06-30-2008, Saat: 04:11 PM
Yağmur vuruyor cama…
Pencerenin önündeyim. İçim nasıl acıyor…
Nasıl da duymak istiyorum sesini. Nasıl da özledim seni… Dışarıda yağmur var, bir yağmur bulutu da gözlerimde…
Sebebini bilmiyorum ama ağlamak istiyorum, gözyaşım bitene kadar... Anlatamadığım duygulardayım.
Duygularım yüreğime sığmıyor. Yüreğim sığmıyor bedenime…
Yağmura ve bu halime çare bulamamak…
Bitiriyor beni.
Dalıp gidiyorum…
Ne düşünüyorum?
Bilmiyorum.
Hiçbir şey düşünmüyorum, her şey düşünüyorum. Kafamın içi bomboş ama dopdolu aynı zamanda. Kaç gündür böyle, bu haldeyim.
Anlaşılmaz bir ruh haliyle uyanıyorum sabahları. Bu ruh halimden ve kederimden kurtulmak için kendimi başka şeylere veriyorum. Bir filme, bir şarkıya, kitaba, yemek yemeğe sığınıyorum. Ama nafile... İki dakika sonra kopuyorum. Anlamını kaybediyor her şey.
Bu halimi gören de, anlayan da olmuyor.
Anlamaları için çevremdekilerin karşısına çıkıp da ‘adını koyamadığım bir durumdayım, beni kurtarın bu dipsiz kuyudan’ diyemiyorum tabii ki.
Şu anki içinde bulunduğum ruh halimi anlatmama imkanı yok. Zaten anlatsam da kimse anlamaz ki… Hoş zaten anlatacak biri de yok ya… Sen de yoksun.
Uykusuz geçen gecenin ardından mideme ağrılar girmiş, tüm gün sersem sersem geçmiş, ruhum daralmış bir halde, sıkılmış, bunalmış nefes alamaz durumdayım.
Anlamı yok hiçbir şeyin, sen yanımda olana kadar...
Uyumak istiyorum, hiç uyanmamacasına. En güzeli bu olur şu an herhalde. Evet… Hep uyumak…
Çünkü ancak o zaman düşünmüyorsun, yaşamıyorsun bu anları.
Kalbim acıyor, hem de çoooooooooookkk…
Gitme.......
Pencerenin önündeyim. İçim nasıl acıyor…
Nasıl da duymak istiyorum sesini. Nasıl da özledim seni… Dışarıda yağmur var, bir yağmur bulutu da gözlerimde…
Sebebini bilmiyorum ama ağlamak istiyorum, gözyaşım bitene kadar... Anlatamadığım duygulardayım.
Duygularım yüreğime sığmıyor. Yüreğim sığmıyor bedenime…
Yağmura ve bu halime çare bulamamak…
Bitiriyor beni.
Dalıp gidiyorum…
Ne düşünüyorum?
Bilmiyorum.
Hiçbir şey düşünmüyorum, her şey düşünüyorum. Kafamın içi bomboş ama dopdolu aynı zamanda. Kaç gündür böyle, bu haldeyim.
Anlaşılmaz bir ruh haliyle uyanıyorum sabahları. Bu ruh halimden ve kederimden kurtulmak için kendimi başka şeylere veriyorum. Bir filme, bir şarkıya, kitaba, yemek yemeğe sığınıyorum. Ama nafile... İki dakika sonra kopuyorum. Anlamını kaybediyor her şey.
Bu halimi gören de, anlayan da olmuyor.
Anlamaları için çevremdekilerin karşısına çıkıp da ‘adını koyamadığım bir durumdayım, beni kurtarın bu dipsiz kuyudan’ diyemiyorum tabii ki.
Şu anki içinde bulunduğum ruh halimi anlatmama imkanı yok. Zaten anlatsam da kimse anlamaz ki… Hoş zaten anlatacak biri de yok ya… Sen de yoksun.
Uykusuz geçen gecenin ardından mideme ağrılar girmiş, tüm gün sersem sersem geçmiş, ruhum daralmış bir halde, sıkılmış, bunalmış nefes alamaz durumdayım.
Anlamı yok hiçbir şeyin, sen yanımda olana kadar...
Uyumak istiyorum, hiç uyanmamacasına. En güzeli bu olur şu an herhalde. Evet… Hep uyumak…
Çünkü ancak o zaman düşünmüyorsun, yaşamıyorsun bu anları.
Kalbim acıyor, hem de çoooooooooookkk…
Gitme.......