:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: SanıyorLarki Sevda Ucuz/Kuru Bir ''Seviyorum'' Demek ...
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
candybleedingheartbysilux1.jpg


Kaç gün geçti sensiz,
Kaç bahar bir ömre bedel?
Gözlerimdeki çizgilere kazınmışken adın;
Saymıyorum artık beyazlarımı,
Bıraktım!
Bıraktım
artık
ağarsın saçlarım…

İnsanlar sanıyorlar ki;
Kolayın adı AŞK,
AŞK’ın adı kolay…
Sanıyorlar ki sevda ucuz,
Bir kuru “Seviyorum” demek kadar…



Eğer uykularını satmadıysan gecelere.
Her gözde onu aramadıysan,
Gördüğün herkese
“O iyi mi? ” diye sormadıysan deliler gibi
Ve yediğinin – içtiğinin tadını onsuz bulduysan;[/align]


Bunun neresinde SEVGİ?
Neresinde AŞK?


AŞK… Kolay mı bu kadar?


Günleri günlere ekleyip
Gözün yollarda
Son nefeste bile beklemediysen,
Sevdiğine bir ömrü adamayı göze almadıysan,
Oturup yağmurlarla birlikte onsuzluğa ağlamadıysan;


Bunun neresinde SEVGİ?
Neresinde AŞK?



AŞK…Emek değil midir?
AŞK…
Kolay mı bu kadar?
anLayanaaa ....

TskLer Paylasim için Serseri127
anLayana..WinkWinkWinkWink
Musadenizle yorumsuz birakiyorum..Sadece noktaliyorum...

...............................................


SmileSmileSmile
İnsanlar sanıyorlar ki;
Kolayın adı AŞK,
AŞK’ın adı kolay…
Sanıyorlar ki sevda ucuz,
Bir kuru “Seviyorum” demek kadar…




Bunun neresinde SEVGİ?
Neresinde AŞK?




AŞK…Emek değil midir?
AŞK…
Kolay mı bu kadar?









€n GüzeLL ßu SaTııRLaR KaNııTLııYoR SerSii SmileSmileSmile

SaoL arKiim :A:
Bazı anlarda; gecenin karanlığı hiçbir şey anlatmaz,
ay aydınlığı ağartmaz hiçbir şeyi.
Bir dalga sesine bin anlam yüklemek böyle anların işi değildir.
Böyle anlarda bir başına yürümek gerek,
nereye kadar olursa...
...

Vakti geldiğinde bir uçağı seferinden alıkoyabilirim.
ama yazın daha başlarında; bir yaprağın dal ucunda erken gelen ayrılığa direnmesi, anlam sızısıdır...

Her ayrılıkta yitip giden bir parçamız var.
Her ayrılık yavaş yavaş öldüğümüzün habercisi, her ayrılık bir sonbahar...

Neredeyse hergün geçtiğim bu yolda, daha dün, neden farketmemiştim ayaklarımın altındaki bu kadar çok ayrılmışları?..
Onlarla aramdaki yakınlığı hissedebilmem için gözlerimden yanaklarıma giden yolun kaldırımdan geçmesi mi gerekiyormuş?..
Her çekip giden bunlar gibi ayaklar altında mı kalıyor?..
Öyleyse neden ben başaramıyorum dalından erken ayrılan yaprakarı topuklarımın altında ezebilmeyi?..
Her dil; ayrılığı aynı kelimelerle mi anlatır ve her düşen yaprak dünyanın her yerinde bir ağıt mıdır?..

Eğildim ve bir tanesini alıp ellerim arasında sıkıca bastırdım göğsüme. Her sızıma batsın istiyordum, diken gibi...
Olmuyordu;
vakitsiz düşen yaprak bile,
bir yürek sızısına batmak yerine,
kendisini parçalıyordu unufak...

Bir yaprak kadar olamamıştı işte aşk.
Her zerreme işlemiş
ve bir anda veda etmişti,
bütün dünyamı ayaklar altına alarak.
Hayır, bu olmamalı aşk.
Aşk,
zamanı gelmiş bir yaprak gibi kör bıçak
kesip bütün geçmişi parçalayarak
düşmemeli yere,
kökünün oralarda kaldığına ağlayarak...

Yollara düştüğümde
ve
beni sana kattığımda
nereden bilirdim
ölümün birgün gelip de
senin gözlerin olacağını?..
gözlerin kanıyor.

Bir yanımın ölmesi mi gerekiyordu,
yaşamın sesini dinleyebilmem için


Teşekürler serseri_01.....
ÇoK GüzéLDi $aOL ...