sibel Adlı Kullanıcıdan Alıntı:ne yapmışınız burda güzel yürekliler?
valla döktürmüşsünüz ama bir iki tanesini okuyabildim esram canım benm öncelikle çok çok senin yüreğine sağlık serhad bey arkadaşıma yakışır...
ikinizinde yüreği dert görmesin...
Çok Çok teşekkürler arkadaşım,o güzel gözlerine sağlık..
Bir şiir yazmak istiyorum
Hem sana hem bana dair
Sana anlatamadıklarımı
Bir kaleme döküyorum
Cesaretim yoktu
Yüzüne söylemeye
Hep içime atmaktan
Kahroldu yüreğim
Tek başıma savaşamadım
Ben bu yükü taşıyamadım
Yüküm ağır geldi taşıyamadım
Kan ağladım,sımsıkı tuttum yüreğimi
Seni nezaman görsem
Kaçırdım gözlerimi senden
Anlarsın diye hep korktum
Kaçtım senden
Nereye kadar giderdi bu sürgünüm
Neye yarardı seni karşıdan sevişim
Bana zarardı benim bu çaresiz halim
Seninse haberin yoktu CaNyariM...
Artık çıkıyorum karşına
İyice bakıyorum son sevdama
Yüküm hafifledi
Kuş gibi kanatlandı yüreğim
Kelimeler dökülüyor ağzımdan
İyi dinle beni CaNyariM
Seviyorum SeViYoruM SeViYooRumM
sSeeNii CcAnYarim
Aşığım sana...
Bir ustayım ben. Bir duvarı hatasız ören, bir ağacı nakış nakış işleyen, sevgiye dair tüm çizgileri çizebilen.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir çocuğum ben. Oyunlarla büyüyen, canı acıdı mı ağlayan, keyiflendikçe gülen.
Zayıfım çoğu zaman, belki de aciz...
Çünkü aşığım sana...
...
Bir suçluyum ben. Hep yakalanma tedirginliği içinde.
Bir kaçışın koynunda savrulup duruyorum nereye gittiğimi bilmeden.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir yolcuyum ben. Menzili belli olmayan yollarda arayış içindeyim. nereye gidersen peşindeyim. Kilometreler yoldaşım.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir hastayım ben. iyileşmek gelmiyor içimden.
Seni ilaç belledim; ama, bitmeysin diye öyle azar azar alıyorum ki... Kalkamıyorum ayağa.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir ateşim ben. Alev alev sarıyorum etrafımı, sen canlandırıyorsun beni.
Tonlarca su dökseler üzerime bir küçücük korum bile sönmez.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir besteciyim ben. En güzel senfonileri besteliyorum.
Aşkın notalarında ezgiler yoğuruyorum. Şarkılarımın kaynağı sensin.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir fidanım ben. Sen suladıkça yeşeriyorum. Su vermeye gelmezsen solacağım biliyorum.
Ama gelirsin, soldurmazsın beni.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir pencereyim ben.Açtıkça kanatlarımı senin ışığın giriyor evimden içeri.
Gözlerimi kamaştırıyorsun; ama, ben bundan hiç yakınmıyorum.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir kapıyım ben. Ama hüzün ve acıya geçit yok bu kapıdan, zaten hiç yakışmaz sana bunlar. sadece senin geçmene izin var.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir bahçeyim ben. Uzun yollardan sonra girilen.
Herkesin konukluğu kısa sürdü bu bahçede, ama sen gitme.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir mektubum ben. En güzel sözcüklerin okunduğu...
Adresi belli, sahibinin elinde daha da güzelleşen... Sen okumalısın beni.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir maviyim ben. sevdikçe mavileşiyorum.
Maviyi seninle seviyorum. Aşkı seninle yaşıyorum.
Çünkü aşığım sana...
...
Bir ülkeyim ben. Bağımsızlığımı seninle kazandım.
Topraklarımda aşk hüküm sürüyor, sen dolaşıyorsun.
Aşk bayrağım seninle dalgalanıyor.
Çünkü aşığım sana...
...
Çünkü aşığım sana...
...
