:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Başörtüsü takanlar ve başörtüsüne takanlar...
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Bu yolsuzluk unutulmazBursalı işadamı Erol Evcil yakalandıktan sonra bugüne kadarki bütün kirli ilişkileri doğal olarak tekrar gündeme geldi. Özellikle İş Bankası'nın Genel Müdürü Ersin Özince bu durumdan oldukça fazla şikayet ediyor. Özince, kendisine Eze Zeytincilik'e verilen krediyle ilgili sorular sorulduğunda, "Bu kredide hata yapılmıştır. Ancak bu krediyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze koyuyorlar" şeklinde cevaplar vererek şikalet ediyor. Kusura bakmayın sayın Özince! Bu konu öyle unutulacak cinsten değil. Bu krediyle ilgili ortaya atılan iddiaların uzandığı yerler bu skandalın unutulmamasını gerektiriyor. Ayrıca, sayın Özince sizde bilirsiniz ki, bankacılık kesinlikle hata kabul etmez. Tabii ki, bu düşüncelerde olan sadece bizler değiliz. Sayın Genel Müdür'ün açıklamalarına ve İş Bankası'nda son dönemlerde yaşananlara isyan eden başkaları da var. Bunlar daha önce bankanın yönetim kadrosunda görev yapmış kişiler. İş Bankası Emekli Genel Müdürlük Müşaviri Metin Konca ve Emekli Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Tuygun Özkarol ortak yaptıkları açıklamada, İş Bankası'nın adının Erol Evciller, Turgay Cinerler ve Halil Güvenerler'le anılmasından duydukları sıkıntıyı dile getiriyorlar. Normal şartlarda hiçbir banka tarafından kredilendirilmeyecek bir mali yapıya sahip olduğu neredeyse tüm Türkiye tarafından bilinen Erol Evcil'e İş Bankası tarafından kredi açılmış olmasının unutulmayacağına dikkat çeken Konca ve Özkarol, verilen kredinin batırılışı sürecindeki sorumluların saptanmasına yönelik soruşturmaların açılmasının engellendiğini bildiklerini söylüyorlar. Ve hiçbir sorumlulukları olmadığı ve utanmaları gerekmediği halde Konca ve Özkarol, "Bu yaşananların sorumluları bizlermişiz gibi utanıyoruz" diyorlar.

Bedel ödensin Geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konularından biri AGİT zirvesi ile birlikte ABD Başkanı Bill Clinton ve ailesiydi. Gazete manşetlerinde Clinton'un "Türk gibi", "Bizden biri" olduğu yönünde haberler vardı. Bunlar bir yana artık bizimle yaşamaya alışan başka bir isim daha var. Bu isim IMF Başkanı Cotarelli. Uzun süredir Türkiye'de olan, siyasilerle, bürokratlarla ve işadamlarıyla görüşen Cotarelli temasalarını sürdürüyor. IMF Başkanı, son olarak da Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'le bir araya geldi. Aygün'ün görüşmeyle ilgili değerlendirmesi çok ilginç. "Bizim derdimiz 4 milyar dolar değil" diyen Aygün, Türk ekonomisinin en büyük sorununun iç borç faizleri olduğunu söylüyor. Aygün, "Cotarelli uzun süredir ülkemizde. Başkanlığını yaptığı kuruluş sosyal güvenlik yasasından bütçeye kadar bütün herşeyimizi hazırlıyor. Bunlarınbir bedeli olmalı. Bu bedel de 4 milyar dolar değil" diyor.
ben chpye yolsuzluk yaptı yada yapmadı demiyorum zaten orda son söylediklerimi okursan ne demek isteidğimi anlarsın bu olaylar her partnini başına gelen olaylar yarısı doğru yarısı yalan yani her haberde ya da bi şeyde hemen yolsuzluk yapıldı denilmesi ayıp bişeydir bu arada eşşeğe baba diyenler günümüzün dedeleridir babannene dedene sorarsan büyüklerine inönü zamanını sana anlatırlar
[COLOR="DarkRed"]BAŞBAKAN Erdoğan yolsuzluk hortumlarını keseceğine söyledi. Ancak kesilen hortumlar ''boru hattı''na dönüştü. Bütün hortumlar ve de boru hatları AKP'lilere bağlandı. Hemen hemen her şehirde yeni ''Ali Dibo'' olayları yaşandı. Devletin bütün imkanları yakınlara peşkeş çekilirken 100'ün üzerinde yolsuzluk dosyası basına yansıdı.
BAŞBAKAN'ın mal varlığı konusundaki polemikler, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yasa dışı villa inşaatları ve bu çerçevede yapılan imar planı değişiklikleriyle örtüşürken, ortaya bir de evlat Unakıtan'ın mısırları çıktı. Evlat Unakıtan, ucuz mısır ithal edip Toprak Mahsulleri Ofisi'ne sattıp milyarlar kazandı.
AKP'nin, iktidar olduğundan beri kendine yakın sermayeye destek verdiği, hatta bazen bunu serbest rekabet koşullarını zorlayarak yaptığı bir sır değil. Yine AKP iktidarında çıkarılan mali aflar ile, Meclis'e, hakkındaki evrak sahtekârlığı veya yolsuzluk iddialarıyla birlikte giren politikacıların bu yargılanmalardan kurtarıldıkları kayıtlara geçmiş bir olgu.
Yiyin efendiler yiyin


