04-28-2008, Saat: 12:19 PM
04-28-2008, Saat: 12:20 PM
04-28-2008, Saat: 12:21 PM
04-28-2008, Saat: 12:28 PM
04-28-2008, Saat: 12:29 PM
04-28-2008, Saat: 12:43 PM
04-28-2008, Saat: 12:44 PM
04-28-2008, Saat: 12:51 PM
GÖKYÜZÜM SIKICA SARIL BANA El ayak çekilince ortalıktan yalnızlığımın kimsesizliği eşliğinde, uzadıkça uzayan yaz gecelerinde gökyüzünü derin bir özlemle seyretmek büyük keyif verir bana.
Çocukluğumdan bu yana ne zaman sıkılsam, bunalsam, kırılsam aydedem ve gökyüzü hep kurtarıcım olmuştur. Çocukluğumun büyük bir kısmı küçük ve bahçeli bir evde geçti. Büyüklerimden sevgi ve ilği bekleyip görememem , her kötü biten işin sorumlusu tutulmam, insanların işlerinde beni kullanmak istemesi, bunlar yetmiyormuş gibi okul sıkıntıları. O gece öyle çok bunalmıştımki sadece ağlamak ve rahatlamak istiyordum, ve tek kaçacak yerim bahçeydi. Soğuk bir kış günü olmasına rağmen müthiş güzellikte bir dolunay ve binlerce yıldız vardı. Gözyaşlarım sel olmuş akarken , aydedeye dert anlatıp o güzelliği saatlerce izlemiştim. Aydede'de bana teselli vermek ister gibi yüzüme tebessüm ederek bakmıştı. İlk temeli o gün attım gökyüzüyle kalbim arasına, her geçen gün gün daha bir sağlamlaştı temel ve bugüne kadar sürdü.
Hayatımın pek çok döneminde hüznün saçları hep uzadı kısalacağı yerde. Bir sürü eksiklik, sıkıntı, sevgisizlik, geçim derdi ve azda olsa sevinçler vardı. Bunların hepsini gökyüzüyle uzun uzun konuşarak paylaştım. Ruhumu çevirdim belirgin parlak yıldızlara, yıllar yılı söylenmeyip saklanmış içe atılmış yüzlerce kelime, dilimin ucuna kadar gelip söyleyemediğim sözcükler, hafızama kazınmış binlerce anı, kabülsüz itirazlar ve daha neler neler en iyi gökyüzü bilir hepsini....
Zor oldu bazen gökyüzüne yetişmem o zamanlarda bütün bulutları yırtarak ulaştım yıldızlara, her akşam vakti el ayak çekilirken. Yıldızları ışıksız olduğu gecelerdede sevdim. Bazen güldü tüm yıldızlar halime bazende ay göz kıptı. Çevredekilerden ürktümde gökyüzünün en kapalı en korkunç hali bile ürkütmedi beni. Bazı gecelerde aşık oldum dolunaya, küçüklü büyüklü ışıklı ışıksız yıldızları hayranlıkla izledim.
Göğün kaçıncı katında azat edildiğimi bilmiyorum ama tüm sıkıntılarımı bırakıyorum o katlara, yıldızlar kucaklıyor sanki beni ışıklarından veriyorlar ve güçlü hissediyorum kendimi. Her düşüşümde sarılıyorum sıkıça uçsuz bucaksız boşluğa. İçimde çalkalanan dünya, kaynayan kazanlar dünyanın kötülükleri gökkuşağı renklerinde sukuta eriyor. Umutlar yeşertiyorum her renginde.Yıldızlarla selam yolluyorum en sevdiklerime, bazen onların isimlerini takıyorum en parlak olanlarına. Her balkona oturup başımı gökyüzüne çevirdiğimde, köprü oluşturuyorum gidip gelmek kolay olsun diye. Benim için kötü olan herşeyin bittiği, çılğınlıklarımı susturduğum, dostlarımı çoğalttığım hatta nehirleri tüm gücüyle akıttığım yer gökyüzü. Kimlere kucak açmazki gök kubbenin hoş sedası. Martılar, güvercinler minik kuşlar uçurtmalar insanlar kimler sıgınmazki mavinin geniş kollarına.....Her yıldız kaymasında içimden bir dilek tutarım tebessümle, kimi zamansa uzak bir dağ başı sessizliğini yaşarım vücudum ürperir, bazen gizemini düşünerek dalarım saatlerce bazende kıskanırım onların çilveleşmelerini. En kötü uçurumları, zifiri karanlıkları aydınlık eder gökyüzü ışığı ile karanlık ruhları aydınlatır.
Ben ona gidemezsem o bütün yıldızları üzerime döker odama yansır. Denize ayrı bir güzellik verende gökyüzüdür. Kumsalda yürürken mehtabı, yakamozları izlemek, denizin kokusunu içe çekmek doyumsuz zevk veriri bana , o güzellikte kendimi ona yaklaştırarak en parlak yıldızı takarım saçlarıma , birde hayaller kurarım dualar ederim. Yalvarırım gökyüzüne ne olur bana sıkıca sarıl ve beni hiç bırakma diye.
