02-19-2008, Saat: 02:20 PM
Konuşma Âdabı
Allah'ın insana verdiği en büyük nimetlerden biri de meramını ifade edebilmesidir ki, bu sıfatı ile diğer yaratıklardan ayrılmakta ve onlara karşı değer kazanmaktadır. "Rahman, Kur'anı öğretti, insanı yarattı, ona beyanı ilham etti."(184) Nimetin büyüklüğü nisbetinde karşılığı büyür, şükrü gerekir ve ona karşı nankörlükte bulunmak çirkinleşir.
İslâm bu büyük nimetten insanların nasıl istifade edeceğini ve gün boyunca dillerinden düşürmedikleri normal konuşmalarını hayra dönüştürebileceklerini tesbit etmiştir, insanlardan çoğunun dili susmaz. Söyliyecekleri bitmez. Bu konuşulan şeyleri araştırmaya kalkışırsan çoğunu boş laflar ve zararlı lakırdılardan ibaret bulursun. Halbuki Allah (c.c.), dili bu gayeler için vermemiştir. Verilen bu nimetlerden de bu tarzda istifade edilmemelidir.
"Onların fısıldamalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi veya bir iyilik etmeyi yahud insanların arasını düzeltmeyi emreden başka (o, müstesnadır). Her kim de bu işleri Allah (c.c.)'m rızasını arayarak yaparsa, biz ona âhirette büyük bir mükafaat vereceğiz. "(185)
İslâm büyük bir önemle konuşma usulü ve konusu üzerinde durur. Çünkü herhangi bir insanı dilinden çıkan bir söz onun akıl ve ahlâk seviyesine delalet eder. Bir cemaatte ki konuşma metodu, adı geçen cemaatın genel seviyesini ve faziletlerde olan nisbetini tayin eder.
Kişi konuşmazdan evvel, kendi kendine benim konuşmamı gerektiren bir durum var mıdır?" diye sormalı konuşmasını gerektirecek bir husus var ise konuşmak, aksi halde zaruret olmadıkça konuşmamanın en büyük ibâdet olduğunu bilmelidir.
Abdullah bin Mes'ud şöyle der: "Allah (c.c.)'a yemin ederim ki yeryüzünde dilden daha çok uzun zaman hapsedilmesi gereken birşey yoktur.(186) Abdullah bin Abbas 'da şöyle der: "İnsanlar için şu beş husus yağız atlardan çok daha faydalıdır:
1. Seni ilgilendirmeyen konularda konuşma. Aslında bu da fazladır. Çünkü yine de yalan söylemiyeceğinden emin değilim.
2. Seni ilgilendiren bir durum karşısında, uygun bir ortam bulursan konuş. Çünkü bazı kişiler kendilerini ilgilendren hususlarda uygun ortam bulunmadığı halde konuştukları için ayıplanmışlardır.
3. Akıllı, veya ahmak, hiçbir kimseyle tartışma. Akıllı senin ayağını kaydırır. Ahmak ise, sana eziyet verir.
4. Hazır bulunmadığın anlarda nasıl anılmanı istiyorsan müslüman kardeşin için de aynısını düşün. İnsanlardan seni affetmelerini istediğin hususları sen de affet.
5. İyilik yaptığın an mükafatlandırılacağım bilip, kötülük işlediğinde de ceza göreceğini bilen birisi gibi hareket et." (187)
Mevlana.com sitesinden alıntıdır.
İslâm bu büyük nimetten insanların nasıl istifade edeceğini ve gün boyunca dillerinden düşürmedikleri normal konuşmalarını hayra dönüştürebileceklerini tesbit etmiştir, insanlardan çoğunun dili susmaz. Söyliyecekleri bitmez. Bu konuşulan şeyleri araştırmaya kalkışırsan çoğunu boş laflar ve zararlı lakırdılardan ibaret bulursun. Halbuki Allah (c.c.), dili bu gayeler için vermemiştir. Verilen bu nimetlerden de bu tarzda istifade edilmemelidir.
"Onların fısıldamalarının çoğunda hayır yoktur. Ancak sadaka vermeyi veya bir iyilik etmeyi yahud insanların arasını düzeltmeyi emreden başka (o, müstesnadır). Her kim de bu işleri Allah (c.c.)'m rızasını arayarak yaparsa, biz ona âhirette büyük bir mükafaat vereceğiz. "(185)
İslâm büyük bir önemle konuşma usulü ve konusu üzerinde durur. Çünkü herhangi bir insanı dilinden çıkan bir söz onun akıl ve ahlâk seviyesine delalet eder. Bir cemaatte ki konuşma metodu, adı geçen cemaatın genel seviyesini ve faziletlerde olan nisbetini tayin eder.
Kişi konuşmazdan evvel, kendi kendine benim konuşmamı gerektiren bir durum var mıdır?" diye sormalı konuşmasını gerektirecek bir husus var ise konuşmak, aksi halde zaruret olmadıkça konuşmamanın en büyük ibâdet olduğunu bilmelidir.
Abdullah bin Mes'ud şöyle der: "Allah (c.c.)'a yemin ederim ki yeryüzünde dilden daha çok uzun zaman hapsedilmesi gereken birşey yoktur.(186) Abdullah bin Abbas 'da şöyle der: "İnsanlar için şu beş husus yağız atlardan çok daha faydalıdır:
1. Seni ilgilendirmeyen konularda konuşma. Aslında bu da fazladır. Çünkü yine de yalan söylemiyeceğinden emin değilim.
2. Seni ilgilendiren bir durum karşısında, uygun bir ortam bulursan konuş. Çünkü bazı kişiler kendilerini ilgilendren hususlarda uygun ortam bulunmadığı halde konuştukları için ayıplanmışlardır.
3. Akıllı, veya ahmak, hiçbir kimseyle tartışma. Akıllı senin ayağını kaydırır. Ahmak ise, sana eziyet verir.
4. Hazır bulunmadığın anlarda nasıl anılmanı istiyorsan müslüman kardeşin için de aynısını düşün. İnsanlardan seni affetmelerini istediğin hususları sen de affet.
5. İyilik yaptığın an mükafatlandırılacağım bilip, kötülük işlediğinde de ceza göreceğini bilen birisi gibi hareket et." (187)
Mevlana.com sitesinden alıntıdır.