Ünlü şair Tevfik Fikret 100 yıl önce yazdığı
''Han-ı Yağma'' şiirinde sanki bugünleri anlatıyor:
(.......)
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin![/COLOR]
aKMeL Adlı Kullanıcıdan Alıntı:ben chpye yolsuzluk yaptı yada yapmadı demiyorum zaten orda son söylediklerimi okursan ne demek isteidğimi anlarsın bu olaylar her partnini başına gelen olaylar yarısı doğru yarısı yalan yani her haberde ya da bi şeyde hemen yolsuzluk yapıldı denilmesi ayıp bişeydir bu arada eşşeğe baba diyenler günümüzün dedeleridir babannene dedene sorarsan büyüklerine inönü zamanını sana anlatırlar

Sen yaptı demedın ama ben akepe yaptı dıorum,cunku acılmıs sorusturma davaları mevcut.
[COLOR="DarkRed"]HANGİ AKP'Lİ NE KAZANDI
İsmail Kimyeci (AKP il Başkanı): Dört katlı binası Antakya Devlet Hastenesi'nce kiralandı.
Ömer Akçay (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Antakya Doğumevi, Antakya Devlet Hastanesi, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık İl Müdürlüğü temizlik, güvenlik ve yemek hizmeti ihaleleri. Aynı kişinin 1998 yılında sadece küçük bir ekmek fırını vardı; bugün büyük bir ekmek fabrikası dahil üç fabrikası ve şirket merkez binası var.
Ömer İshakoğlu (AKP İl Yönetim Kurulu üyesi): Belediye, Sağlık İl Müdürlüğü, Devlet ve SSK hastanelerinden inşaat ve medikal ihaleleri.
İsmail Zobu (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Doğumevi, Belediye ve Telekom'dan medikal ve taşıma işleri.
Mahmut Boncuk (İl Disliplin Kurulu üyesi ve Sadullah Ergin'in akrabası): Belediye, Köy Hizmetleri, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlığı inşaat işleri.
İsmail Oray (AKP İl Yönetim Kurulu üyesi): Doğumevi giyim, tekstil ve medikal işleri.
Ahmet Kanlı (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Belediye, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıkları inşaat ve kırtasiye işleri.
Mustafa Açıkgöz (Sadullah Ergin'in, 'İpini kıvıralım' dediği AKP'li): Sağlık, Milli Eğitim ve Bayındırlık bakanlıkları ile belediyeden inşaat işleri.
Yusuf Seçmen (AKP İl Sekreteri): Kanberli Sağlık Ocağı yapımı.
Hakan Öztürk (AKP İl Yönetim Kurulu üyesi) Vakıflar Belge Müdürlüğü onarımı
Ali Salan (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Öğretmenevi tavuk ve et ihtiyacı.
Mehmet Tuna(AKP İl Yönetim Kurulu üyesi): Hatay ilindeki tüm Milli Eğitim Bakanlığı kitap ihaleleri.
Selim Çiçek (AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi): Bayındırlık onarım işleri.
Mehmet Hamutoğlu (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Belediyeden sigorta işleri.
Şükrü Çağlarsu (İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Kamu kurumlarından mobilya ve büro işleri.
Serdar Toprak (AKP İlçe Yönetim Kurulu üyesi): Kamu kurumlarının tüp işleri.
Yakup Duyan (Partili): Okul ihaleleri.
İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ
TCDD İzmir Liman'ı için, yıllık 70 milyon dolarlık yükleme-boşaltma işleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon dolarlık iş, ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de aynı gün kuruluşu gerçekleşiyor.
AYCELL-ARİA BİRLEŞMESİ