Semadaki tüm yıldızlar bir gün sönecek, o gün bende gökyüzünü gören bir pencerenin altında ölmüş olacağım. Ve dolunay çığlık atacak benim için.
Ama tüm yıldızlar hep üzerime yağacak ve hep benimle olacak.
alintidir ....
Çocukluğumdan bu yana ne zaman sıkılsam, bunalsam, kırılsam aydedem ve gökyüzü hep kurtarıcım olmuştur. Çocukluğumun büyük bir kısmı küçük ve bahçeli bir evde geçti. Büyüklerimden sevgi ve ilği bekleyip görememem , her kötü biten işin sorumlusu tutulmam, insanların işlerinde beni kullanmak istemesi, bunlar yetmiyormuş gibi okul sıkıntıları. O gece öyle çok bunalmıştımki sadece ağlamak ve rahatlamak istiyordum, ve tek kaçacak yerim bahçeydi. Soğuk bir kış günü olmasına rağmen müthiş güzellikte bir dolunay ve binlerce yıldız vardı. Gözyaşlarım sel olmuş akarken , aydedeye dert anlatıp o güzelliği saatlerce izlemiştim. Aydede'de bana teselli vermek ister gibi yüzüme tebessüm ederek bakmıştı. İlk temeli o gün attım gökyüzüyle kalbim arasına, her geçen gün gün daha bir sağlamlaştı temel ve bugüne kadar sürdü.
Hayatımın pek çok döneminde hüznün saçları hep uzadı kısalacağı yerde. Bir sürü eksiklik, sıkıntı, sevgisizlik, geçim derdi ve azda olsa sevinçler vardı. Bunların hepsini gökyüzüyle uzun uzun konuşarak paylaştım. Ruhumu çevirdim belirgin parlak yıldızlara, yıllar yılı söylenmeyip saklanmış içe atılmış yüzlerce kelime, dilimin ucuna kadar gelip söyleyemediğim sözcükler, hafızama kazınmış binlerce anı, kabülsüz itirazlar ve daha neler neler en iyi gökyüzü bilir hepsini....
Zor oldu bazen gökyüzüne yetişmem o zamanlarda bütün bulutları yırtarak ulaştım yıldızlara, her akşam vakti el ayak çekilirken. Yıldızları ışıksız olduğu gecelerdede sevdim. Bazen güldü tüm yıldızlar halime bazende ay göz kıptı. Çevredekilerden ürktümde gökyüzünün en kapalı en korkunç hali bile ürkütmedi beni. Bazı gecelerde aşık oldum dolunaya, küçüklü büyüklü ışıklı ışıksız yıldızları hayranlıkla izledim.
Göğün kaçıncı katında azat edildiğimi bilmiyorum ama tüm sıkıntılarımı bırakıyorum o katlara, yıldızlar kucaklıyor sanki beni ışıklarından veriyorlar ve güçlü hissediyorum kendimi. Her düşüşümde sarılıyorum sıkıça uçsuz bucaksız boşluğa. İçimde çalkalanan dünya, kaynayan kazanlar dünyanın kötülükleri gökkuşağı renklerinde sukuta eriyor. Umutlar yeşertiyorum her renginde.Yıldızlarla selam yolluyorum en sevdiklerime, bazen onların isimlerini takıyorum en parlak olanlarına. Her balkona oturup başımı gökyüzüne çevirdiğimde, köprü oluşturuyorum gidip gelmek kolay olsun diye. Benim için kötü olan herşeyin bittiği, çılğınlıklarımı susturduğum, dostlarımı çoğalttığım hatta nehirleri tüm gücüyle akıttığım yer gökyüzü. Kimlere kucak açmazki gök kubbenin hoş sedası. Martılar, güvercinler minik kuşlar uçurtmalar insanlar kimler sıgınmazki mavinin geniş kollarına.....Her yıldız kaymasında içimden bir dilek tutarım tebessümle, kimi zamansa uzak bir dağ başı sessizliğini yaşarım vücudum ürperir, bazen gizemini düşünerek dalarım saatlerce bazende kıskanırım onların çilveleşmelerini. En kötü uçurumları, zifiri karanlıkları aydınlık eder gökyüzü ışığı ile karanlık ruhları aydınlatır.
Ben ona gidemezsem o bütün yıldızları üzerime döker odama yansır. Denize ayrı bir güzellik verende gökyüzüdür. Kumsalda yürürken mehtabı, yakamozları izlemek, denizin kokusunu içe çekmek doyumsuz zevk veriri bana , o güzellikte kendimi ona yaklaştırarak en parlak yıldızı takarım saçlarıma , birde hayaller kurarım dualar ederim. Yalvarırım gökyüzüne ne olur bana sıkıca sarıl ve beni hiç bırakma diye.
Semadaki tüm yıldızlar bir gün sönecek, o gün bende gökyüzünü gören bir pencerenin altında ölmüş olacağım. Ve dolunay çığlık atacak benim için.
Ama tüm yıldızlar hep üzerime yağacak ve hep benimle olacak.
alintidir ....
04-28-2008, Saat: 02:41 PM
04-28-2008, Saat: 02:44 PM
