirmeye u?ra??yorlard?. U?ak, ?orbayla doldurdu?u ka???? zorla adam?n a?z?na sokuyor, ya?l? adam ise, canla ba?la kar?? koyuyor ve a??na ak?t?lan ?orbay? i?memek i?in masaya ve yan?ndakilerin ?zerine p?sk?rt?yordu.
?ocuklar g?lmekten k?r?l?rken, babalar? da "?htiyar ne kadar komik, de?il mi?" diye s?yleniyordu.
B?t?n yemek boyunca yaln?zca ihtiyarla me?gul oldular. B?y?kbaba, masaya konan yemekleri bak??lar?yla yiyor, ??lg?nca sallad??? elleriyle tabaklar? tutup kendisine ?ekmeye ?al???yordu. Yemekleri hemen hemen ihtiyar?n ula?abilece?i uzakl??a koyuyorlar ve burnuna gelen yemek kokular?n?n k??k?rtt??? ihtiyar?n tabaklara do?ru yapt??? titrek hamlelerini ve ??lg?nca hareketlerini seyrediyorlard?. ?htiyar, anla??lmaz bi?imde homurdan?yor ve salyas? boynundaki pe?eteye ak?yordu. B?t?n aile de, bu tuhaf ve tiksinti verici i?kenceden zevk duyuyordu.
Daha sonra, b?y?kbaban?n taba??na biraz yemek kondu. Ya?l? adam, taba??na bir par?a daha konmas? i?in ?n?ndekini b?y?k bir oburlukla silip s?p?rd?.
S?tla? getirildi?i zaman ihtiyar ??rp?nmaya ba?lad?. S?z?ldan?p duruyordu.
Gontran, b?y?kbabaya d?nd? ve "Bug?n ?ok yediniz, size tatl? yok" diyerek, ona s?tla? verilmeyecekmi? gibi davrand?lar.
Ya?l? adam, bunun ?zerine a?lamaya ba?lad?; her taraf? titreyerek a?larken, ?ocuklar kat?la kat?la g?l?yorlard?.
Nihayet, b?y?kbaban?n pay?n? da taba??na koydular. Adamca??z ilk lokmas?n? yutarken bo?az?ndan garip bir ses ??kard? ve ?ok b?y?k bir lokmay? yutan ?rdeklerinkini and?ran bir boyun hareketi yapt?.
Taba??ndaki bitirince, biraz daha tatl? vermeleri i?in tepinmeye ba?lad?.
B?y?kbaban?n ?ekti?i g?l?n? ve y?rek par?alay?c? i?kence kar??s?nda dayanamad?m ve "Hadi, biraz daha tatl? verin ona" dedim.
Simon, "Yoo, dostum, diyerek s?ze kar??t?, bu ya?ta fazla yerse, rahats?z olabilir".
S?z?m? geri ald?m ve sustum. "Neredesin mant?k, ahlak ve sa?duyu" diye ge?irdim i?imden. Sa?l???n? ?ne s?rerek ihtiyar? o ya?ta tadabilece?i tek zevkten yoksun b?rak?yorlard?. ?lg?n ve titrek ihtiyar ne yapacakt? ki bundan sonra sa?l???? Say?l? g?nlerine kar???yorlard? onun. Ka? g?n? kalm??t? ki ?unun ?uras?nda? On, yirmi, elli ya da y?z g?n? m?? Neden b?yle yap?yorlard?? Sa?l???n? korumak i?in mi, yoksa onun bo?az?na d??k?nl???n?n ortaya ??kard??? sahneleri b?t?n ailenin biraz daha seyretmesini sa?lamak i?in mi?
Ya?l? adam?n art?k hayatta yapaca?? ba?ka hi?bir ?ey kalmam??t? ki. Onun i?in tek bir istek, tek bir sevin? kayna?? kalm??t?. Neden bu sevin? ona b?t?n?yle ya?at?lm?yordu?
Yeme?in ard?ndan uzun bir s?re ka??t oynad?ktan sonra yatmak i?in odama ??kt?m. ?z?nt?l?, ?ok ?z?nt?l?yd?m!
Pencerenin ?n?ne oturdum. Yak?ndaki bir a?a?tan gelen yumu?ak, tatl? ve g?zel ku? c?v?lt?lar?ndan ba?ka hi?bir ?ey duyulmuyordu d??ar?da. Bu ku?, kulu?kaya yatm?? di?isi i?in b?yle yumu?ak sesle gece boyu ?tecekti.
Bense, ?u s?rada ?irkin kar?s?n?n yan?nda horul horul uyuyan zavall? dostumun be? ?ocu?unu d???nd?m