05-30-2008, Saat: 05:23 PM
'Yalnızım...' ''
Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu...
Aldım bu sözü dudaklarınızdan,
saplayıp kalbimi onunla parçaladım...
O söz ki;
rengi,yarım kalmış aşkların tarifsiz esmerliğine kaçıyordu...
O söz ki;
sapladıkça kalbimin her parçasına yüzünüzü yeniden çiziyordu...
Şimdi içimde binlerce yüz oldunuz...
Şimdi içimde binlerce siz oldunuz...''
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar suçluyum bunun için...
Bilseniz ne kadar acı çekiyorum...
Çünkü sevgim çekip alamıyor sizi derin ıssızlığınızdan.
Oysa ben sizi, sizden önce gözlerinizdeki o ıssızlıktan dinledim.Sözlerinizden de önce...Benimle ölmeye hazır sesinizden bile önce...
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar da çaresizim buna çare olamadığım için...
Oysa en çok sizde soluk alıp veriyorsunuz diye sevdim ben yaşamı.
Yaşamın ona kendinizi eklediğiniz yerlerini sevdim en çok.
Dokundukça çoğalttığınız,sevdikçe çoğaldığınız yerlerini...
Bu şehirden her ayrılışınızda arkanızda bıraktıklarınızı topladım birer birer.Oturduğunuz çay bahçelerinden,yürüdüğünüz sokaklardan,ıslandığınız yağmurun damlalarından topladım sizi.
Vitrinlerde unuttuğunuz dalgınlığınızı,hiç tanımadığım bir kızın su yeşili gözlerinde bıraktığınız mısralarınızı...
Bir bunları,bir de her ''sevgilim'' diyişinizde içimde binlerce çiçek açtıran o büyülü sesinize sarılıp uyuyabildim ancak,düşlerime dar gelen tek kişilik yatağımda.
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar suçluyum bunun için...
Ah bir bilseniz,ne kadar çok acı çekiyorum...
N'olur affedin beni::
Böyle büyük bir aşkla severek,size en büyük acımasızlığı ben yapıyorum...
Affedin beni...
Sevgili...
Cezmi Ersöz 'ün ''Şizofren Aşka Mektup'' adlı romanından alıntı ...
__._,_.___
Bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu...
Aldım bu sözü dudaklarınızdan,
saplayıp kalbimi onunla parçaladım...
O söz ki;
rengi,yarım kalmış aşkların tarifsiz esmerliğine kaçıyordu...
O söz ki;
sapladıkça kalbimin her parçasına yüzünüzü yeniden çiziyordu...
Şimdi içimde binlerce yüz oldunuz...
Şimdi içimde binlerce siz oldunuz...''
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar suçluyum bunun için...
Bilseniz ne kadar acı çekiyorum...
Çünkü sevgim çekip alamıyor sizi derin ıssızlığınızdan.
Oysa ben sizi, sizden önce gözlerinizdeki o ıssızlıktan dinledim.Sözlerinizden de önce...Benimle ölmeye hazır sesinizden bile önce...
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar da çaresizim buna çare olamadığım için...
Oysa en çok sizde soluk alıp veriyorsunuz diye sevdim ben yaşamı.
Yaşamın ona kendinizi eklediğiniz yerlerini sevdim en çok.
Dokundukça çoğalttığınız,sevdikçe çoğaldığınız yerlerini...
Bu şehirden her ayrılışınızda arkanızda bıraktıklarınızı topladım birer birer.Oturduğunuz çay bahçelerinden,yürüdüğünüz sokaklardan,ıslandığınız yağmurun damlalarından topladım sizi.
Vitrinlerde unuttuğunuz dalgınlığınızı,hiç tanımadığım bir kızın su yeşili gözlerinde bıraktığınız mısralarınızı...
Bir bunları,bir de her ''sevgilim'' diyişinizde içimde binlerce çiçek açtıran o büyülü sesinize sarılıp uyuyabildim ancak,düşlerime dar gelen tek kişilik yatağımda.
Yalnızsınız...
Bilseniz ne kadar suçluyum bunun için...
Ah bir bilseniz,ne kadar çok acı çekiyorum...
N'olur affedin beni::
Böyle büyük bir aşkla severek,size en büyük acımasızlığı ben yapıyorum...
Affedin beni...
Sevgili...
Cezmi Ersöz 'ün ''Şizofren Aşka Mektup'' adlı romanından alıntı ...
__._,_.___