11-19-2007, Saat: 12:40 AM
Kalbimiz kırıkken karşımızda görmek istediğimiz ilk şey nedir ?
Gülümseyen bir yüz
Sıkıntı ve stresin insanları iyiden iyiye rahatsız ettiği toplumumuz da somurtan duvar gibi yüzler artık rağbet görmemekte. Evde, işte, sokakta samimice içten gülümseyen soyları tükenmek üzere olan insanlara gerçekten ihtiyacımız var.Gülümsemenin iletişimimizde yarattığı etki mucizevi. Hiç birimiz sürekli somurtan oflayan ,puflayan birileri ile uzun süre ilişkide bulunmak istemiyoruz.
Bilinenin aksine iç durumumuz,gülümsediğimiz zaman kendimizi iyi hissetmemize neden olan hormonların salgılanmasıyla iyileşir.İyi hissetme ve gülümsemenin bu yakın ilişkisi içsel durumumuzun manevi atmosferini değiştirir.Bağışıklık sistemimizin gülümsemeyle birlikte salgılanan hormonlarla güçlendiği artık modern tıp tarafındanda saplanan bir gerçek. Bedensel enerjimizi yükselten hastalıklara karşı daha güçlü olmamızı sağlayan şey ise yine GÜLÜMSEMEK.
"Kimi insanlar vardır odaya girdiğinde odayı aydınlatır, kimi insanlarda çıktığında" hepimiz bu sözün doğruluğunu defalarca yaşamışızdır. İlk karşılaşmamıza rağmen kendilerinden hoşlandığımız, bulundukları ortama canlılık ,sıcaklık getiren , çevresindekileri rahatlatan kişilerin buluştukları ortak nokta gülen yüzleridir. Suratı beş karış diye tabir ettiğimiz asık suratlı ,kızgın, kıskanç ve korku içinde yaşayan insanlarında fiziksel olarak çökmelerinin nedeni kendi kendilerini zehirlemelerindendir.Bir insanın hayata bağlanış ölçüsü gülümsemesi olup içinde yaşatmakta olduğu barışıda dışa aksedişidir.Agresif ruhundaki fırtınaları dışa vurmada hiç sakınca duymayan çevresine sürekli olumsuzluk mesajı veren gülümsemekten uzak kişiler de kendileriylede barışık değillerdir. Aynanın karşısında kendimize gülümseyebiliyorsak karşımızdakine de pekala gülümseyebiliriz. Zira huzur dış şartlara değil iç şartlara bağlıdır. Asık suratlı olmak yerine gülümsemeyle yüzümüzü süsleyebiliriz.
Suratımızı asmak için yüzümüzdeki önüç kası çalıştırmamız gerekiyor gülümsemek için ise sadece üç .Herşeye rağmen gülümsemek yada gülümsememek tercihlerimize bağlı.
"Gülmenin hem maliyeti sıfır hemde değerine paha biçilmez."
En son ne zaman ve kimlere gülümsediğimizi hatırlamaya çalışalım.Marketteki kasiyer kıza,dondurma yerken yüzüne gözüne bulaştıran miniğe,sabahları aynaya....Kısacası gerçek özgüvendir gülümsemek.
Gülümsemek, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi öğrendiğimizde kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Çünkü gülmek sadece insanlara özgü bir davranıştır. Mimiktir, çokda anlamlıdır. Tüm bunların ötesinde de bizi güzelleştiren en ucuz estetik operasyondur.
Hepimiz birbirimizle ilişkilerimizde güler yüzle, hafif tebessümlerimizle konuşabilirsek halledemiyecek sorunlarımız kalmaz.Gülümsemeyi iletişim kurarken sihirli bir anahtar gibi kullanabiliriz.Kendi yüzümüzle birlikte başka yüzleride aydınlatmış oluruz.
Araştırmalarım sırasında beni hayrete düşüren bir bilgi ile karşılaştım.Sizlerle de bunu paylaşmak istiyorum.Japon halkı yeni doğan çocuklarının dudaklarına yatay olarak kalem yerleştirirlermiş.Bunun nedeni ise güler yüzlü nesiller yetiştirmek için.Küçük bir gülücüğün nedenli büyük bir güç olduğunu fark eden japonlar böyle bir yönteme başvurmuşlar.Eeee siz birisine gülümserseniz,o kişide başka birisine gülümser.Dolayısıylada dünyamızda gülümseyen insanlarla dolar.
Güzel bir film yıldızı olan Julia Roberts ne kadar da güzel gülümser değil mi ? Onun hafızalarımıza kazınmış olan o mükemmel gülümsemesi bizi ekran kitler.Ünlü aktirist;" bir kadın ne kadar güzel bir yüze sahip olursa olsun gülümsemedikçe asla çekici olamaz" diyor ve ekliyor; "tüm hemcinslerime gülmelerini tavsiye ediyorum."
Gülümseyip merhaba diyelim çünkü gülümsemeler bulaşıcıdır.
Yaratıcının yalnızca insanlara armağan ettiği şeydir gülümsemek.
