Adına şarkılar yazdım, şiirler okudum, dizeleri yalvarttım.
Uğruna herkesi yok saydımi güneşi batırdım, gökleri ağlattım.
Canına canımı kattım, ömrümü adadım, daha bir sevilir yaptım.
Dudaklarına yağmur olup yağdım, heceleri susturdum, gülücükler kondurdum.
Gözlerine gözlerimle baktım, acılarda kapattırıp, mutluluklara açtırdım.
Yüreğini herkesden sakındım, huzurla doldurdum, yüreğime sakladım.
Ve seni kendime yazdım, ömrüme kattım, benimsin sandım.
Ama her şeyi çok geç anladım, sevdana kanmıştım, artık gözümü açtım.
Böyle mi olmalıydı?
Sonumuzu böyle mi yazmalıydık?
Bu sonu kendimize böyle mi yakıştırmalıydık?
Herkese gerçek aşk nedir göstereceğim diyen sen tek çiçekle bahar geçmez modunda daldan dala mı konmalıydın?
Kalbini benimle, bedenini başkasıyla mi paylaşmalıydın?
Hadi! Gözlerini aç kendim!
Seni tanımasam 'Seven insan yapmaz.' diyeceğim ama tıkanıp kalıyorum işte bir yerlerde... Senin günü birlik aşklarınla mutlu olamam ben, güneş olup değamam, adını sevda koyamam.
Hadi! Gözlerini aç kendim!
Karşında günü birlik aşkların adamı var. Seni çok sevdiğini söyleyen ama sırtı yırtık, yamalı aşklardan vazgeçmeyen bir adam var. Her sabah yeni bir çiçeğe konan, her akşamsa sen, sevdiğini söyleyip hıçkırıklara boğulan bir adam var.
Hadi! Gözlerini aç kendim!
Senin tahammülün yok ortalık malı olmuş sevdalara!
Senin tahammülün yok günü birlik aşklara!
Bundan sonra ne sen bende var olabilirsin ne de ben sende... Ne sen beni sevebilirsin ne de ben seni...Üzülürüm bir kaç gün sonra geçer dedim. Nitekim geçti de...
Git günü birlik aşklara...
Git ortalık malı olmuş sevdalara...
Bundan sonra selamım yok yüreği olmayanlara!
alıntıdır
Teşekkürler canım benim çok güzel bir yazı..
Sevgilerimle...
Gecenin zifiri karanlığından kara çalındı gözlerime
Oysa ben aydınlık bakardım senden yana
Şimde gecem gündüzüm kalmadı...sadece siyahım sana
Soğuk bir odayı bile ısıtırdı nefesin,ki nefesimle karıştığı an yangın çıkardı içimde.
Ellerimde birikmiş küllerden ibaretsin artık ömrümde...
Üflesem donarsın,
Bıraksam uçarsın,
Sen yanılgılarımın tam ortasındasın...
Yarım kalmışlık böyle bi'şey demek ki.Ve ıssız,ve yârsız...doğrultamıyormuşsun bedeni.
Gidene yas tutmak siyah giymek değil,karanlığın ta kendisiymiş...
Yalnızlığa dair kırık dökük mısralarım dışında,dairliğim kalmadı hayata.
Tat yok,koku yok,haz yok...bu kimsesizlik y(ç)ok bana!
Yıpratırken bu aciz yüreğimi,hâlâ gözlerinde ufak bir ışık görme niyetindeyim.
Açsaydın,
Görecektin belki...
Sonsuz bekleyiş,
Sonsuz acılar üretmiş
Geriye kalan sadece geceymiş...
Yolun başında da geceydi buralar,sonunda da...Boşa giden onca sabahın ardından payıma düşeni gördükçe ben...sustukça sen...
Neyse...dert etme lütfen
Simsiyah bir geceydi...
Gece bakışların...
Yüreğimi seni yutan karanlığa bıraktım...
O zaman selamım olsun o güzel yüreğe…
Yüreğindeki mutluluklar hiç kaybolmasın…
Teşekür ederim Canlarım sizlere...
Sevgimi yolluyorum yüreklerinize...
Rabbim yüreginizi daima huzurla doldursun..
Sevgilerimle...
***DeLiLiKTeN DeÄžiL YaRaLaRıMDaN UTaNıYoRuM***
Bugün içiyorum ! sana içiyorum şerefine kaldıracağım bütün kadehlerimi. Şu elimdeki ilk kadehim beni yavaş yavaş ölüme sürükleyen gözlerininhain bakışlarının Şerefine!...
Az sonra ikinci kadehimi dolduracağımbunu niye içeceğimi bilmiyorumama senin okadar marifetlerin var ki! Bulurum merak etme sakın üzülme sen?...
