Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Beni Unutma!
Seni sevmekle başladı her şey...
İsmini işledim kalbime hece hece...
Dudaklarımı yaktı sevdalı mısralar...
Dizeler gibi aktın gönlüme...
Sen kokuyor şiirlerim...
Okumayı unutma!
Öksüz kalmasın hatıralar...
Sevmeyi senden öğrendim.
Çıkarsızca tutkulu...
Fırtınalı aşkım!
Bu sevdayı unutma...
Ağlamasın sevdam.
Kırmızı gecelerimizi hatırla...
Arzular dem vururdu sabahlara...
Güneş doğardı kucaklarımıza...
Gece gözlüm!
Seni severek yaşayacağım...
Nereye gidersen git...
Beni unutma!
Gülüşlerinde gamzeli gülüşüm...
Gözlerinde benim gözlerim...
Sevda yüklü bakışlarım olsun.
Seni gerçekten sevdim!
Sakın unutma ne olursun...
Sen dilimden dökülenlere bakma yar!.
Dinle! Bak yüreğim ne diyor sana.
Duyuyor musun?
Gözlerime bak!Ne söylediklerini anlıyor musun?
Duy artık kalbimin haykırışlarını!
Susmalarımda söylediklerimi anla artık!...
Kelimeler tükendi dediğimde, aslında tükenenin cesaretim olduğunu gör artık!..
Seven sevdiğini söylemekten korkar mı?
Korkuyor musun yar?
İçimde tortulandı bu sevda..
Eskidikçe yenilendi...
Saklamaya çalıştıkça varolduğu daha da belirginleşti.
Söylemeyeyim diyorum, susuyorum, kızıyorum....
Ama dökülüyor kelimeler içimden...
Seni seviyorum...
Hani demiştim ya "Sana asla yalan söylemem." diye...
Sana ilk kez yalan söyledim.
"Gelme istemem." dedim...
Yalandı yar!...Yalandı!...
Gel artık!... Gel ki yokluğuna tahammülüm kalmadı!
Duyuyormusun...?
Bir ebedi sevginin koynunda , öylesine bekleyen bir yar , öylesine yol gözleyen bir sevdanın adı . O sevgilerini dile getirmeyi becermiş , kaleme alınması mümkün olmayan dizeleri yüreğiyle yorumlayarak nağmelere taşımışdır .
Uzaksın yar , sanadır yar
Sensizlik zulüm , banadır yar
Özledim desem az olur
Hasretim diz boyu yar
Uzaklarda olmasına rağmen yanıbaşımda olan nefesi ile , bir nebzede olsa bana sevginin tarihini kendi kalemiyle anlatmış , yaşarcasına ikimiz için bunu bir resim misali çizmişdir . Özlemler sana , Sevgiler sana yar .
İyiki varsın gül bakışlım .
güneşim seni de ısıtabilir
soruyorum her sabah
penceremden sızan gün ışığına
senin olduğun yerde midir hayat
haklısın diyor aydınlığı
sen nerdeysen işte orda hayat
Güneş gibi doğan karanlık
Ay gibi bulutlar arkasına saklanan insanlık
Basamak, basamak çıktığım hayat,
Sayfa, sayfa doldurduğum günahlarım
İnsanlara isyanım!..
Bir dağ misali kudretim nerede
Bir zamanlar kükreyen sözlerim nerede
Güller, laleler, zambaklar açan bahçem nerede
Yıkılan, kül olan hayatım nerede
İnsanlara isyanım!..
Dönüp dolaşan tekrar menfaate gelen dostlarla
Hayat aramak biçare canımda
Kelimeler, cümleler anlamını yitirdiği vakit
Ben doğmadan ölmüşüm bu dünyada
İnsanlara isyanım!..
Dünya gözüme, gözükmeyen gözler
Üzerime çığ gibi düşen umutsuzluk
Tükürdüğüm kanlar bitmek dinmek bilmez
Menfaatler yeter artık
İnsanlara isyanım!..
Bir Nefes
Bir nefes alıp gitmek var senden
Sadece bir nefes yeter bu ömre
Ne istersen al hazır bu beden
Közüm kalmış benden geriye.
Umutlarımı, hayallerimi yıkma
Ah edemem bilmelisin sana
Gel bi mermi sık git kafama
Bir kere ölürüm hiç olmazsa
Can mı Dayanır Gidişine
Söyle can mı dayanır
ben seni ömürlük sevmiştim
her an seni düşünüyorken
yanındayken bile deli gibi özlediğim
gülüşüne değer biçemediğim
sevdasından vazgeçemediğim
ve bir türlü sevmeyi beceremediğim güzel
söyle can mı dayanır gidişine.
Kaderimizi olmamalı uzaktan sevmek
bize yakışmaz sevgiye gavur eziyeti çektirmek
ve sen gidiyorsun ardına bile bakmadan
gözyaşı akıtmadan
kolay mı bir yüreği kanatsız bırakmak
kolay mı bir çocuğu anasından ayırmak
kolay değil biliyorum
artık duy sesimi güzel kız
seni seviyorum
seni seviyorum.
Geldi
Seher vakti kapım çaldı,
Ben zannettim yâr geldi.
Göz yaşım yanıma kaldı,
Sanmayın ki kâr geldi.
Kötü şansa bakın hele,
Oldum bir zalime köle,
Sırlarımı vermiş ele,
O da bana ar geldi.
Garip şaşırınca yolu,
Acımıyor Allah kulu,
Razı idim yağsa dolu,
Ağustosta kar geldi.
Başım kurtulmadı dertten,
Gidem dedim memleketten,
Ayrılırmı tırnak etten?
Elbette ki zor geldi...
Aşka Çağrı
Mutluluk kuş değil, konmaz avuçlarına,
Kaygısız kaldın aşka, haydi biraz sen yaklaş.
Bir tereddüt yapışmış o kirpik uçlarına,
Sevecen gönlümüzle daha tanışmadın ki.
Uçarsın dallarımdan serçeler gibi ürkek,
Ne niyetin bellidir, ne de tuttuğun dilek
Dudakların sır vermez, ama gözlerin selek,
Utangaç aşık gibi, kaçtın, konuşmadın ki.
Kaşın çatıldığında şafaksız bir gecesin,
Hülyalara dalınca çözülmez bilmecesin,
Cevapsız sorusun sen ,bilinmezden öncesin,
Sendeki aşk arayan kalbe danışmadın ki.
Ne han olduğun belli,ne de yolcusun geçen,
Yalnızlık enginine,meçhule yelken açan,
Sensin yele kapılıp en uzak ufku seçen!
Demir atıp bendeki koya yanaşmadın ki
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18