07-24-2008, Saat: 01:13 AM
Git sor istediğine, duy aşkımızın itiraflarını
Ben sana söylemeye korktum senin günahlarını
Yarın gelince meyveler, ben görünce tohumlarını
Yüzün olmaz anlatmaya aşkı, inandıramazsın torunlarını.
Gel beni dinle yık tabuları
Ben olmasam kim seni sallar bir bebek gibi beşiğinde
Çünkü sensiz kralların bile en kralı
Şımarıklıkla kavrulur hep derinde bir yerde.
Duymak diye bir şey yok sende, unutmuşun hepsini
Olanı görmeyi, olmayanı sezmeyi
Ama bende akıl var seninle paylaşacak kadar
Ta ki sen onu alıp başkalarına dağıtana kadar.
Seni pohpohlamak kolay değil bu devirde
Sen kendini tanımıyorsan özellikle
Sana bir şans verilmiş kullansana şaşkın!
Etrafına bir değil bin kez dönüp bakın!
Sana vaat edilenler hep çevrende
Avucunun içinde ya da demin boşalttığın çöpte.
Bazı şeylerin anlamlarını sözlükte arama
Aşk nedir diye gidip annene sorma.
Sana ne der biliyor musun kendince?
Dalga geçer, hor görür, koyar yalanları önüne sinsice.
Ben sana yapsam aşkın tanımını
Saçmalık derim bundan öte yoktur fikrim
İnanmayacaksın o seni bulana dek
Aramayacaksın biri öğretene dek
Sen saklan en aydınlık köşede
Çünkü aşk kol gezer şehrin kuytu, karanlık semtlerinde
Sana el sallar uzaktan anlamazsın neyin nesi
Bir bakarsın uzaktan hoş bir davulun sesi
Yanına gelince dayarsın kulaklarına ellerini.
Bıktım yalanlarından ey adi kalpsiz
Sana aşkı anlatmak şimdi ne kadar gereksiz
Sen önce git pisliğini temizle
Ardından gelecek sözleri boşuna kulak arkası etme.
Sana bilen söyler, bilmeyen saklar
Ama gözlerden anlarsın nefretin boyutunu
Bir kuşsundur kanadı kırık, yakalayıp kırarlar boynunu.
Bu o kadar kolay değil ki! Senin gibi vurdumduymaz
Senin gibi vicdansız bu dünyada bulunmaz
Bana yaptıklarına bak, bir de o kadına
Daha başka varsa şimdi söyle, daha fazla saklama.
Yalancının mumu yatsıda söner
Senin yalanın da beyaz değil
Kara gecelerden fırlamış gibi felaket dolu, nefret ve kin.
Kuralları çiğnemek insan yapmaz canlıyı
Ama düşünmek her durumda birinin hayatını,
Önde tutmak onun kalbini, sevindirir kullarını.
Sen yüce Tanrı’ ya bir hesap ver
Yoksa bu gidişle cehennem de seni paklamaz
Uğraşsa tüm dünya seni hiçbir kuvvet aklayamaz
Sen ki dedin bana: sevgin neye yarar?
Kırk kişi gelse benim durduğum yeri dolduramaz.
Sen bana baksana bir delikanlı!
İsteklerin gökleri geldi geçti, uçtu aştı
Sana kalmadı diyecek sözüm fazla
Sana yetişmez söz ben yorulmasam da.
Bak, aklın yolu bir derler, sakın ha inanma
Akıl akıldan üstündür kanıtlanır aslında.
Ben sana yol gösteremem yetkim yok
Asla bir Mesih olmadım ya da oldum, haberim yok
Kabul etmiyorum bu görevi, sen atadıysan beni
İşkence çekerken ölüme mahkum etmek seni en basiti.
Tekrar söylüyorum sen kendini bulamıyorsun
Kaybolmuşsun, kendi etrafında dönüp duruyorsun
Sana bir harf öğretene köle olma aman
Zaten her Elif öğretene kul olup, kanıyorsun.
Seni sevmediğimi sanma, acımasız dünya
Bırakmıyor ki haykırayım aşkımı dağlara, taşlara
Seni görene aşk olsun, ben yapamıyorum
Ağlamaktan, yazı bozuldu, mürekkebim taştı
Bu nasıl güçlü, nasıl sonsuz bir aşktı.
Bitti diye üzülme devamı gelir yarın
Sen inanmaya devam et, belki duymaz torunların
Sanma ki aklımdan uçtu gitti yaptıkların
Onları asla unutmam izi kaldı, derin ve kalbe yakın.
Beni hor görme seni umursamıyorum diye
Çünkü aldatan sendin sevdiğimi göre göre
Bana yalan söyledin çektirdin çile
Ama dur burada yolcu, gidemezsin daha da öte.
Herkes duydu da pisliklerini korktu, soğudu senden gitgide
Sen daha fark etmedin mi? Yalnız kalıyorsun günden güne.
Ben de bıraktım, takip etmem senin yolunu
Sen bana ihanet ettikçe, kirlettikçe koynumu
Sana nefret duyuyorum, gerçekten yok oldun mu?
Satırlarım seni büyülerse eğer
Pişman olduğunu söyle herkese dinlerlerse eğer
Sözü sana bırakmalı bundan sonrası
Sana kalmış artık kendini savunması:
“Aşktı korktuğum, affedin beni bu sefer
Yalvarırım dinleyin usanmadan bir sefer.
Ben ki adinin alasıyım ama bu değildi niyetim;
Kırdım onun kalbini, öderim neyse diyetim
Verin cezamı da kendi yoluma gideyim
Çünkü biliyorum artık ona layık biri değilim
Son cümlemdir, budur benim katilim
Kuyruğuma baka baka buradan çeker giderim."