Şair gülümsemeyi ne güzel de anlatmış mısralarında ;
Güldükçe sen, dünyada güler sana
Mutluluk bir ayna gülümsemen yansır ona
Peygamberimizin (sav) bir hadisi şerifinde" Gülümsemek sadakadır" ve diğer hadisi şerif de ise "sadaka ömrü uzatır" buyuruyor.
Bize verilen son gülücüğü düşünelim...
Tanımadığımız biri bile olabilir.Bize fark edildiğimizi hissettiren, mutluluk veren ,seke seke yürümemizi keyifle ıslık çalmamıza neden olan o son gülümsemeyi... Bir gülüşün bizde nasıl olumlu değişimlere neden olacağını yada olduğunu , hayal edelim.
Gülümsemek, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi öğrendiğimizde kendiliğinden ortaya çıkacaktır
Gülümsemek ,kişinin içindeki pozitif enerjinin,umudun veya huzurun en güzel dışa vurumudur.
Gülümsemek ,minimum enerji maksimum faydadır.
Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz belki de gülmeden ölürsünüz.
Victor hugo
Yaşam öyle inişli çıkışlı ki, sadece mutlu olduğu zaman gülen insanlar bence hayatlarına haksızlık ediyorlar.Hayat bize sırtını dönse bile gülümseyelim.Çünkü hayat kendine gülümseyene gülümsüyor.
Ağlayarak ilk nefesimizi aldığımız bu dünyayı gülümseyerek terk edebilmeyi amaçlayalım.
Hayat denen bu yolculukta ayağımız takılabilir. Kendimizi yorgun yaşamın üzerimizde yarattığı baskılar nedeniyle gülmeyi unutmuş hissedebiliriz. Asık suratlar, donuk ifadeler, her şey yalan dolan, sahtekarlık, beni anlayan, dinleyen yok diye düşünebiliriz
Bunlara rağmen nasıl gülümseyebilirim ki; diye kendimize sorduğumuz olmuştur.
Bazen boğazımızda öyle düğümler olur ki, istesekte gülümsemek zorlaşır.
Başımıza ne gelirse gelsin hangi koşullar içinde olursak olalım geçecektir geçici şeyler için üzülmeye değer mi.?Nihayetinde hepimiz malum sonla uğurlanacağız birbirimizden gülümsememizi esirgemeyelim. Ve son olarak;Dale Carnegr' in güzel bir sözü ile sizlere gülümseyerek yazımı bitirmek istiyorum.
"Gülümseyen insan ,her zaman daha iyi satar,daha iyi öğretir,daha iyi yönetir ve daha mutlu çocuklar büyütür."
(ALINTIDIR)
Gülümseyen bir yüz
Sıkıntı ve stresin insanları iyiden iyiye rahatsız ettiği toplumumuz da somurtan duvar gibi yüzler artık rağbet görmemekte. Evde, işte, sokakta samimice içten gülümseyen soyları tükenmek üzere olan insanlara gerçekten ihtiyacımız var.Gülümsemenin iletişimimizde yarattığı etki mucizevi. Hiç birimiz sürekli somurtan oflayan ,puflayan birileri ile uzun süre ilişkide bulunmak istemiyoruz.
Bilinenin aksine iç durumumuz,gülümsediğimiz zaman kendimizi iyi hissetmemize neden olan hormonların salgılanmasıyla iyileşir.İyi hissetme ve gülümsemenin bu yakın ilişkisi içsel durumumuzun manevi atmosferini değiştirir.Bağışıklık sistemimizin gülümsemeyle birlikte salgılanan hormonlarla güçlendiği artık modern tıp tarafındanda saplanan bir gerçek. Bedensel enerjimizi yükselten hastalıklara karşı daha güçlü olmamızı sağlayan şey ise yine GÜLÜMSEMEK.
"Kimi insanlar vardır odaya girdiğinde odayı aydınlatır, kimi insanlarda çıktığında" hepimiz bu sözün doğruluğunu defalarca yaşamışızdır. İlk karşılaşmamıza rağmen kendilerinden hoşlandığımız, bulundukları ortama canlılık ,sıcaklık getiren , çevresindekileri rahatlatan kişilerin buluştukları ortak nokta gülen yüzleridir. Suratı beş karış diye tabir ettiğimiz asık suratlı ,kızgın, kıskanç ve korku içinde yaşayan insanlarında fiziksel olarak çökmelerinin nedeni kendi kendilerini zehirlemelerindendir.Bir insanın hayata bağlanış ölçüsü gülümsemesi olup içinde yaşatmakta olduğu barışıda dışa aksedişidir.Agresif ruhundaki fırtınaları dışa vurmada hiç sakınca duymayan çevresine sürekli olumsuzluk mesajı veren gülümsemekten uzak kişiler de kendileriylede barışık değillerdir. Aynanın karşısında kendimize gülümseyebiliyorsak karşımızdakine de pekala gülümseyebiliriz. Zira huzur dış şartlara değil iç şartlara bağlıdır. Asık suratlı olmak yerine gülümsemeyle yüzümüzü süsleyebiliriz.