AYCELL-ARİA birleşmesinden doğan AVEA'nın yaklaşık 3 milyar dolarlık zararı, Hazine'ye yüklendi. İddiaya göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun, kamuyu zarara uğratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" işlediği öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savcılığın soruşturma istemine onay vermedi.
İBB ARAÇ SİGORTA İHALESİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, ağır taşıtlar için sigorta ihalesi, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nın önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.Ş'ye veriliyor.
TCDD İSTASYON YENİLEMESİ
TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioğlu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanım, aynı zamanda fakirlere verilen yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 istasyon yenileme ihalesini alıyor.
TMSF OTEL İHALESİ
TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon dolara Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, aynı oteli bu sefer 25.3 milyon dolara Ulusoy Grubuna satıyor. Devlet 27 milyon dolar zarar ediyor.
DERİNCE ARAZİ ALIMI
Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon dolara bir özel şirkete satıyor. Devlet kuruluşu Erdemir, 82 milyon dolara aynı araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon dolar kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.
SEKA İHALESİ
Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon dolara Albayraklar A.Ş'ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon dolar olarak belirliyor.
HALKBANKASI'NDA 30 MİLYON DOLARLIK ZARAR
Devlet Bakanı Ali Babacan'a, Net Holding'in 30 milyon dolarlık kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman aşımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve 30 milyon dolar gibi bir alacak zaman aşımına uğruyor.
TRİLYONLUK BUÄžDAY VURGUNU
Şirketler Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) 140 bin liraya ihracat yapmak kaydıyla, aldıkları 10 bin ton buğdayı, ortalama 300 bin lira fiyatla iç piyasaya sürdüler. Toprak Mahsulleri Genel Müdür Vekili İsmail Kemaloğlu ise, şirketlerin haksız kazanç sağlamasını "ihraç etmek için ucuza alınan buğdaylarla şirketler, istediğini yapabilir" diye trilyonluk vurgunu savundu.
MAVİ AKIM DOÄžALGAZ EK PROTOKOLÜ
19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, "F1 Formülü" nden vazgeçip, Rusların istediği FO'yu kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi Erdoğan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.
AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI
Siemens'ten alacağı 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım'ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell yönetimi, apar topar değiştirildi, alacaklar rafa kaldırıldı.
İSTANBUL'DAKİ VURGUN
İstanbul Ataşehir'de mülkiyeti Emlak Gayri Menkul YO'ya ait olan binlerce daire, tapuda satış fiyatlarının ortalama 8 kat altında gösterilerek yaklaşık 20 milyon YTL vergi kaybı yaratıldı. Bu işlemlerde daireler ortalama 250 bin YTL'ye satılırken, tapu kayıtlarında satış bedelleri 25 bin ile 35 bin YTL arasında gösterildi.
BİNGÖL DEPREM KONUTLARI
Bingöl'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca 2016 konut inşa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB da aynı yerde ve aynı projeyle 480 konut yaptırıyor ve aynı konutu 30 milyara mal ediyor. 1 konutta 8 milyar fark oluşuyor. Başbakan'ın açılışını yaptığı bu konutlar daha içine girilmeden çürüyor.
