07-20-2008, Saat: 10:15 AM
Cehennem (Arapça: جحيم), çeşitli inançlarda ölüm sonrası ceza çekilen ateşli bir yer olarak gösterilir. Cehennemde kalma süresi inanca göre değişiklik gösterebilir. Cehennemde günah borcu ödeninceye kadar kalınıp sonra tekrar cennete gidilebilir. Ancak, cehennem bazıları için sonsuza dek ateşte yanmak anlamına gelir.
rastlanır. Eski çağların ve ilkel toplulukların dinlerinde ölen kişinin Kötüleri iyilerden ya da canlıları ölülerden ayıran bir yer kavramına birçok dinderuhunun gideceği yer, karanlık ve soğuk yeraltı dünyası (örneğin Norveç mitolojisinde Niflheimr ya da Hel), yer altında karanlık bir dünya ya da uzak bir ada (örneğin Eski Yunan'da Hades), yer altında insanların ruhlarının cezalandırıldığı derin bir uçurum (örneğin Eski Yunan'da Tartaros), yerin altında hem iyi, hem kötü ruhların gölgeler biçiminde, sürekli bir susuzluk içinde yaşadığı karanlık bölge (örneğin Eski İsrail dininde Şeol), ölenlerin ruhlarının yerleştiği göksel bir yer (Pueblo Yerlileri, ölümden sonra insanların bulut olup yağmur getirdiklerine inanırlar) ya da ruhun sonunda yok olup gideceği bulutsu bir varoluş (örneğin Kuzey Amerika'da yaşayan avcı Yerli kabilelerinde) biçiminde düşünülmüştür. Cehennem'i tanrısal cezaya uğrayanların kıyamet gününden sonra gideceği yer olarak gören anlayış, peygamberler aracılığıyla yayılan Zerdüşt dini, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi dinlere özgüdür.
[ses]http://hasanhseyin.asiyurek.tun.googlepages.com/YakmaYarabbi.wma[/ses]
rastlanır. Eski çağların ve ilkel toplulukların dinlerinde ölen kişinin Kötüleri iyilerden ya da canlıları ölülerden ayıran bir yer kavramına birçok dinderuhunun gideceği yer, karanlık ve soğuk yeraltı dünyası (örneğin Norveç mitolojisinde Niflheimr ya da Hel), yer altında karanlık bir dünya ya da uzak bir ada (örneğin Eski Yunan'da Hades), yer altında insanların ruhlarının cezalandırıldığı derin bir uçurum (örneğin Eski Yunan'da Tartaros), yerin altında hem iyi, hem kötü ruhların gölgeler biçiminde, sürekli bir susuzluk içinde yaşadığı karanlık bölge (örneğin Eski İsrail dininde Şeol), ölenlerin ruhlarının yerleştiği göksel bir yer (Pueblo Yerlileri, ölümden sonra insanların bulut olup yağmur getirdiklerine inanırlar) ya da ruhun sonunda yok olup gideceği bulutsu bir varoluş (örneğin Kuzey Amerika'da yaşayan avcı Yerli kabilelerinde) biçiminde düşünülmüştür. Cehennem'i tanrısal cezaya uğrayanların kıyamet gününden sonra gideceği yer olarak gören anlayış, peygamberler aracılığıyla yayılan Zerdüşt dini, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi dinlere özgüdür.
[ses]http://hasanhseyin.asiyurek.tun.googlepages.com/YakmaYarabbi.wma[/ses]