Ben sana söylemeye korktum senin günahlarını
Yarın gelince meyveler, ben görünce tohumlarını
Yüzün olmaz anlatmaya aşkı, inandıramazsın torunlarını.
Gel beni dinle yık tabuları
Ben olmasam kim seni sallar bir bebek gibi beşiğinde
Çünkü sensiz kralların bile en kralı
Şımarıklıkla kavrulur hep derinde bir yerde.
Duymak diye bir şey yok sende, unutmuşun hepsini
Olanı görmeyi, olmayanı sezmeyi
Ama bende akıl var seninle paylaşacak kadar
Ta ki sen onu alıp başkalarına dağıtana kadar.
Seni pohpohlamak kolay değil bu devirde
Sen kendini tanımıyorsan özellikle
Sana bir şans verilmiş kullansana şaşkın!
Etrafına bir değil bin kez dönüp bakın!
Sana vaat edilenler hep çevrende
Avucunun içinde ya da demin boşalttığın çöpte.
Bazı şeylerin anlamlarını sözlükte arama
Aşk nedir diye gidip annene sorma.
Sana ne der biliyor musun kendince?
Dalga geçer, hor görür, koyar yalanları önüne sinsice.
Ben sana yapsam aşkın tanımını
Saçmalık derim bundan öte yoktur fikrim
İnanmayacaksın o seni bulana dek
Aramayacaksın biri öğretene dek
Sen saklan en aydınlık köşede
Çünkü aşk kol gezer şehrin kuytu, karanlık semtlerinde
Sana el sallar uzaktan anlamazsın neyin nesi
Bir bakarsın uzaktan hoş bir davulun sesi
Yanına gelince dayarsın kulaklarına ellerini.
Bıktım yalanlarından ey adi kalpsiz
Sana aşkı anlatmak şimdi ne kadar gereksiz
Sen önce git pisliğini temizle
Ardından gelecek sözleri boşuna kulak arkası etme.
Sana bilen söyler, bilmeyen saklar
Ama gözlerden anlarsın nefretin boyutunu
Bir kuşsundur kanadı kırık, yakalayıp kırarlar boynunu.
Bu o kadar kolay değil ki! Senin gibi vurdumduymaz
Senin gibi vicdansız bu dünyada bulunmaz
Bana yaptıklarına bak, bir de o kadına
Daha başka varsa şimdi söyle, daha fazla saklama.
Yalancının mumu yatsıda söner
Senin yalanın da beyaz değil
Kara gecelerden fırlamış gibi felaket dolu, nefret ve kin.
Kuralları çiğnemek insan yapmaz canlıyı
Ama düşünmek her durumda birinin hayatını,
Önde tutmak onun kalbini, sevindirir kullarını.
Sen yüce Tanrı’ ya bir hesap ver
Yoksa bu gidişle cehennem de seni paklamaz
Uğraşsa tüm dünya seni hiçbir kuvvet aklayamaz
Sen ki dedin bana: sevgin neye yarar?
Kırk kişi gelse benim durduğum yeri dolduramaz.
Sen bana baksana bir delikanlı!
İsteklerin gökleri geldi geçti, uçtu aştı
Sana kalmadı diyecek sözüm fazla
Sana yetişmez söz ben yorulmasam da.
Bak, aklın yolu bir derler, sakın ha inanma
Akıl akıldan üstündür kanıtlanır aslında.
Ben sana yol gösteremem yetkim yok
Asla bir Mesih olmadım ya da oldum, haberim yok
Kabul etmiyorum bu görevi, sen atadıysan beni
İşkence çekerken ölüme mahkum etmek seni en basiti.
Tekrar söylüyorum sen kendini bulamıyorsun
Kaybolmuşsun, kendi etrafında dönüp duruyorsun
Sana bir harf öğretene köle olma aman
Zaten her Elif öğretene kul olup, kanıyorsun.
Seni sevmediğimi sanma, acımasız dünya
Bırakmıyor ki haykırayım aşkımı dağlara, taşlara
Seni görene aşk olsun, ben yapamıyorum
Ağlamaktan, yazı bozuldu, mürekkebim taştı
Bu nasıl güçlü, nasıl sonsuz bir aşktı.
Bitti diye üzülme devamı gelir yarın
Sen inanmaya devam et, belki duymaz torunların
Sanma ki aklımdan uçtu gitti yaptıkların
Onları asla unutmam izi kaldı, derin ve kalbe yakın.
Beni hor görme seni umursamıyorum diye
Çünkü aldatan sendin sevdiğimi göre göre
Bana yalan söyledin çektirdin çile
Ama dur burada yolcu, gidemezsin daha da öte.
Herkes duydu da pisliklerini korktu, soğudu senden gitgide
Sen daha fark etmedin mi? Yalnız kalıyorsun günden güne.
Ben de bıraktım, takip etmem senin yolunu
Sen bana ihanet ettikçe, kirlettikçe koynumu
Sana nefret duyuyorum, gerçekten yok oldun mu?
Satırlarım seni büyülerse eğer
Pişman olduğunu söyle herkese dinlerlerse eğer
Sözü sana bırakmalı bundan sonrası
Sana kalmış artık kendini savunması:
“Aşktı korktuğum, affedin beni bu sefer
Yalvarırım dinleyin usanmadan bir sefer.
Ben ki adinin alasıyım ama bu değildi niyetim;
Kırdım onun kalbini, öderim neyse diyetim
Verin cezamı da kendi yoluma gideyim
Çünkü biliyorum artık ona layık biri değilim
Son cümlemdir, budur benim katilim
Kuyruğuma baka baka buradan çeker giderim."