12-24-2007, Saat: 09:46 AM
"Benim için bir rüzgar
Artık buradan gitmeli
Geçirmiş üzgün ipliğini
Acının iğnesinden." diyor Metin Altıok ve sanki tarif ediyor bir vazgeçiş sahnesini...
Artık buradan gitmeli
Geçirmiş üzgün ipliğini
Acının iğnesinden." diyor Metin Altıok ve sanki tarif ediyor bir vazgeçiş sahnesini...
Vazgeçmek bir tercih midir yoksa son noktayı koymak mıdır? Katı sınırlar içinde var olan bir fikir değiştirme zorunluluğu mudur yoksa paşa gönlün maymun iştahlılığı mıdır?Bir gidiş midir yoksa dönüş müdür?
Hepsi birdendir;hiç biri değildir...
Hepsi birdendir;hiç biri değildir...
Son noktayı koymanın vazgeçiş olduğu durumda; bize kuvvetli bir rüzgar gerekir. Çok kuvvetli bir rüzgar çıkmalı, savurmalı etrafa her şeyi ve işte gitmenin gerektiği o an gelmeli... Rüzgar cesaret üfürmeli.İnsan cesaret bulmalı ve sonra yol almalı.
Her tercihin bir vazgeçiş olduğu durumlarda ise elimizdeki ipliğin acının,riskin iğnesinden geçmesine göz yummak gerekir. Çünkü yaşam vazgeçtiklerimizin akıbeti hakkında ipuç(lar)ı vermez bizlere.
Kafamızda kalan "ya","acaba", "ama" gibi albenili sözcükler olur. Yüreğimizi kaplayan ise bazen şüphe bazen tedirginlik, çoğu zamansa heyecan olur...
Vazgeçiş bir fikir değiştirme zorunluluğu kılığındayken; en çok hüzün taşır. Zorunluluğun bilincinde olmak, dayatmayı çok yakından hissetmektirayatılan konu vazgeçmeyi buyuruyorsa insan hüzünlenir.Çünkü insan olmak elinde olmayanı özlemektir. Ve vazgeçilen hep özlenir.
Rüzgar cesaret üfürürken,iplik acının iğnesinden geçerken fark etmeli; vazgeçmenin içinde neler barındırdığını...
Vazgeçmek benliğinde "geçmek" eylemini bulundurur. Geçmek,geçebilmek için önce gelmek gerekir. Çünkü ancak geldikten sonra,belli bir noktaya vardıktan sonra mümkündür geçmek.
Gelmek bir gidiştir;geçmek de öyle. Ama geçmek vazgeçmeye dönüştüğü anda yolculuk yönünü değiştirir. Gidiş dönüş olur. Zaten dönüşte bir gidiş değil midir aslında?
Peki ya dönüşe geçmenin imkansız olduğu,kişinin çaresiz kaldığı durumlar??? Ölümü çağrıştıran durumlardır bunlar. Hatta bazen ölümden ziyade cinayeti çağrıştıran durumlardır.
Cinayet...Severken vazgeçmek cinayettir. Birini sevmek; içinde duyguların en masum ve en yücesini saklamaktır. Birini severken vazgeçmekse kurşun sıkmaktır; içinde saklanan o duyguya-duyguların en savunmasız olanına-. Kanatmaktır yüreği. Cinayet işlemektir. İnsanın kendisini suçlu hissetmesidir. Ve sonra bir ömür boyu kurtulamamasıdır kendi yargıçlığından...
Vazgeçişler sonunda yargılanmamak dileğiyle.
__________________
__________________
Artık herşey mekruh ve her şey haram!
Vazgeçtim insan olmanın ******** gururundan
Gurursuzum, mekruh ve haramım,
Yabancıyım, değme bana...
ve kimliksizim...
Vazgeçtim insan olmanın ******** gururundan
Gurursuzum, mekruh ve haramım,
Yabancıyım, değme bana...
ve kimliksizim...
Aşksızlığının cehennemine mahkum biri...
Kendi cennetinden vazgeçti...
Üstelik hiç tevazu göstermeden...
Kendisine İntihar Süsü Verdi...
Kendi cennetinden vazgeçti...
Üstelik hiç tevazu göstermeden...
Kendisine İntihar Süsü Verdi...
Payına düşenlerin başı sağ olsun...