03-15-2008, Saat: 09:33 PM
Kuşkularıma bir kuş kondu,saçlarımda kış soludu.Hınç kuruttu mutluluğunu,tırs bu kez bu hırs sorunlu.
Hayat zulümlü,kader oyunlu.Kim yerlerden toplayacak sürgün kader yorgununu ?…
Her işte bir hayır ve her hayırda bir de şer yatılıdır.Terim işimin kanıtıdır.Peynirimde gözü olan karga,kanatların elimle kırılır,üzüntülerimi paketlesinler söyle fiyatı kaç mangır ?…
Kırık hayaller kaç satır ? Bana küfreder gözlerin dudakların yardım yalvarır,hırslarınızın yıprantısı yüzlerinizden yansır,benden firârî bu sır.ben yapmadan önce kendi gölünde salını batır !…
Günahlarımı taşıyanın adı hamal değil,melekti.Saflığında lekeydim,af buyur zaman bir hayli geçti.Yunus şıkkı seçti, 3 yanlışım bir doğrumla çekti gitti.Bütün hikayem burda bitti.
Nakarat
Beyâban,bârânın yaşı gözümün,özü bednam salmış hüzünümün yüzü gülsün.
Ahvâlim suskun,dokunan bana mendil tutsun.
Beyâban,fırtınan beni kavurur,gözyaşım kum olur dağılır kumuna tozuna karışır
Biraz merhamet eyle…etme…eyleme….
Yüreğimin tel örgüsünü paramparça eden haydut,hâin çelmesiyle pusuda bekler,yüzüme bakar nemrut.
Sedâmla gecenin örtüsünü yırttım dilini tut.Şüphelerim seslendikçe geçilemeyecektir benim hudut.
Bak,güneş parlaklığıyla yüce,deniz dalgalarıyla ulu.Heybetimin rüzgarıyla söğütçesine titredi rabbin kulu ,göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu.Mikrofon icâdoldu,elim yazdı,vurdum sağlı solllu.Öldürme gözlerini görünce beni sîmamı belle !…
Lisanım benimle koç,kül yutmaz hile.Bir beyitte çift sille.Bile bile gülümse.Ağırbaşlı bir dille mürekkep yalar bu dede.
Uykusuz geceyle aşka dal,tam ortasında uyuya kal.Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal.
Kendime verdim emri,kim çekerse çeksin resti.Başı dönük divânenin âvâre gezer hisleri
Hayat zulümlü,kader oyunlu.Kim yerlerden toplayacak sürgün kader yorgununu ?…
Her işte bir hayır ve her hayırda bir de şer yatılıdır.Terim işimin kanıtıdır.Peynirimde gözü olan karga,kanatların elimle kırılır,üzüntülerimi paketlesinler söyle fiyatı kaç mangır ?…
Kırık hayaller kaç satır ? Bana küfreder gözlerin dudakların yardım yalvarır,hırslarınızın yıprantısı yüzlerinizden yansır,benden firârî bu sır.ben yapmadan önce kendi gölünde salını batır !…
Günahlarımı taşıyanın adı hamal değil,melekti.Saflığında lekeydim,af buyur zaman bir hayli geçti.Yunus şıkkı seçti, 3 yanlışım bir doğrumla çekti gitti.Bütün hikayem burda bitti.
Nakarat
Beyâban,bârânın yaşı gözümün,özü bednam salmış hüzünümün yüzü gülsün.
Ahvâlim suskun,dokunan bana mendil tutsun.
Beyâban,fırtınan beni kavurur,gözyaşım kum olur dağılır kumuna tozuna karışır
Biraz merhamet eyle…etme…eyleme….
Yüreğimin tel örgüsünü paramparça eden haydut,hâin çelmesiyle pusuda bekler,yüzüme bakar nemrut.
Sedâmla gecenin örtüsünü yırttım dilini tut.Şüphelerim seslendikçe geçilemeyecektir benim hudut.
Bak,güneş parlaklığıyla yüce,deniz dalgalarıyla ulu.Heybetimin rüzgarıyla söğütçesine titredi rabbin kulu ,göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu.Mikrofon icâdoldu,elim yazdı,vurdum sağlı solllu.Öldürme gözlerini görünce beni sîmamı belle !…
Lisanım benimle koç,kül yutmaz hile.Bir beyitte çift sille.Bile bile gülümse.Ağırbaşlı bir dille mürekkep yalar bu dede.
Uykusuz geceyle aşka dal,tam ortasında uyuya kal.Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal.
Kendime verdim emri,kim çekerse çeksin resti.Başı dönük divânenin âvâre gezer hisleri