07-20-2008, Saat: 12:37 PM
En Komik Gerçek Olaylar
GOOGLE’DEN BLOGCU HASAN SANCAK
BLOGCU NOTER ONAYLI RÜYA YAZARAK GERÇEKLERİ OKUYUNUZ…
Başınızdan geçen en komik olayların kitabını çıkartacağız. Şüphesiz başınızdan çok komik olaylar geçmiştir. Bu olayların insanlar tarafından okunmasını, duyulmasını, yayınlanacak kitapta yer almasını istiyorsanız; yapacağınız tek şey adınızı ve soyadınızı, adresinizi ve başınızdan geçen bu olayı yazarak bizi bilgilendirmenizdir. Nasıl güldürmek istiyorsanız serbestsiniz. Yazılarınızı bekliyorum...
Size bir telefon kadar yakınız
ANNEN ÇOK İYİYMİŞ. HİÇ MERAK ETME
22.04.2003 tarihin de Samsun Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları bölümünde sezaryenle doğum yapan bir bacımız devamlı sızlanıyor. Of anam! Of anam! Beyi de bir aşağı bir yukarı koşuyor. Onun isteklerini yerine getiriyor. Kadın tekrar
Of anam. Of anam diye bağırmaya başlayınca... Fırıncı olan kocası kendisine cevap veriyor. Cep telefonuyla anneni aradım.
ANNEN ÇOK İYİYMİŞ.HİÇ MERAK ETME!..
HAYIR, BEN ABLASIYIM
23.04.2003 Çarşamba Günü 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Şazen Kundak (Asistan) onun yanına bir hasta geliyor. Elinde de bir tas mısır çorbası var. Ameliyat olan hastaya bu çorbayı içirebilir miyim? Diyor. Doktor hanım da o ora birisiyle konuşuyor. Bir taraftan da onu dinliyor. Hayret eder bir şekilde. Hanım sen deli misin?
Cevap Hayır. Ben onun ablasıyım.
ALO BABA BEN CEBRAİL!
24.04.2003 PERŞEMBE Günü Eşim Gülten Sancak 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ameliyat oluyor. Biz de sıkıntılı bir şekilde onun oradan sağlıkla çıkmasını bekliyoruz. Bu arada 5–10 metre ilerde bir kişi babasını arıyor. Babasına sesini yetiştiremiyor. Birden cep telefonu karşıda çalmaya başlıyor. Babasının kulakları duymuyor. Evlat başladı babasına bağırmaya.
Alo Baba Ben Cebrail, Ben Cebrail!
REHA MUHTAR BENİ KARABASANDAN KURTARDI !..
NOT: Reha Muhtar’ın beni kurtarmış olduğu kâbus, Ocak 2001 yılında Samsun’un Alaçam ilçesinde görülmüştür. Anlatılan iki kâbus da tamamen gerçektir.
Saygıdeğer Okuyucu,
Yıllardır gecelerimi kâbusa çeviren Karabasan (Davara) denen illet yakamı bir türlü bırakmamaktadır. Tıp dilinde buna “Uyku Felci” denmektedir. Bazıları da bunun “Cin” olduğunu söylemektedirler. Yazım, görülen Karabasandan sonra Reha Muhtar’a yazılan teşekkürdür. Bu olaylarla ilgili olarak başımdan geçen ve diğer vatandaşlardan dinlediğim olayları ”EN KOMİK GERÇEKLER” kitabımda okuyuculara buluşturacağım. Bu yazım faksla Reha Muhtar’a da gönderilmiştir. Anlatılan ikinci olay ise, ilk defa bana musallat olan, Karabasanla ilk defa tanışmamızın ürünü olan gerçek kâbustur.
“REHA MUHTAR BENİ KURTAR!”
TEŞEKKÜR
Saygıdeğer Reha Muhtar’a,
Şahsımı tanıtan bir yazı ile birlikte yazmış olduğum şiirimi de size gönderiyorum. Niçin teşekkür ettiğimi merak etmişsinizdir. Konuyu okuduğunuz zaman bunu anlayacaksınız. Karabasanla ilgili olarak görmüş olduğum bir kâbusu sizinle paylaşmak istedim. Bu anlattığım durum uydurma değildir. Tamamen görülen bir kâbusun açıklanmasıdır. Ama gerçekten çok komiktir. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardınız. Bu tamamen bana aittir. Başkası sahip çıkmasın diye size anlatıyorum. Karabasanı bilir misiniz? Bunu duydunuz mu? Bu çok değişik bir duygudur.. Kimisi tıp dilinde buna “Uyku Felci” ,kimisi de “Cin” diyor, Toplumda bu hastalığın pençesinde olan binlerce insan vardır. Bir akşam bunu da canlı yayında gündeme getirip çözüm yolu bulursanız çok sevinirim.