Çünkü aşığım sana...
kalbin güzel şeylerle çarpardı
güneş gibi sıcaklık olurdun her yeni heyecanda
kar tanesiydin
berraktın dilinle
yağmur olurdun kirli zamana
sesin saf temiz döşerdi her şeyi damarlarıma
her adımda yeni olur sana yenilenirdim
NEFESİNİN GÖZLERİME YAKIN OLDUÄžU DOKUNUŞLARDA
şimdi sen hayallerimde
ellerimde ellerin düş içinde.
gözlerimde sessizlik,
tek işim tükenmez senli yarınlar.
açılır gözlerim sana yaşanmışlığa,
ruhuma doladığım sana tutkumla.
imkansızlık yanı başımda,
seni unutmaya dair.
unutmayı istemediğim sen,
sonsuza tek umudum.
tutkunu olduğum mavi dünyam,
sen
mavi umutsun.
adını sevda koyduğum,
aşksın....
Denize kıyısı olmayan düşlerime doğdun.Solmuş cana hayat verdin,umut oldun kuruyan dallarıma,köklerime ab-ı hayat verdin..
Karanlık gecelerime yıldızları serdin..
Sen geldin....YeŞeRDiM..!!
Sen geldin....GüLüMSeDiM..!!
Sen geldin....YaŞaDıÄžıMı HiSSeTTiM..!!
SeNi SeViYoRuM..!!
Kelimelerin büyüsü kayboluyor sanki yavaş yavaş..
Öncelerde tek bir kelimem yeterken yüreğine akmama,
şimdilerde ise bir dizi kelime yetmiyor ruhuna dokunmama...
Oysa ki, aşktan öte bir duyguyla bağlıyım ben sana..
Hani 'öyle alıştım ki sana, benden bir parça oldun sanki' demiştin bana..
Alışma sevgili, sakın alışma bana.
Alışkanlık önce heyecanı unutturur sonra ardından sıradanlık gelir çarçabuk.
En sonda aşk yüreğinden çıkar gider ne olduğunu anlamadan.. Alışma bu yüzden bana, ne olur alışma.
Aşkımı yüreğinden çıkarma..
Her an elinden kayıverecek bir kum tanesi olduğumu düşün.
En ufak bir rüzgarda uçuverecek, bir yağmur damlasıyla akıp gidecek bir kum tanesi...
Önce yüreğinde sakla o kum tanesini..
Kimseler görmesin.
Hani derler ya 'aşkımıza nazar değmesin'..
Görmesin kimse beni yüreğinde, sonra da yüreğinde unut beni. Yaşarım orda sessiz, kimsesiz..
Ama alıştım deme bana, hayatında olmama alışma sevgili, çünkü ben bir kum tanesiyim senin elinde.
Sana şimdilerde sadece yüreğim demek istiyorum sevgili..
Sana yüreğim demek istiyorum..
Öyle büyük ki benim yüreğim..
Şairin de dediği gibi 'seni yüreğim kadar seviyorum'.
Sana 'yüreğim' demek istiyorum, çünkü her atışında bana yaşadığımı hissettirendir yüreğim.
Sana 'yüreğim' demek istiyorum, çünkü en değerli varlığım, yaşama nedenimdir yüreğim.
Bir kum tanesiyim ben..ürkek, narin, kırılgan.. öfkesi rüzgarla birleşince yüzünü acıtan bir kum tanesi..
Yüreği başka bedende atan, sevgisi dünyalar kadar olan..
Yok yok dünyalar kadar değil, ne güzel de demiş ya şair 'seni yüreğim kadar seviyorum'...
Binlerce kum tanesi içinde bir kum tanesiyim sadece..
Sana aşık, sana deli..
Bırak seveyim seni zamansızlıklar içinde..
Elinden kaymama izin verme 'yüreğim'..
Sana alışmama da..
Ruhumu sana adamalıyım... Ruhum senin olmalı... Sen ruhumu güzel kıldın... Seninle ruhum yeryüzünde yaşamaktan her zamankinden daha fazla ongun... İzin ver ruhum sende kalsın... Bu kararı kalbim ve bedenimle aldık... Kalbimde bedenimde bu karardan dolayı ferah... Çünkü sen ruhumu kendinle donattın... Gülücüklerinle, sözcüklerinle, bakışlarınla!..
