05-14-2008, Saat: 10:31 PM
Biliyorum, çok şey söyleyecektin bana. Bunu da çok istiyordun. Hayatının sırlarına ortak edecektin beni. Kendini anlatacaktın. Özlemlerinden, beklentilerinden, yaşantından, meraklarından, beğenilerinden, umutlarından söz edecektin bana...
Ama sen sustun...
Sen anlatacaktın, ben dinleyecektim. Gözlerim gözlerinde, hiç bıkmayan bir
dinleyici olacaktım karşında. Ne kadar konuşursan o kadar mutlu olacaktım. Ağzından çıkan her cümleyi beynime kazıyacaktım ve sonsuza kadar çıkmayacaktı
oradan o sözlerin...
Ama sen sustun...
En sevdiğim şarkıyı söyleyecektin, ben sana eşlik edecektim. Şerefime kalkan kadehine gülümseyerek bakacaktım. Önce “rakı şişesinde balık olacaktık”, sonrasında, her şerefe kalkan kadehte “Ümit Yaşar”ı anacaktık.
“Şiirim senin ağzında dualaşır
Ses ahenk olur söz manalaşır
Aşığım diyerek hor görme beni
Seni seven ölmez evliyalaşır.”
Ama sen sustun...
Hayallerini anlatacaktın bana. Bense anlattığın her hayalinin baş rolünde olacaktım. Yağmur yağacaktı, senin şemsiyeni saklayacaktım, koşacaktın peşimden.
Yakalayınca beni sırılsıklam sarılacaktın. “Gidelim buralardan” diyecektin, git git bitmeyecekti çıktığımız yollar...
Ama sen sustun...
Bana sevdalarını anlatacaktın, yüreğim heyecanla çarpacaktı. Bir sevgiliye sunuş gibi sözcüklerin kalbime işleyecekti. Konuşsaydın sözcüklerine sarılacaktım. Gözlerimi kapatıp ısını pervasızca hissedecektim tenimde. Kokunla sarhoş olacaktım...
Ama sen sustun...
Kelimeler tutuldu sende. Ben de gözlerinle konuştum. Daldım sonsuz derinliğine.
O derinliklerde sakladığın her ne varsa çıkardım gün ışığına. Utandın, kaçtın,
saklandın ama ilk kez inatçılığımla gurur duyum.Tutuldu kelimeler belki sende
ama, gözlerin konuştu benimle. Sen sustun, gözlerin açtı ruhunu bana.
Ama konuşsaydın, bir de konuşsaydın, ah konuşsaydın... Amaçsızca çıktığı seferlerden yorulmuş köhne bir tekne olurdum kıyılarında ben...
Ama sen sustun...
Sen anlatacaktın, ben dinleyecektim. Gözlerim gözlerinde, hiç bıkmayan bir
dinleyici olacaktım karşında. Ne kadar konuşursan o kadar mutlu olacaktım. Ağzından çıkan her cümleyi beynime kazıyacaktım ve sonsuza kadar çıkmayacaktı
oradan o sözlerin...
Ama sen sustun...
En sevdiğim şarkıyı söyleyecektin, ben sana eşlik edecektim. Şerefime kalkan kadehine gülümseyerek bakacaktım. Önce “rakı şişesinde balık olacaktık”, sonrasında, her şerefe kalkan kadehte “Ümit Yaşar”ı anacaktık.
“Şiirim senin ağzında dualaşır
Ses ahenk olur söz manalaşır
Aşığım diyerek hor görme beni
Seni seven ölmez evliyalaşır.”
Ama sen sustun...
Hayallerini anlatacaktın bana. Bense anlattığın her hayalinin baş rolünde olacaktım. Yağmur yağacaktı, senin şemsiyeni saklayacaktım, koşacaktın peşimden.
Yakalayınca beni sırılsıklam sarılacaktın. “Gidelim buralardan” diyecektin, git git bitmeyecekti çıktığımız yollar...
Ama sen sustun...
Bana sevdalarını anlatacaktın, yüreğim heyecanla çarpacaktı. Bir sevgiliye sunuş gibi sözcüklerin kalbime işleyecekti. Konuşsaydın sözcüklerine sarılacaktım. Gözlerimi kapatıp ısını pervasızca hissedecektim tenimde. Kokunla sarhoş olacaktım...
Ama sen sustun...
Kelimeler tutuldu sende. Ben de gözlerinle konuştum. Daldım sonsuz derinliğine.
O derinliklerde sakladığın her ne varsa çıkardım gün ışığına. Utandın, kaçtın,
saklandın ama ilk kez inatçılığımla gurur duyum.Tutuldu kelimeler belki sende
ama, gözlerin konuştu benimle. Sen sustun, gözlerin açtı ruhunu bana.
Ama konuşsaydın, bir de konuşsaydın, ah konuşsaydın... Amaçsızca çıktığı seferlerden yorulmuş köhne bir tekne olurdum kıyılarında ben...