03-30-2008, Saat: 02:00 AM
Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum. Günler önce sensizliğe yazdığım şiiri okudum, bir de dün gece yazdığımı... Hiç fark yok... Neden azalmıyorsun bende? Neden sana yazdığım her yazı, hep aynı yerde tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim... Kimseyi yokluğunda bu kadar özlemedim... ve şuna emin ol; hiç kimse, yok’ken bu kadar sevilmedi... Benim karşıma “aşk” diye bu sonucu çıkaran, senin yüreğine kapılmamdır. bunun farkındayım... Sen bitmedin..... Bitmeyensin...bitmeyeceksin de.. seni bu kadar yazılası yapan segimin derinliğidir.....O gecenin sabahında hayatım yeniden başlamıştı .. taa ki zamanı akışına bırakana kadar. sevilmek için güzel hatırlanmak lazım oysa sen beni hiç güzel hatırlayamadın.. hatırlamak ta istemedin zaten.. yokluğun da yüreğinin gurbetine düştüğüm sevgiliyi ,sılasında özlemek..., Yokluğun hiç de adil değil... beni yok ediyor, seni var ediyor sevdiğim..... Evet seviyorum seni varlığına rağmen! yokluğuna rağmen! iki mevsim değişti bu şehirde ama ben varlığınla-yokluğunun tezatını çözemedim... seni yaşamak istemiyorum! .... öyle bir sen yarattım ki sen yokken, yaşanıldığı an yitirir anlamını... sen yokken yarattığım sen, benden önce bir sen oldu...Gidişin beni yaralamadı,yaralıyamayacakta, aksine daha bir sevilir hale geldin... Varlığındaki seni, yokluğundaki sen kadar sevemezdim... “Keşke sen yanımda oslaydın, keşke bir şeyler yapıp da seninle zamanı durdursaydık” diye hayıflanmıyorum artık..... Her ne kadar adı konmasa da bu kopuşun, her ne kadar vazgeçmeyi beceremesek de, ayrılık ihtiyaçtandı bu hikayede..Yazık! son sözü zaman söyleyecek..Yazık!bu sefer hayatın acımasız akışına bıraktık aşkı... ben bunca zaman yokluğundaki senle hayatı paylaşsaydım ve böyle bir senle ayrılığı yaşasaydım, hiçbir şiir kolay kolay hayata döndüremezdi beni... işte bu kadar güzeldir senin yokluğun... işte bu kadar ayrılğına üzülmemi engelliyor varlığın.....