Suratımızı asmak için yüzümüzdeki önüç kası çalıştırmamız gerekiyor gülümsemek için ise sadece üç .Herşeye rağmen gülümsemek yada gülümsememek tercihlerimize bağlı.
"Gülmenin hem maliyeti sıfır hemde değerine paha biçilmez."
En son ne zaman ve kimlere gülümsediğimizi hatırlamaya çalışalım.Marketteki kasiyer kıza,dondurma yerken yüzüne gözüne bulaştıran miniğe,sabahları aynaya....Kısacası gerçek özgüvendir gülümsemek.
Gülümsemek, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi öğrendiğimizde kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Çünkü gülmek sadece insanlara özgü bir davranıştır. Mimiktir, çokda anlamlıdır. Tüm bunların ötesinde de bizi güzelleştiren en ucuz estetik operasyondur.
Hepimiz birbirimizle ilişkilerimizde güler yüzle, hafif tebessümlerimizle konuşabilirsek halledemiyecek sorunlarımız kalmaz.Gülümsemeyi iletişim kurarken sihirli bir anahtar gibi kullanabiliriz.Kendi yüzümüzle birlikte başka yüzleride aydınlatmış oluruz.
Araştırmalarım sırasında beni hayrete düşüren bir bilgi ile karşılaştım.Sizlerle de bunu paylaşmak istiyorum.Japon halkı yeni doğan çocuklarının dudaklarına yatay olarak kalem yerleştirirlermiş.Bunun nedeni ise güler yüzlü nesiller yetiştirmek için.Küçük bir gülücüğün nedenli büyük bir güç olduğunu fark eden japonlar böyle bir yönteme başvurmuşlar.Eeee siz birisine gülümserseniz,o kişide başka birisine gülümser.Dolayısıylada dünyamızda gülümseyen insanlarla dolar.
Güzel bir film yıldızı olan Julia Roberts ne kadar da güzel gülümser değil mi ? Onun hafızalarımıza kazınmış olan o mükemmel gülümsemesi bizi ekran kitler.Ünlü aktirist;" bir kadın ne kadar güzel bir yüze sahip olursa olsun gülümsemedikçe asla çekici olamaz" diyor ve ekliyor; "tüm hemcinslerime gülmelerini tavsiye ediyorum."
Gülümseyip merhaba diyelim çünkü gülümsemeler bulaşıcıdır.
Yaratıcının yalnızca insanlara armağan ettiği şeydir gülümsemek.
Şair gülümsemeyi ne güzel de anlatmış mısralarında ;
Güldükçe sen, dünyada güler sana
Mutluluk bir ayna gülümsemen yansır ona
Peygamberimizin (sav) bir hadisi şerifinde" Gülümsemek sadakadır" ve diğer hadisi şerif de ise "sadaka ömrü uzatır" buyuruyor.
Bize verilen son gülücüğü düşünelim...
Tanımadığımız biri bile olabilir.Bize fark edildiğimizi hissettiren, mutluluk veren ,seke seke yürümemizi keyifle ıslık çalmamıza neden olan o son gülümsemeyi... Bir gülüşün bizde nasıl olumlu değişimlere neden olacağını yada olduğunu , hayal edelim.
Gülümsemek, küçük şeylerle mutlu olabilmeyi öğrendiğimizde kendiliğinden ortaya çıkacaktır
Gülümsemek ,kişinin içindeki pozitif enerjinin,umudun veya huzurun en güzel dışa vurumudur.
Gülümsemek ,minimum enerji maksimum faydadır.
Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz belki de gülmeden ölürsünüz.
Victor hugo
Yaşam öyle inişli çıkışlı ki, sadece mutlu olduğu zaman gülen insanlar bence hayatlarına haksızlık ediyorlar.Hayat bize sırtını dönse bile gülümseyelim.Çünkü hayat kendine gülümseyene gülümsüyor.
Ağlayarak ilk nefesimizi aldığımız bu dünyayı gülümseyerek terk edebilmeyi amaçlayalım.
Hayat denen bu yolculukta ayağımız takılabilir. Kendimizi yorgun yaşamın üzerimizde yarattığı baskılar nedeniyle gülmeyi unutmuş hissedebiliriz. Asık suratlar, donuk ifadeler, her şey yalan dolan, sahtekarlık, beni anlayan, dinleyen yok diye düşünebiliriz
Bunlara rağmen nasıl gülümseyebilirim ki; diye kendimize sorduğumuz olmuştur.
Bazen boğazımızda öyle düğümler olur ki, istesekte gülümsemek zorlaşır.
Başımıza ne gelirse gelsin hangi koşullar içinde olursak olalım geçecektir geçici şeyler için üzülmeye değer mi.?Nihayetinde hepimiz malum sonla uğurlanacağız birbirimizden gülümsememizi esirgemeyelim. Ve son olarak;Dale Carnegr' in güzel bir sözü ile sizlere gülümseyerek yazımı bitirmek istiyorum.
"Gülümseyen insan ,her zaman daha iyi satar,daha iyi öğretir,daha iyi yönetir ve daha mutlu çocuklar büyütür."
(ALINTIDIR)