:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: nazım hikmet piraye için yazıLmış !
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak
koyu bir karanlık....

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair,
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek :
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edâsındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:
bir çekmece,
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
[SIZE=+1][SIZE=+1]24 Eylül 1945

En güzel deniz :
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk :
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz :
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylemememiş olduğum sözdür
[/SIZE]
[/SIZE]
30 Eylül 1945

Seni düşünmek güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum..
[SIZE=+1][SIZE=+1]18 Ekim 1945

Kale kapısıdan çıkarken ölümle buluşmak üzre,
son defa dönüp baktığımızda şehre,
sevgilim, şu sözleri söyleyebileceğiz :
"- Pek de öyle güldürmedinse de yüzümüzü,
Çalıştık gücümüzün yettiği kadar
seni bahtiyar
kılalım diye.
Devam ediyor bahtiyarlığa doğru gidişin,
devam ediyor hayat.
İçimiz rahat,
gönlümüzde hak edilmiş ekmeğine doymuşluk,
gözümüzde ışığından ayrılmanın kederi,
işte geldik gidiyoruz
şen olasın Halep şehri..."
[/SIZE]
[/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]8 Kasım 1945[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][/SIZE]
[SIZE=+1][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]Uzaktaki şehrimin damları üzerinden[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]ve Marmara denizinin dibinden geçip[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]sonbahar topraklarını aşarak[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]Olgun ve ıslakgeldi sesin.[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]Bu, üç dakikalık bir zamandı.[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=+1][SIZE=+1]Sonra, telefon simsiyah kapandı...[/SIZE][/SIZE]
Güzel paylaşımların için teşekkürler..

Emeğine sağlık..
aMyLee Adlı Kullanıcıdan Alıntı:[SIZE=+1][SIZE=+1]24 Eylül 1945

En güzel deniz :
henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk :
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz :
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylemememiş olduğum sözdür
[/SIZE]
[/SIZE]

[SIZE="3"]işte bayıLdığım dizeLer,şairin şiirdeki karakterin ne diyeceğini düşündürüp ama ipucu biLe vermeksizin ne diyeceğini beLLi etmeyen şiirseL yetenekLerine ve bunun neticesinde ortaya çıkan şiirLere bayıLırım.Büyük üstad dan aLıntıLar için teşekkürLer.

[/SIZE]