01-12-2008, Saat: 02:33 PM
[b]Ağız ve diş sağlığı konusunda uzman dünya liderleri firmalardan biri olan GlaxoSmithKline (GSK), diş sağlığının, modern beslenme alışkanlıklarına bağlı artan asidite nedeniyle nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkladı.[/b]
21'inci yüzyılın diş sağlığını tehdit eden en büyük tehlikesi; asit erozyonu!...
Ağız ve diş sağlığı konusunda uzman dünya liderleri firmalardan biri olan GlaxoSmithKline (GSK), diş sağlığının, modern beslenme alışkanlıklarına bağlı artan asidite nedeniyle nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkladı.
GSK, her yaşta insanda görülebilen asit erozyonunu 21'inci yüzyılın en büyük diş sağlığı sorunu olarak tanımladı. GSK, bu sorunun 20'nci yüzyılda en büyük tehdit olarak tanımlanan çürükler kadar büyük bir tehlike teşkil ettiğini belirtti.
Asit Erozyonu Nedir?
Asit erozyonu; asitli yiyecek ve içeceklerin dişle teması sonucu diş minesinin yüzeyinin geçici olarak yumuşaması ile ortaya çıkıyor. Zamanla, bu asidik yumuşama önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla da diş minesinin kalınlığının azalmasına yol açabiliyor. Bu da dişin dokusu, şekli ve görünümünde değişime ve sonuç olarak da diş hassasiyetinin artmasına neden oluyor.
Asit erozyonunun en önemli nedenleri arasında günümüzün yaşam biçimi geliyor. 21. yüzyılın yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları her yaş grubundan hem kadın hem de erkekleri olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Düşük şeker oranı seçenekleri sunan günümüzün beslenme alışkanlıkları sağlıklı olarak tanımlansa da, modern olarak tanımlanan birçok yiyecek asidik olabiliyor. Bazı alkolsüz içecekler ve hatta meyve gibi katı gıdalar genellikle asidik kategorisine giriyor. Asitli yiyecek ve içeceklerin sıkça tüketilmesi dişlere zarar verebiliyor.
İlk Belirtisi Diş Hassasiyeti
Asit erozyonunun ilk belirtileri arasında diş hassasiyeti durumu olarak da bilinen, sıcak ya da soğuk içecek ya da yiyecek tüketirken diş ağrısının hissedilmesi sayılabilir. Asit diş minesini aşındırmaya başlayınca dişlerin yüzeyi yuvarlanmış, parlak, cilalı ve hafifçe sararmış bir görünüme bürünür ve alttaki dentin görünmeye başlar.
Sonraki aşamalarda, dişlerde sarı lekeler, şeffaflık, aşırı hassasiyet, diş uçlarında çatlaklar ve diş yüzeyinde de küçük çukurlar görülebilir. Asit erozyonun etkileri ortadan kaldırılamaz.
Etki ciddi boyutlara ulaşırsa, etkilenen dişlerin şeklinin ve işlevlerinin düzeltilmesi ve korunması için diş tedavisi gerekir. Çok ciddi vakalarda, etkilenmiş dişlerin çekilmesi gerekebilmektedir.
GSK yaptığı araştırmalar sonucunda, birçok insanın asit erozyonu hakkında bilgi sahibi olmadığının ya da insanların dişlerine ne olduğunu farketmediklerinin ve çoğu zaman da ilerleyen safhalara gelinmeden bir diş hekimine başvurmadıklarını tespit etmiştir.
GSK, diş hekimlerine muayene için gidenlerin asit erozyonu hakkında bilgi almalarını ve asit erozyonu kontrolünün genel ağız sağlığı kontrolünün bir parçası olmasını önermektedir.
__________________
21'inci yüzyılın diş sağlığını tehdit eden en büyük tehlikesi; asit erozyonu!...
Ağız ve diş sağlığı konusunda uzman dünya liderleri firmalardan biri olan GlaxoSmithKline (GSK), diş sağlığının, modern beslenme alışkanlıklarına bağlı artan asidite nedeniyle nasıl bir tehdit altında olduğunu açıkladı.
GSK, her yaşta insanda görülebilen asit erozyonunu 21'inci yüzyılın en büyük diş sağlığı sorunu olarak tanımladı. GSK, bu sorunun 20'nci yüzyılda en büyük tehdit olarak tanımlanan çürükler kadar büyük bir tehlike teşkil ettiğini belirtti.
Asit Erozyonu Nedir?
Asit erozyonu; asitli yiyecek ve içeceklerin dişle teması sonucu diş minesinin yüzeyinin geçici olarak yumuşaması ile ortaya çıkıyor. Zamanla, bu asidik yumuşama önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla da diş minesinin kalınlığının azalmasına yol açabiliyor. Bu da dişin dokusu, şekli ve görünümünde değişime ve sonuç olarak da diş hassasiyetinin artmasına neden oluyor.
Asit erozyonunun en önemli nedenleri arasında günümüzün yaşam biçimi geliyor. 21. yüzyılın yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları her yaş grubundan hem kadın hem de erkekleri olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Düşük şeker oranı seçenekleri sunan günümüzün beslenme alışkanlıkları sağlıklı olarak tanımlansa da, modern olarak tanımlanan birçok yiyecek asidik olabiliyor. Bazı alkolsüz içecekler ve hatta meyve gibi katı gıdalar genellikle asidik kategorisine giriyor. Asitli yiyecek ve içeceklerin sıkça tüketilmesi dişlere zarar verebiliyor.
İlk Belirtisi Diş Hassasiyeti
Asit erozyonunun ilk belirtileri arasında diş hassasiyeti durumu olarak da bilinen, sıcak ya da soğuk içecek ya da yiyecek tüketirken diş ağrısının hissedilmesi sayılabilir. Asit diş minesini aşındırmaya başlayınca dişlerin yüzeyi yuvarlanmış, parlak, cilalı ve hafifçe sararmış bir görünüme bürünür ve alttaki dentin görünmeye başlar.
Sonraki aşamalarda, dişlerde sarı lekeler, şeffaflık, aşırı hassasiyet, diş uçlarında çatlaklar ve diş yüzeyinde de küçük çukurlar görülebilir. Asit erozyonun etkileri ortadan kaldırılamaz.
Etki ciddi boyutlara ulaşırsa, etkilenen dişlerin şeklinin ve işlevlerinin düzeltilmesi ve korunması için diş tedavisi gerekir. Çok ciddi vakalarda, etkilenmiş dişlerin çekilmesi gerekebilmektedir.
GSK yaptığı araştırmalar sonucunda, birçok insanın asit erozyonu hakkında bilgi sahibi olmadığının ya da insanların dişlerine ne olduğunu farketmediklerinin ve çoğu zaman da ilerleyen safhalara gelinmeden bir diş hekimine başvurmadıklarını tespit etmiştir.
GSK, diş hekimlerine muayene için gidenlerin asit erozyonu hakkında bilgi almalarını ve asit erozyonu kontrolünün genel ağız sağlığı kontrolünün bir parçası olmasını önermektedir.
__________________