62 İLKÖÄžRETİM OKULU İHALESİ
IMKB 8 Yıllık Temel Eğitimi desteklemek amacıyla verdiği 500 trilyon liralık kaynak ile, 44 farklı ilde toplam,135 adet ilköğretim okulu inşaatı ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yaptı, "en ucuz teklif sıralamasında" bırıncı, ıkıncı ve üçüncü firmalara hiç ihale verilmezken; bakan Çelik, en yüksek teklıflerı onaylayarak, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir kamu kaynağı kaybına yol açacak işlemlere göz yummakta hiç bir sakınca görmemiştir.
MALİYE BAKANI'NIN OÄžLUNUN MISIR İTHALİ
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'in oğlu, Gümrük Vergisi yüzde 70'e çıkmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik mısır ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi % 45 oranında yükseltiliyor. Maliye Bakanı, konu ile ilgili yaptığı açıklamada "oğlum o mısırları, tavuklarına yedirecek" diye ilginç bir görüş sergiliyor. İfade edildiğine göre, 4 bin ton mısırla bir yıl boyunca 175 bin tavuğun beslenmesi söz konusudur. Ve bu miktarda bir tavuğun da olmadığı ileri sürülmektedir.
MALİYE BAKANI'NIN KAÇAK VİLLASI
Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine rağmen, mührü kırarak oturduğu villanın bahçesine bir de kaçak villa inşa eden Unakıtan, depreme dayanıklı bina yaptırmak için belediyeye başvurunca, kaçak villanın hikayesi de ortaya döküldü. AKP'li Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadığı belirtildi. İlahi tesadüf yıkım için verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı.
MALİYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKI ORMAN ARAZİSİ KONUSU
Maliye Bakanı Unakıtan'ın, Beykoz Çavuşbaşı'ndaki biri 34 dönüm, diğeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdiği ifade edilmektedir. Bugünkü parasal değerinin 10 milyon $ olduğu ve tapusunun bulunmadığı bu arazinin, Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldığı söylenmektedir. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant grupları ve arazi mafyaları tarafından parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satılıyor"
SSK FAKTÖR-8 VE SU IHALESI
Hemofili hastalarının kanamalarını durdurmak için kullanılan Faktör-8 ilacının ve suyunun birlikte satılması gerekirken, SSK'ya ayrı ayrı satıldığı ve bu şekilde Kurumun 3 trilyona zarara uğratıldığı iddia ediliyor.
BAŞBAKAN İÇİN SATIN ALINAN VIP UÇAÄžI
Başbakan'ın kullanması için İtalya'dan alınan AIRBUS JIJI -319 tipi uçağın Türkiye'ye maliyetinin ne olduğu ve uçağın alımının niçin ihalesiz gerçekleştirildiği açıklanmamıştır. Bir iddiaya göre, tadilatlarıyla birlikte yaklaşık 50 trilyona mal olan uçağın, ihalesiz alınması, bazı usulsüzlük iddialarını da gündeme taşımıştır.[/COLOR]
[COLOR="DarkRed"]en son yazdıgımı usenmeden oku,onLarın hepsi gerçek.KanıtLarı parti arşivinde mevcut.Madem konu türban konusundan siyasete kadar geLdi,kiminLe tartıstıgını ve sana bu konuLar hakkında ne kadar kanıt dökebıleceğini biL.cunku ben bu oLayLarın hergun ıcındeyım,ben bır sıyasetcıyım.Az once hakaret ve asılsız suclamalarda bulundugun partinin mensubuyum.Her gün onLarcasına aynı şeyi anLatmaktan sıkıLdım,öğrenmek için iLLe de birisinini anLatmasına gerek de yok,okumak yeterLi,Lütfen butun yazdıkLarımı tarafsız bir şekiLde oku.