Bak buldum! biratane daha! Dememişmiydim? Bulurum hemen diye sana? İkinci kadehimde dolu şimdi! Bunu da bana ettiğin onca yalan yeminlere kaldırıyorumve bu defa şerefsizliğine içiyorum…
Ne o çok mu ileri gittim yoksa? Kanına mı dokun du sözlerim? Bişey olmaz meraklanma
Sen alışkınsındır böyle laflar ağır gelmez sana…
Off alkol etkisini gösteriyor galiba? Yoksa bu kadar iyimser düşünmezdim az önce şerefsiz derken daha evet evet öyle olmalı şimdi biraz daha yumuşadım sanki sana! Kahretsin içmeyeceğim böyle olacaksa her kadehten sonra halim içmiyorum işte içmeyeceğim…
Ağlamaklı kalmıştı dün geceden zaten şimdi fırtına kopacak gibi acıdan uyuşuyor sulanıyor gözlerim…
Sen de! Gülerek bakma öyle! devam edip yumşayacağımı sanıyorsan her kadehten sonra kursağın da kalacak hevesin donacak yüzünde gülüşlerin…
Biri görse deli sanacak beni kimse görmeyecekte elimdeki resmi kendi kendine konuşan bir deli sanacakbelki de çoktan gördüler ondan gülüyorlardı şu karşı masadakiler düşündülermi acaba içlerindendedilermi? deli bu zırdeliii…
Olsun varsın deli sansınlar beni! ama bilmesin kimse beni nasıl kandırdığını beni kaç yerimden vurduğunu bilmesin öğrenmesin hiç kimseişte o zaman utanır sıkılırım yaralarımdan uykusuz geçirdiğim gecelerden kan çanağına dönmüş gözlerimle bakamam bana acıxxx bakan yüzlere…
Varsın deli bilsinler beni kimse görmesin elimde bana gülen senin gibi bir şerefsizin resminigülme gülmeeee artık !!görürsün senn şimdi hemen yakacağım…
Ama yapamam ki ! ben senin gibi olamadım hiçbirzaman senin gibi incitemem kivuramam resmin bile olsa seni yakmam
Sen sırtımdan bıçakladın beni hala kanıyor yüreğimsızlıyor kalbim derin derinben seni nasıl sevdim şimdi utanıyorum yüreğimden o acılar içinde yanarken utanıyorum seni sevdiğimi bile düşünmektenherkez deli desin razıyım ama zavallı demesinler utanıyorum anlıyormusun utanıyorum seni sevdiğim geçmiş günlerimden ….…
Şimdi kalkıp gideceğim şu masadanseni geçmişimden istesemde silemiyorum ama bugünümden hiç anmamak üzere siliyorum yüreğimin aşkına…
Harikasın Biriciğim, çok güzel yazılar
Yüreğine dert, keder uğramasın
Teşekkürler ..
( Yürek Damlam, kontörüm olmadığı için sana yanıt veremiyorum, kusura bakma )
Biricigim ışıgım...
İçime bir ışık saçtın şimdi işte..ışıgım kaybediyorum diye korkmaya başlamıştım...
(Sorun degil ışıgım sen iyi olda bana yeter...)
Rabbim o güzel gönlünü hep huzurla doldursun biricigim..
Sonsuz sevgilerimle...
***Ey KaLBiM***
O kahreden utancı ve neden-siz sancıları silkeledim üzerinden.
Avuçların üstüne temiz çıkmaya ikna ettim seni. Kanatılmış ve kanatılmamış manzarandaki özgürlüğünü geri verdim sana ve senin bildiğin gibi başka kim bilebilir ki gelecekteki vahşetini?
Sana aşağılamayı öğrettim ve kendini! Santim hesabıyla alçalmayı değil en şaşalı olması gereken yerde belki en zeminde; sayki büyük sanki yüce hani şefkat dolu bir aşağılamayı öğrettim. İkna etmeyi ve denizleri kendine gelmeye zorlayan güneş gibi nedenleri sebepsizce hayatına girmeye ikna etmeyi öğrettim. Hayata karşı boyun eğmeyi yasakladım diz çökmeyi sildim senden ve efendi demeyi aldım sözlerinden. Bizzat ruhumdan ekledim sana iman ve tefekkür harflerini. Şizofrenik hesabımla -hayır bağımlılığı ispatlanmış duygu yumağımla -evet deme hakkını aldın benden. Su gibi sakin duruyorsun artık ve yalanlayan yangınların içinden tutuşmadan geçiyorsun şimdi. En kuytu zulalardan arındırmayı seçtim ve belki bu yüzden; mazisi derininde küf tutmuş örümcek ağlarını hatırası dağılmış geçmiş tozlarını ve zifiri karanlığı sildim üzerinden. Dünü; bu günü kaybettikçe istemeyi... Şimdiyi; dünleri kaybettikçe özlemeyi... Ve yarını; bu günü kirlettikçe beklemeyi... Bu hayaldekilerin o rüyadakilerin ve şu manasından yoksun gerçektekilerin sahte inancını çiğneyerek sabretmeyi öğrettim. Lakin aşk derken mahvettik! Beklide bu yüzden her şeyimi verdim sana hislerim sende boşalsın istedim! Ben düşerken neden susuşların hep gülümseyerek: oysa hüzün dedik! Ve söylesene artık bana; karşılıklı kırılmışken hangimiz daha fazla teşekkürü hak ettik?
Ey kalbim! Ne bulunmaz ve ulaşılmaz sevinçleri beklettik. Olacakları sayarken; günleri geceleri haftaları ayları ve yılları eksilttim senle. Ben küçüldükçe tersim kadar yüceldin. Vakit yeminlere geldikçe şaşkınlığında kaldım çoğu zaman. Zili çaldıkça gerçeklerin yeni masallar ve desen desen hikayeler düşlettim. Belki bu yüzden sana; önce kader sonra keder baştan yalan dıştan gerçek derken anlam ve derken hayat... Ömür varken ölüm dedik!
Ömer Faruk Yılmaz