Yatağa yattığım zaman Karabasan- Davara üstüme çullandı. Bağırıyorum. Hâlbuki ben öyle zannediyorum, Aslında bağırmıyorum. Sesim çıkmıyor. Ben, sesimin çıktığını zannediyorum. Rüyada olduğun hâlde kendini uyanık zannediyorsun. Hanımın ismi Şengül bağırıyorum. Şengül! Beni kurtar! Beni kurtar! Hanımdan ses seda çıkmıyor. Bir taraftan da onunla mücadele ediyorum. Ondan kurtulamıyorum. Hanımı sallıyorum, tekme atıyorum, çimdikliyorum… Bunları da yaptım zannediyorum. Hâlbuki bir tarafımı oynatamıyorum. Çok karmaşık bir durumdur. Bir taraftan uykudasın, bir taraftan rüya görüyorsun, içinden dua okuyorsun… Bunların hepsini uykuda yaptıran mahlûkun esiri olmuş oluyorsunuz. O,sizi tamamen teslim almış oluyor. Allah kimsenin başına böyle bir durum vermesin. O anda can çekişen bir insan durumundasınız. Sizi biri uyandırmazsa boğulmak üzere kalıyorsunuz.
Hanımdan ses çıkmayınca aklıma nereden geldiyse başlıyorum bağırmaya. “Reha Muhtar Beni Kurtar!” İnanın sizin isminizi duyan Karabasan üstümden öyle çabuk kaçtı ki! Bir karabulut tufanından kurtuldum. Bilmiyorum bunun bir anlamı var mı? Bundan sonra başıma böyle bir durum geldiği zaman kimseden yardım istemeyeceğim. Sizin isminizi söylemek inan ki yetti. Bundan sonra Karabasanların vay hâline. Bu olayla ilgilenirsiniz ilgilenmezsiniz pek umurumda da değil. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardığınız için size bu yazımı yazdım.
Saygılarımla.
İLK GERÇEK KARABASAN KÂBUSU !..
KONUir yaz mevsimi.Rüyamda kış görüyorum.Dışarıda kar, kış kıyamet..Birden bire yattığım odanın penceresi ardına kadar açılıyor.Tül ve perde rüzgarın tesiriyle tavana doğru çıkıyor.Pencere demirlerinden 2,5-3 metre boyunda Şeytana benzer bir yaratık.süzülüyor.Boyu önce tavana değiyor.Sonra da ayaklarımdan başlayarak yukarı doğru salyalı ağzı başıma doğru yanaşıyor.Beni tam ağzıyla kafamı yutacağı zaman ya Allah deyip buna bir tekme salladım. Bismillahirrahmanirrahim diyerek kalktığım zaman ışığı yaktım. Yorganın üstümde değil, kapının yanında olduğunu gördüm.
YOK ET KARABASANI
KURTARALIM HASAN'I
Kâbus oldu geceler
Hiç çıkmıyor heceler
Soru üstüne soru
Anlamsız bilmeceler
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Öbür adı Davara
İnsanı sokar dara
Göğsüme bastırıyor
Kalpte açtırır yara
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Hep üstüme çöküyor
O kirini döküyor
Beynimi yüreğimi
Ciğerimi söküyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Hastanede yatırdı
İğnesini batırdı
Feryatlar arasında
Nefesimi bitirdi
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Ses soluğum çıkmıyor
Kimse bana bakmıyor
Şaşırıp kalıyorum
Canlar ışık yakmıyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Bitirir sarar beni
Ortadan yarar beni
Rabbim üstümden defet
Döndürüp karar beni
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Sanki bir karabulut
Daim atar bana şut
Bastırıyor durmadan
Ne et kaldı ne de but
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Beni konuşturmuyor
Canla danıştırmıyor
Kemendi boyna attı
Zorluğu aştırmıyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Boğazım düğüm düğüm
Bulamadım bir çözüm
Bu ne biçim sıkıntı
Yüreğim atar güm güm
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Bu ses Hasan'ın sesi
Ha kaybettim nefesi
Yok ederim Davara
Tutsam sendeki fesi
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
GOOGLE’DEN BLOGCU HASAN SANCAK
BLOGCU NOTER ONAYLI RÜYA YAZARAK GERÇEKLERİ OKUYUNUZ…
Başınızdan geçen en komik olayların kitabını çıkartacağız. Şüphesiz başınızdan çok komik olaylar geçmiştir. Bu olayların insanlar tarafından okunmasını, duyulmasını, yayınlanacak kitapta yer almasını istiyorsanız; yapacağınız tek şey adınızı ve soyadınızı, adresinizi ve başınızdan geçen bu olayı yazarak bizi bilgilendirmenizdir. Nasıl güldürmek istiyorsanız serbestsiniz. Yazılarınızı bekliyorum...