imza:Cumhuriyet HaLk Partisi GençLik koLLarı Yöneticisi[/COLOR]
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül’ü kastederek, “CHP’de yönetimler gelir geçer, ama herkes bilsin ki Mustafa Kemal’in koltuğunda yolsuzlukların hesabını verememiş, adı rüşvetçiye çıkmış biri olmayacaktır” dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül’ü kastederek, ‘’CHP’nin ahlaki değerleri ve ilkeleri olan bir kurum” olduğunu belirterek, “CHP’de yönetimler gelir geçer, ama herkes bilsin ki Mustafa Kemal’in koltuğunda yolsuzlukların hesabını verememiş, adı rüşvetçiye çıkmış biri olmayacaktır” dedi.

Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkında CHP’li üç milletvekilitarafından hazırlanan raporu değerlendirdi.

En büyük yolsuzluk

İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan rapor üzerinde CHP milletvekilleri tarafından titiz bir çalışma yapıldığını ve sonuçta ortaya Türkiye’de bugüne kadar hiçbir belediyede rastlanamayacak boyutta bir yolsuzluk olayının çıkarıldığını söyleyen Baykal, “Cesareti varsa ya bunlar doğru değil ya da önemli değil desin. Benim niyetimi sorgulamayı bırakın da bu sorulara yanıt verin. CHP’de yönetimler gelir geçer, ama herkes bilsin ki Mustafa Kemal’in koltuğunda yolsuzluklarının hesabını verememiş, adı rüşvetçiye çıkmış biri olmayacaktır” dedi.

CHP’li muhaliflerden suç duyurusu

CHP’li muhalif milletvekilleri, Genel Sekreter Önder Sav, eski Mamak İlçe Başkanı Ayhan Çamalan ve üye Yalçın Yıldırım hakkında, “rüşvet, dolandırıcılık, seçimlere fesat karıştırma, suçu bilerek gizleme, örtbas etme ve suç delillerini gizleme ve karartma” iddialarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.


ya milletimiz chp yide bilio akpyide bütün prtilerin ne olduğunu biliyorlar siz ilk önce kendi içinizdeki meseleleri halledin ben bu partinin başına sarıgülün geçmesini isterdim ancak koltuğa yapışan deniz baykal malesef koltuğu bırakmıyo neyse bu yolsuzlukalr uzar gider ülkeye kimin ne kazandırdığıdır ben akp ni ülkeye çokfaydalı işelrin kazandırdığı inancındayım sen aksini söyleye bilirsin tük milletimizde akp yi istemezse zaten sandıkta tepe taklak aşşa indirir geçmişte olduğu gibi bence chpnin ders alması gerekir ama malesef ders almamkta direnmektedir seçim sloganında başörtüsünü koyan chp şuanda başörtüsü düşmanlığı yapmaktadır bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyerek sözü kapatıyorum iy igecelr diyorum sana chp ile koaly gelsin byby
Olay mecraından çıkmış, siyasetin içine gömülmüş, Forumda siyaset yapılabilirmi, bilgim yok.Akmel arkadaşıma internetin derya olduğunu hatırlatırım, hiç bir şey gizli kalmıyor.Yeni moda ÇAMUR AT İZİ KALSIN. Partiler hakkında o kadar çok yolsuzluk haberleri varki şaşarsın. İş belgeye geldiğinde o yazmış, bu söylemiş, belge bumudur.( Bazı tesbitler yapıcam ,haddimi aşan konu ve hitaplar olursa Mod. arkadaşlarım lütfen uyarsınlar.)