Biliyorum ki sen en nice mutluluklarla bezeli yaşamlarda uyumalısın... Fazlasıyla hak ettiğin sevinçlerin gelmeli bir bir yüreğine... Gelmeli ki; geçmişinde ki acıların buhar olup kaybolmalı tümden... Sayfalarda coşkuyla yarattığın sözcükler, öyküler canlanmalı teker teker... Ve hepsi seninle olmalı evrenin ömrüyle... Öykülerinde ki sevinçlerin seninle yaşamalı hep... Senin olmalılar dirilip... Yüreğini geçmişindeki loş boşluktan çekmeliler... Çekip akmalılar yaşamına... Akıp sarılmalılar sana sonu gelmez bir nehir gibi...
Titreyen yüreğine merhem olmalı yaşayacağın her an... Sen ve kalbin gözyaşlarını sadece mutlulukların için tüketmeli... Geçmişin asla ağlatmamalı seni... Ağlatırsa bile her ağlayıştan sonra daha fazla mutlu olmalısın... Çünkü yüreğin uçsuz bucaksız bir iyilik tarlası... Biliyorum ki bu tarlayı o iyi, sıcak umutların çapaladı hep... Biliyorum ki bu tarla sende huzuru, mutluluğu ve kahkahaları çağrıştıran mavi renginde... Sen bu mavi tarlayı böylesine bereketli, gülümseyen topraklı bir hale getirmek için çok uğraştın... Geçmişinin sana sızılarla örülü dikenli tellerle barikat kurmasına rağmen masmavi bir tarla yarattın içinde... Gelecekteki mesut düşlerin bu tarlada saklıdır...
Hayallerin birikmişlikten ağırlaştı farkındayım... Hayallerden çekindiğini, ürktüğünü de biliyorum... Ve her şeye rağmen hayallerin sana yaklaşmasından korkmadığını da biliyorum!.. Hayallerin mavi tarlanda gerçek olup misafir olacaklar yüreğine... Çünkü sen hayallerini zamanın içinde doyurdun, besledin, onları incitmedin ve kimsenin de incitmesine müsaade etmedin... Senin incitmeye çalışanlar hatta incitenler oldu... Buna engel olamadın... Ama hayallerine zarar verdirtmedin!.. Çünkü hayallerin senin için kutsal ve özgür... Emin ol hayallerin de senin için aynı şeyi düşünüyorlar... Sen ve hayallerin senin gerçeğin... Gerçeklerinse senin güzelliklerinle yoğrulmuş kalbinin yaşama bakan uzantıları...
Ve biliyorum ki gerçeklerini ve hayallerini kıranlara ve zarar verenlere bile öfke duyamıyorsun... Çünkü öfke bedeninden uzak bir karanlık senin için... Çünkü öfke duyamayacak kadar narin ve ince ruhun...
Benimle yada bensiz mavi tarlanda mutlu olmanı arzuluyorum yaşamının sonuna kadar!.. Benimle mutlu olmak istiyorsan ben yeryüzünden göçene kadar kalbim senin!.. Eğer daha çok benimle olmak istiyorsan ben öldükten sonrada senin kalbim!.. Ama benli yada bensiz ruhum senindir... Ruhlar asla kaybolmazlar... İnan bana bir an bile ruhumun senin olmasından pişmanlık duymayacağım... Zaten eğer alırsan ruhumu ona yabancılık çekmeyeceksin... Çünkü tamamen seninle dolu!.. Seninle ve yaşattıklarınla... Seninle ve sözcüklerinle... Seninle ve geleceğinle...
Hep böyle sensiz mi bu şehir?
Hep böyle ayrılık mı kokar?
Hep geceye küskün müdür güneşlerim?
Hep sevdaların sonunda ayrılık mı var?…
ßir karar ver artık! Ya hayatını seç,ya kalbini.. Gecelerim ağlıyor gidişinden beri.. Ayrılık çalıyor saatlerim.. Ve öyle masum masum bakıyor çerçevendeki son resmim…
Rüzgarlar kan çanağına dönmüş, nedir bu ayrılık bu kararsızlık!
Ağaçlar hayata küsmüş, açmıyor çiçekleri, nedir bu kimsesizlik bu yalnızlık!
Güneş yerini bulutlara bırakmış, nedir bu karamsarlık!!
Küçüğüm..
Ufak bir veletim kiminin gözünde.. Kiminin gözünde kocaman bir kız. Kimi bana şaşkınlıkla bakar, kimi tanımaz geçer önümden.. Kimi sevdayla,aşkla yoklar beni, kimi ise umursamaz güler geçer.