Size bir telefon kadar yakınız
ANNEN ÇOK İYİYMİŞ. HİÇ MERAK ETME
22.04.2003 tarihin de Samsun Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları bölümünde sezaryenle doğum yapan bir bacımız devamlı sızlanıyor. Of anam! Of anam! Beyi de bir aşağı bir yukarı koşuyor. Onun isteklerini yerine getiriyor. Kadın tekrar
Of anam. Of anam diye bağırmaya başlayınca... Fırıncı olan kocası kendisine cevap veriyor. Cep telefonuyla anneni aradım.
ANNEN ÇOK İYİYMİŞ.HİÇ MERAK ETME!..
HAYIR, BEN ABLASIYIM
23.04.2003 Çarşamba Günü 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Şazen Kundak (Asistan) onun yanına bir hasta geliyor. Elinde de bir tas mısır çorbası var. Ameliyat olan hastaya bu çorbayı içirebilir miyim? Diyor. Doktor hanım da o ora birisiyle konuşuyor. Bir taraftan da onu dinliyor. Hayret eder bir şekilde. Hanım sen deli misin?
Cevap Hayır. Ben onun ablasıyım.
ALO BABA BEN CEBRAİL!
24.04.2003 PERŞEMBE Günü Eşim Gülten Sancak 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ameliyat oluyor. Biz de sıkıntılı bir şekilde onun oradan sağlıkla çıkmasını bekliyoruz. Bu arada 5–10 metre ilerde bir kişi babasını arıyor. Babasına sesini yetiştiremiyor. Birden cep telefonu karşıda çalmaya başlıyor. Babasının kulakları duymuyor. Evlat başladı babasına bağırmaya.
Alo Baba Ben Cebrail, Ben Cebrail!
REHA MUHTAR BENİ KARABASANDAN KURTARDI !..
NOT: Reha Muhtar’ın beni kurtarmış olduğu kâbus, Ocak 2001 yılında Samsun’un Alaçam ilçesinde görülmüştür. Anlatılan iki kâbus da tamamen gerçektir.
Saygıdeğer Okuyucu,
Yıllardır gecelerimi kâbusa çeviren Karabasan (Davara) denen illet yakamı bir türlü bırakmamaktadır. Tıp dilinde buna “Uyku Felci” denmektedir. Bazıları da bunun “Cin” olduğunu söylemektedirler. Yazım, görülen Karabasandan sonra Reha Muhtar’a yazılan teşekkürdür. Bu olaylarla ilgili olarak başımdan geçen ve diğer vatandaşlardan dinlediğim olayları ”EN KOMİK GERÇEKLER” kitabımda okuyuculara buluşturacağım. Bu yazım faksla Reha Muhtar’a da gönderilmiştir. Anlatılan ikinci olay ise, ilk defa bana musallat olan, Karabasanla ilk defa tanışmamızın ürünü olan gerçek kâbustur.
“REHA MUHTAR BENİ KURTAR!”
TEŞEKKÜR
Saygıdeğer Reha Muhtar’a,
Şahsımı tanıtan bir yazı ile birlikte yazmış olduğum şiirimi de size gönderiyorum. Niçin teşekkür ettiğimi merak etmişsinizdir. Konuyu okuduğunuz zaman bunu anlayacaksınız. Karabasanla ilgili olarak görmüş olduğum bir kâbusu sizinle paylaşmak istedim. Bu anlattığım durum uydurma değildir. Tamamen görülen bir kâbusun açıklanmasıdır. Ama gerçekten çok komiktir. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardınız. Bu tamamen bana aittir. Başkası sahip çıkmasın diye size anlatıyorum. Karabasanı bilir misiniz? Bunu duydunuz mu? Bu çok değişik bir duygudur.. Kimisi tıp dilinde buna “Uyku Felci” ,kimisi de “Cin” diyor, Toplumda bu hastalığın pençesinde olan binlerce insan vardır. Bir akşam bunu da canlı yayında gündeme getirip çözüm yolu bulursanız çok sevinirim.