''bu ülkede ne kadar banka battıysa ne kadar yolsuzluk olduysa arkasında chp vardır ekmeği karneyle almak yağı benzini karaborsada sattırmak paranın üzerindeki atatürk resimlerini çıkarıp inönünün resimlerini basmak köylünün elinde ne varsa buğday vs yağmalamak eşekten bile vergi almak köylü insanımızın eşeğine baba dedirten başka saymaya gerek yok heralde chp bu ülkeye ne vermiş bu kadar yıl... ''

Forum arkadaşlarını tarihi bilmemekle itham eden sizin tarihi ne kadar bildiğiniz yukarıdaki alıntıyla belli.
Köylümüz; 1946'ya kadar tek partili dönem CHP önce Atamız, sonra İnönü, Kurtuluş savaşını yeni vermişiz, Misakı milli sınırlarımız çizilmiş, ülkemiz var olabilme savaşında elde yok avuçta yok....Ekmeğin karne ile olması kadar doğl ne olabilir.Almanya dünya savaşı sonrası ülkenin yeniden yapılanmasında tüm vatandaşlarının altınlarına el koymuş, siz ekmeği konuşuyorsunuz.
Saygıyla rahmetle yadediyorum Menderes ; ben şu odunu istersem milletvekili seçtiririm dediğinde bunu ülkem insanına övgümü addediyorsun, yok eşşeğe baba dedirtmiş...Köylü onlar ve onlar gibi düşünenler için MİLLETİN EFENDİSİYDİ....AMA MALESEF ŞİMDİ ....Ananıda al git oldu.
Gelelim para üstündeki resim olayına , ya buda İnönünün hatası olsun, Bedava dağıtılan ders kitaplarındaki Akp ve R.Tayyip Erdoğanın resmi gibi.
Yağ ve benzin olayı; Yavru vatan Kıbrısa Onur Şeref harekatı sonrası şoke olan batı emperyalizmin oyunu olarak görmüyorsan, şunu hatırlatmak isterim, Ülkemizde son yıllarda yabancı sermaye yatırımı %70 , ,düşünsene Kamu yatırımlarınını büyük bir kısmı özelleştirilmiş, alanların çoğu yabancı....Kıbrıs olayı gibi bir olayda saydığınız ürünleri karaborsa bile bulmanız mümkün değil...
1946 Çok patili dönem, Demokrat parti ve rahmetli Menderes, 1960 ihtilali, Adalet parti dönemi ve Sayın Demirel, 1980 ihtilali ve ANAP, Rahmetli Özal dönemi, şimdi ise Akp ve R.Tayyip Erdoğan dönemi....(CHP kısa sürelerle koalisyonda ve yine sayılan partilerle)
Değerli arkadaşım AKMEL ,,,CHP bu ülkeyi nasıl batırdı...Lütfen yazın bizde öğrenelim....
Bence başörtüsüne takanLar önceLikli oLarak demokrasiye inançLarını kontroL etsinler. Bir başka deyişle demokrasiyi içLerine sindirebiLmişler mi bunu düşünsünler.
ALLah'ın sapıkLarına ( HomoseksüeLLer) karşı son derece sevecen davranan insanLarın cinseL tercihLerine saygı duymaLıyız diyenler neden insanLarın dini inançLarına saygı göstermiyorLar.
Ve en acısıda başörtüsüne karşı çıkanLarın hemen hepsinin çağdaş oLdukLarını iddia etmesidir.İnsan hakLarı demokrasi özgürLük deyince mangaLda kül birakmayanlar söz konusu insanLarın diLedikLeri gibi biyinmeLeri oLunca hemen değişiveriyorLar.
Bir insanın nasıL örtüneceğine siz karar veriyorsanız bu sistemin adı Demokrasi oLmaz Teokrasi oLur ya da bu güne kadar uyguLanan şekLiyLe "faşizan baskı" oLur.
Ben bir üniversiteLiyim. Başımı açıyorum. Kimse neden başını örtmüyorsun diye soramıyorsa biz de kimseye neden başını örtüyorsun diye soramayız.
Bir de yasağı savunanLara en acıdığım nokta konuyLa iLgiLi hemen üstü kapaLı tehditleri. Eğer bu serbest oLursa şu oLur bu oLur gibi. sadece acıyorum
ÜLkemize Demokrasi geLirse üLkemiz aydınLanır , geLişir başka da bir şey oLmaz...
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10