Dedim ya, küçüğüm ben.. Ne yapsalar anlamam.Safım ben…
Çayım soğumuş, içmem gerek..
İzin ver gideyim. Al kalbimi de,senin olsun. Ama izin ver bari bedenimi götüreyim..
Hep böyle sensiz mi bu şehir?
Hep böyle ayrılık mı kokar?
Hep geceye küskün müdür güneşlerim?
Hep sevdaların sonunda ayrılık mı var?…
Küsmüş şehir geceye..
Oysaki şehrimde, gecem de sendin,gündüzüm de! Gece’mdeki ay’mdın sen.. Gündüz’mdeki güneş.. Oysaki şimdi şehir küsmüş geceye.. Ne yapsa ne etse nafile.
Sigaramdaki külüm düştü düşecek.
Gitmem gerek..
İçtiğim bir damla suyumda sen, kokladığım bir tutam çiçekte sen!
Özledim şimdi zavallı yüreğini.. Hep zavallı gördüğüm için seni, zavallı büyüyorum şimdi!
Üstüm ıslanmış yağan yağmurunda..
Gitmem gerek..
Aşk senden birkaç adım uzak..
ßirkaç beden büyük sana..
Tamamlamak isterdim yerini ama, şimdi gitmem gerek…
Gitmem gerek
Zaman kısa vakit dar
Gitmem gerek
Bu şehri yakarak
Gitmem gerek
Masmavi ufka bakarak
Gitmem gerek
Buraları toz duman bırakarak
Gitmem gerek
Sağ elime davamı
Sol elime sevdamı alarak
Gitmem gerek
Ardımda yaşlı göz bırakarak
Gitmem gerek
Zaman kısa vakit dar..
Hadi Bana Hepsi Yalan De...(:
...Gitmiyorum De...(:
Beni Bırakma.......Bırakma...aaaaaaaa......(:
Çok su verince öLür ya çiçekLer
Çok ağLarım,çürür gözLerim gidersen eğer!
Ben senin güL bahçende oyunLarıyLa mutLu
Ve affediLmeyi çok seven yaramaz bir çocuğum..
Sen ne güzeL güL'dün,soLmuyordun,
Hem ne güzeL güLüyor hem beni yormuyordun.
ÇiçekLer...
ÇiçekLer seviLdikçe büyür,
Gitme diyorum sana gitme!
ÇiçekLerim benimLe öLür!!
BuraLardan gitme!
Buralara gitsin Sen gitme!
Gitmek çözecekse..
Ve biri gidecekse..
Buralar gitsin!Sen gitme!
SEN GİTMeE.........(:
Gözlerim yoluna düşmüş..hiç bir şey göremiyorum senden öte…
senden öte sözler duyamıyorum..aldığım nefes seninle sınırlı..
ayağıma pırangalar vurmuş odaların..çıkamıyorum eşiklerinden..bir adım ötene atamıyorum adım..hapsoldum karanlığında,kaçamıyorum..
tutsaklık demişler bunun adına..hayır bu tutsaklık değil!
tutsaklık değil benim senden gidemeyişim..!
başka birşey..
daha yüce.
daha akılalmaz.
daha sınırsız.
uçsuz bucaksız,dursuz duraksız..
daha da nefessiz bırakır insanı..daha da yapışır canına..etini koparırcasına hem de..kapıları kilitleyip anahtarları denize bırakır benim sana esaretim…
çaresizlik demişler bunun adına..hayır bu çaresizlik değil!
çaresizlik değil benim senden gidemeyişim..!
başka birşey..
daha yüce.
daha akılalmaz.
daha sınırsız.
uçsuz bucaksız,dursuz duraksız..
daha bir bağlar insanın elini kolunu..kanadını kırar..ateşlere salar tenini..tenine kor basar..gözüne mil çeker..içine ayaz emanet eder…baharlarını haraç keser senden..
aşk demişler bunun adına..hayır bu aşk değil!
aşk değil benim senden gidemeyişim..!
başka birşey..
daha yüce.
daha akılalmaz.
daha sınırsız.
uçsuz bucaksız,dursuz duraksız..
daha bir sefil eder insanı benim sende kalakalmışlığım..insanı üstünde intiharlar taşıyan iplerle sırdaş eder benim gidemeyişlerim..benim senden gidemeyişim,aşkı kapısında köle eder!!..