:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Yaşadiklarimdan öğrendiğim Birşey Var
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi

Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten

Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği



İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne

Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa

Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır

Kopmaz kökler salmaktır oraya



Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını

Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin

Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara

Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin



İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine

Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına



İnsan balıklama dalmalı içine hayatın

Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına



Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar

Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın

Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu

Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın



Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle

Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı

Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına

Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı



Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına

Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır

Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Alıntıdır
C0k qüzeLmi$..


T$kLeR..Smile
O'NA DE KİO'na De Ki...

Biz onunla bembeyaz yağan bir kar altında gece yarısı yürüyüşlerinde
üşümeyen ayak izleriydik.
Yeşilliklere bakan bir pencerenin gerisiydik...
Bir fenerin beklediği kumsalda güneşe yüzünü veren çakıl taşlarıydık.
Bir otel odasında umulmadık bir anda karşılaşmış sürgünde yorgunluktan
uyuyakalan iki bedendik...
Aynı marka iki araba gibiydik.
Kara kaplı beyaz sayfalı bir defterde kağıt ile kalemin arasına giren
bir yalnızlık şiiriydik.
Altın sarısı,maviliklerdik...
Kahverengi derinliklerdik...
O zamanlar adı artık pek de lazım olmayan,anılması yasaklanan bir
esintiydik...
O bir gözyaşıydı , başladı mı bir daha durdurulamayan...
Ben bir umuttum, nereye gittiği bilinmeyen buharlı bir trenin son
vagonuna tutunan..

Biz O'nunla diğerlerinden farklı gibiydik.

Şimdi o yokken benim önümde kaçak, yaşanmamış bir yaz duruyor.
Ve yazın en uzun günü, benim gözüme uyku kaçıyor...
Sonra resmi törenler başlıyor.

Düş kaçkınları, yağmur suçluları, güneş vurgunları, dost acıları ve
bir insanın en anlatılamayacak, en utandığı, canını en çok acıttığı
duyguları...
Yani hayat, önümden geçerken saygıda kusur etmiyor.
Biz olmasak da, şimdilik "zaman" benimle idare ediyor...

Gecelerin çok uzun olduğunu anladım ve şafak vakti o uyanırken ben
daha yeni uykuya daldım.
O vakitler hayatın sınırları.
Ve sınır boyu mayın tarlalarının yerini tehlikeli sessizlikler
alırdı.
Birbirine ulaşamayan yürekler kendilerini geceleri bitmesini
istemedikleri uykulara vuruyor.
O'nun dahil olmadığı bir hayatı yaşamak, artık pek de anlamlı
gelmiyor...

O'na sor bakalım;

En çok ne eksik kaldı, biliyor mu?
Gerçi ben bilmesini beklemiyorum.
Beni anlamasını beklemediğim gibi.

Benimki sadece geç kalmış bir veda...

Ya da yanlış anlaşılmış bir aşka bir türlü konulamayan
nokta,nokta,nokta....

yuregıne saglık arkadasım..
konuma katkıda bulunduğun için tesekkürler kader....
onemlı degıl arkadasımSmile basarılarının devamını dılerım sevgıyı bılmeyenlere sevgı ogretelımSmilesevgıyle kal...
Yine seni durmadan düşündüğüm bir gündü
Düşünmediğim bir an bile yoktu aslında
Acaba kavuşabilirmiyim diye düşünüyordum
Çok ama çok geçti biliyordum
Ben yinede durmadan düşünüyordum
Bir çözümü olmalıydı sana kavuşmanın
Fakat bir çözümünü bulamıyordum
Olumsuzluklara rağmen tek dayanağım sendin
Aynı gün ilerleyen saatlerin birinde
Senden bir haber duydum ve yıkıldım
Düğünün varmış davet ediyorsun
Yetmezmiş gibi beni yok sayıyordun
Anladım ki meğer ben hiç olmamışım
Sende bir yer bulamamışım
O kadar rahat davrandın ki
Ben hayatında hiç olmamışım gibi
Sensizliğin ateşi bağrıma kadar işlemişken
Hayatım alt üst olmuşken
Yaşadığımı bile hiç hissetmezken
Hayatından şimdi mutlumusun
Ben umutluydum senden
Umutla yaşanmıyormuş bu hayatta
Sayende iyice kazıdım beynime
Ne söylediysem inanmadın
İnat edercesine gülüp geçtin
Sana kaç kez geldim
Bir kez olsun bile ağzını açmadın
Meğer sen hiç gelmemişsin ki bana
Umudum sevdiğim değilsin artık
Ben de seni hayatıma karşıma
Çıkmamış tanımamış sayıyorum
Ne çok yanılmışım meğer
Boşu boşuna güvenmişim sana
İstediğin olduğu artık sonunda
tesekkürler korkusuz
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına

Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır

Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana


Mükemmel bir paylaşımdı tabiki konuya katkıda bulunan arkadaşlarında yazıları çok güzeldi. ellerinize yüreğinize sağlık olsun.
Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Alıntı:Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Her bir cümlesi ayri güzel,Harika bir siir

Tesekkürler ..
Sayfalar: 1 2