04-20-2008, Saat: 09:28 PM
Merhaba arkadaşlar!
Bende sizlerle kendi yaşadığım ve hala yaşamakta olduğum aşk hikayemi paylaşmak istiyorum.
Ekim ayının ortalarıydı işe ayın başında başlamıştım.Günler biraz zor geçiyordu. İş ortamına alışmaya çalışıyordum. Birgün yine çalışırken benim çalıştığım yerde birden kafamı çevirdim ve ne göreyim? Onu.... Ulaş'ı... O kadar tatlı ve yakışıklıydı ki anlatatmam. . Birden o akşam karanlığında her yer aydınlanmıştı sanki. Ona o andan itibaren aşık olduğumu anladım.İş Yerinde ki bütün kızlar ona asılıyordu ve ben için için onun sevgilisi var mı yok mu diye çok merak ediyordum. Bir an önce onunla bir arkadaş gibi de olsa sohbet muhabbet etmek istiyordum. Ve olduda.. Birgün aynı yerde çalışmaya başladık aynı işi beraber yapıyorduk ve konuştuk. Ben dayanamadım ve konuyu açtım;
''Ulaş burda kızlar sana bu kadar aslıyoken sen hiç aldırış etmiyorsun. Senin yokmu sevgilin?''
Ve o an ne oldu bilmiyorum birden yüzü düştü;
''boşver ya anlatmayayım'' dedi
sebebini sordum ve bana çok acı olduğunu söyledi.Bende ısrarla anlatmasını istiyordum. Anlattı....
Sevgilisi beyin kanaması geçirip ölmüş. Daha yeni aralarında söz yapmışlar ve bir anda sevdiği kız yani Seher'i ölmüş. O kadar şaşırdım ve üzüldümki anlatamam. Aslı büyük yıkımı ondan sonra yaşadım. Meğer onunda asıl canını yakan şey sevdiğinin daha yeni ölmesine rağmen aynı ona benzeyen biri ile karşılaşmasıymış. Benim çok samimi iş arkadaşım olan Hümeyra onun ölen sevgilisine çok benziyormuş. Bütün gün hümeyrayı anlatıp durdu. Ben ise içimdeki o büyük depremi yıkımı ona belli etmemeye çalışarak dinledim... Dinledikçe bittim... Şuan hala aynı iş yerinde aynı ortamda çalışıyoruz. O hala hümeyraya hüzünlü bir şekilde bakıyor, ben ise hala onu aşık ona tutuklu içimdeki depremin kırıntılarıyla yaşıyorum.
Bende sizlerle kendi yaşadığım ve hala yaşamakta olduğum aşk hikayemi paylaşmak istiyorum.
Ekim ayının ortalarıydı işe ayın başında başlamıştım.Günler biraz zor geçiyordu. İş ortamına alışmaya çalışıyordum. Birgün yine çalışırken benim çalıştığım yerde birden kafamı çevirdim ve ne göreyim? Onu.... Ulaş'ı... O kadar tatlı ve yakışıklıydı ki anlatatmam. . Birden o akşam karanlığında her yer aydınlanmıştı sanki. Ona o andan itibaren aşık olduğumu anladım.İş Yerinde ki bütün kızlar ona asılıyordu ve ben için için onun sevgilisi var mı yok mu diye çok merak ediyordum. Bir an önce onunla bir arkadaş gibi de olsa sohbet muhabbet etmek istiyordum. Ve olduda.. Birgün aynı yerde çalışmaya başladık aynı işi beraber yapıyorduk ve konuştuk. Ben dayanamadım ve konuyu açtım;
''Ulaş burda kızlar sana bu kadar aslıyoken sen hiç aldırış etmiyorsun. Senin yokmu sevgilin?''
Ve o an ne oldu bilmiyorum birden yüzü düştü;
''boşver ya anlatmayayım'' dedi
sebebini sordum ve bana çok acı olduğunu söyledi.Bende ısrarla anlatmasını istiyordum. Anlattı....
Sevgilisi beyin kanaması geçirip ölmüş. Daha yeni aralarında söz yapmışlar ve bir anda sevdiği kız yani Seher'i ölmüş. O kadar şaşırdım ve üzüldümki anlatamam. Aslı büyük yıkımı ondan sonra yaşadım. Meğer onunda asıl canını yakan şey sevdiğinin daha yeni ölmesine rağmen aynı ona benzeyen biri ile karşılaşmasıymış. Benim çok samimi iş arkadaşım olan Hümeyra onun ölen sevgilisine çok benziyormuş. Bütün gün hümeyrayı anlatıp durdu. Ben ise içimdeki o büyük depremi yıkımı ona belli etmemeye çalışarak dinledim... Dinledikçe bittim... Şuan hala aynı iş yerinde aynı ortamda çalışıyoruz. O hala hümeyraya hüzünlü bir şekilde bakıyor, ben ise hala onu aşık ona tutuklu içimdeki depremin kırıntılarıyla yaşıyorum.