Yatağa yattığım zaman Karabasan- Davara üstüme çullandı. Bağırıyorum. Hâlbuki ben öyle zannediyorum, Aslında bağırmıyorum. Sesim çıkmıyor. Ben, sesimin çıktığını zannediyorum. Rüyada olduğun hâlde kendini uyanık zannediyorsun. Hanımın ismi Şengül bağırıyorum. Şengül! Beni kurtar! Beni kurtar! Hanımdan ses seda çıkmıyor. Bir taraftan da onunla mücadele ediyorum. Ondan kurtulamıyorum. Hanımı sallıyorum, tekme atıyorum, çimdikliyorum… Bunları da yaptım zannediyorum. Hâlbuki bir tarafımı oynatamıyorum. Çok karmaşık bir durumdur. Bir taraftan uykudasın, bir taraftan rüya görüyorsun, içinden dua okuyorsun… Bunların hepsini uykuda yaptıran mahlûkun esiri olmuş oluyorsunuz. O,sizi tamamen teslim almış oluyor. Allah kimsenin başına böyle bir durum vermesin. O anda can çekişen bir insan durumundasınız. Sizi biri uyandırmazsa boğulmak üzere kalıyorsunuz.
Hanımdan ses çıkmayınca aklıma nereden geldiyse başlıyorum bağırmaya. “Reha Muhtar Beni Kurtar!” İnanın sizin isminizi duyan Karabasan üstümden öyle çabuk kaçtı ki! Bir karabulut tufanından kurtuldum. Bilmiyorum bunun bir anlamı var mı? Bundan sonra başıma böyle bir durum geldiği zaman kimseden yardım istemeyeceğim. Sizin isminizi söylemek inan ki yetti. Bundan sonra Karabasanların vay hâline. Bu olayla ilgilenirsiniz ilgilenmezsiniz pek umurumda da değil. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardığınız için size bu yazımı yazdım.
Saygılarımla.
İLK GERÇEK KARABASAN KÂBUSU !..
KONUir yaz mevsimi.Rüyamda kış görüyorum.Dışarıda kar, kış kıyamet..Birden bire yattığım odanın penceresi ardına kadar açılıyor.Tül ve perde rüzgarın tesiriyle tavana doğru çıkıyor.Pencere demirlerinden 2,5-3 metre boyunda Şeytana benzer bir yaratık.süzülüyor.Boyu önce tavana değiyor.Sonra da ayaklarımdan başlayarak yukarı doğru salyalı ağzı başıma doğru yanaşıyor.Beni tam ağzıyla kafamı yutacağı zaman ya Allah deyip buna bir tekme salladım. Bismillahirrahmanirrahim diyerek kalktığım zaman ışığı yaktım. Yorganın üstümde değil, kapının yanında olduğunu gördüm.
YOK ET KARABASANI
KURTARALIM HASAN'I
Kâbus oldu geceler
Hiç çıkmıyor heceler
Soru üstüne soru
Anlamsız bilmeceler
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Öbür adı Davara
İnsanı sokar dara
Göğsüme bastırıyor
Kalpte açtırır yara
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Hep üstüme çöküyor
O kirini döküyor
Beynimi yüreğimi
Ciğerimi söküyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Hastanede yatırdı
İğnesini batırdı
Feryatlar arasında
Nefesimi bitirdi
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Ses soluğum çıkmıyor
Kimse bana bakmıyor
Şaşırıp kalıyorum
Canlar ışık yakmıyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Bitirir sarar beni
Ortadan yarar beni
Rabbim üstümden defet
Döndürüp karar beni
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Sanki bir karabulut
Daim atar bana şut
Bastırıyor durmadan
Ne et kaldı ne de but
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Beni konuşturmuyor
Canla danıştırmıyor
Kemendi boyna attı
Zorluğu aştırmıyor
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Boğazım düğüm düğüm
Bulamadım bir çözüm
Bu ne biçim sıkıntı
Yüreğim atar güm güm
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı
Bu ses Hasan'ın sesi
Ha kaybettim nefesi
Yok ederim Davara
Tutsam sendeki fesi
Yok et Karabasanı
Kurtaralım Hasan'ı