04-20-2008, Saat: 09:00 PM
Gül…
Gül dolu mısraları yazamadım sana gül
Gülşen olur düşersen bir damlacık kana gül
Gidemedim yolumu kesti hissiyatım ah
Dayanır mı tel gövden bu haşin rüzgâra gül
Sancıyor gururumdan sızan fikirciklerim
Yakışır mı hicapsız bakmak yanağına gül
Beni geceden geçen bir yankı yakalıyor
Al harabeni al da götür dergâhına gül
Köklerinde eriyen yüreğime söz deme
Kalayım kapında da değdir yaprağına gül
Ah gül hasretsizliği eyleme bana kasvet
Bana devadır hasret dert devadır bana gül
Camlara insicamı düştü kıvılcımların
Seni gördüm har için düştüm hüsnü zan’a gül
Vehminde gizlendiğim mısralara bakmadım
Döküldüğüm heceyi serdiler hazana gül
“Tutuldu gönülcüğüm ufaldı adımlarım
Gül, kaybolan renklerde yiten bu ceylana gül”
Ah gül kendimde beni perdeleyen şey nedir
Bu âlem böylemidir söyleyiver cana gül
“Güller ile ovulmuş simanı görüverdim
Yangına düştü gönül bende heyecana gül”
Gül müptelası gönül gül gönlün müptelası
Ruhumdaki telaşı sığdır avucuna gül…
EMRE AYVAZ