07-24-2008, Saat: 02:13 PM
I.
Ses-in sessizliği...
Dur dinle yüreğindeki ahengi
Ve vardır her âlemde bir ahenk
Yaşanmış ve yaşanılacak her dem
Bir notadır yüreğinin bestesinde
Kapat gözlerini
Tıka kulağını âleme
Dinle şimdi kalbinin sesini
Düşlediğin her demin sesini duyduğunda
Eşlik et o sese
Ve yürü sesin ardında
Kapanan gözlerin açılacaktır düşlerine
O an bestekârı olduğun bestenin
Mısralarında aşkına uyanacaksın
Bu senin eserin
Bu senin yaşam serüvenin
Alemde yankılanan kendi sesin olacak
Karabasan olan sesler yıkılır sesine
O an anlarsın her aşk namesinin
Nasılda kendine çektiğini yarenleri
Sesinde anlarsın
Aşk namelerinin bir namenin yansıması olduğunu
Olurda bir gün sende duyarsan nameni
Bil ki yansımasında seni bekler biri
Yüreğindeki sese dair
Kapandı gözler
Tıkandı kulaklar
Artık bir ses yankılanır âlemde
O da Aşk-ın namesidir
Ve âlemin her ahenginde
Duyacakları bekler sevdaya hasret olan yürekleri
Unutma seni bekleyen sesin var yüreğinin derinliğinde
…
II.
Sessizliğin ardındaki feryat…
Sessizliğe gömülen her demde, feryatlar yankılanır âlemde
Bu yolun ucunda masumane bir umutla yürünür yola
Ve yolun sonunda olacaklardan bihaber halde yürünür yola
Yoldaşlar edinirsin umuda sarılmak adına yürürsün umuda
Gün gelir birer birer kaybedersin yoldaş edindiklerini
Yol bitmek bilmeden yürürsün, ardına bakmadan yürürsün yola
Kaybettiklerinin matemini tutacak kadar vaktin olmaz ve yürürsün
Soluklanırken solukların ağır gelir yorgun yüreğine
Boğulursun düşlerine inende kâbuslarla akan yalnızlığa
Yakınırsın yalnız kaldığın her demde bir yaren bakışına
Yolda durduğunu zannettiğinde de yürüdüğünü bilmesin
Yol biter dediklerinde de hüzünlenirsin yola ve yolsuzluğa
Kan damlatan göz-kubbeden ağır ağır damlanır gözyaşların yüreğine
Can cananına kan damlatırsa, yürek matem tutar ve feryat eyler zamana
Bir de bakarsın ardın ve önün bir olmuş, eksiktir bir yanın
Eksikliğiyle bir yürek taşıdığını fark eder sarılırsın yalnızlığa
Bu yol böyle eyler yürüyene de yürünen yolda sırlarını aşikâr eyler yolu yaşayana
Yaşamın olur belli bir demin sonunda, yolun adı da sen olduğunu fark ettiğin anda
Yol da sensin yolcuda sensin der baki olan ruhunun derunin yalnızlığındaki bir ses
Ve anlarsın kendine doğru yürüdüğünü…
III.
Feryadın ardındaki sessizlik…
Kısılır sesler ana ocağında kısık bir ses doğar âlemine
Sen duyduğunu zannettiğin bu ses sana yaban kalır
Yürüdüğün yolun başlangıç olan sonunda onca yaşanılmışlığa rağmen yıkılırsın
Kolay olduğu kadarda ağır olduğunu görürüsün sessiz yıkılışların
Onca yaşanılanların uzun olduğu kadarda zamansız film şeridi misali akar deruni yalnızlığa
Hiçbir şey artık eski name gibi olmaz sana yazılan bestede
Şaşkınlık içinde avareleri oynarsın hüzünlü olan sessizlikte
Anlamak adına anlamlar arasın kendinde fakat sana ait olanlar içinde
Eğer ki sana ait bir şeyler kalmışsa yürek azığında
Durup durup seyreylersin boşluktaki kendini ve nasıl durulduğunu
Aklarla dolu bir halin deminde olduğunu görünce fırtına sonrası durulan alem misali olursun
Ve demin ardında yalnız bir sarhoşlukla mecnunluk yaşanmalı ki yaşadığını bilesin
Diye haykırırsın Ters Düz Feryadını…
Ses-in sessizliği...
Dur dinle yüreğindeki ahengi
Ve vardır her âlemde bir ahenk
Yaşanmış ve yaşanılacak her dem
Bir notadır yüreğinin bestesinde
Kapat gözlerini
Tıka kulağını âleme
Dinle şimdi kalbinin sesini
Düşlediğin her demin sesini duyduğunda
Eşlik et o sese
Ve yürü sesin ardında
Kapanan gözlerin açılacaktır düşlerine
O an bestekârı olduğun bestenin
Mısralarında aşkına uyanacaksın
Bu senin eserin
Bu senin yaşam serüvenin
Alemde yankılanan kendi sesin olacak
Karabasan olan sesler yıkılır sesine
O an anlarsın her aşk namesinin
Nasılda kendine çektiğini yarenleri
Sesinde anlarsın
Aşk namelerinin bir namenin yansıması olduğunu
Olurda bir gün sende duyarsan nameni
Bil ki yansımasında seni bekler biri
Yüreğindeki sese dair
Kapandı gözler
Tıkandı kulaklar
Artık bir ses yankılanır âlemde
O da Aşk-ın namesidir
Ve âlemin her ahenginde
Duyacakları bekler sevdaya hasret olan yürekleri
Unutma seni bekleyen sesin var yüreğinin derinliğinde
…
II.
Sessizliğin ardındaki feryat…
Sessizliğe gömülen her demde, feryatlar yankılanır âlemde
Bu yolun ucunda masumane bir umutla yürünür yola
Ve yolun sonunda olacaklardan bihaber halde yürünür yola
Yoldaşlar edinirsin umuda sarılmak adına yürürsün umuda
Gün gelir birer birer kaybedersin yoldaş edindiklerini
Yol bitmek bilmeden yürürsün, ardına bakmadan yürürsün yola
Kaybettiklerinin matemini tutacak kadar vaktin olmaz ve yürürsün
Soluklanırken solukların ağır gelir yorgun yüreğine
Boğulursun düşlerine inende kâbuslarla akan yalnızlığa
Yakınırsın yalnız kaldığın her demde bir yaren bakışına
Yolda durduğunu zannettiğinde de yürüdüğünü bilmesin
Yol biter dediklerinde de hüzünlenirsin yola ve yolsuzluğa
Kan damlatan göz-kubbeden ağır ağır damlanır gözyaşların yüreğine
Can cananına kan damlatırsa, yürek matem tutar ve feryat eyler zamana
Bir de bakarsın ardın ve önün bir olmuş, eksiktir bir yanın
Eksikliğiyle bir yürek taşıdığını fark eder sarılırsın yalnızlığa
Bu yol böyle eyler yürüyene de yürünen yolda sırlarını aşikâr eyler yolu yaşayana
Yaşamın olur belli bir demin sonunda, yolun adı da sen olduğunu fark ettiğin anda
Yol da sensin yolcuda sensin der baki olan ruhunun derunin yalnızlığındaki bir ses
Ve anlarsın kendine doğru yürüdüğünü…
III.
Feryadın ardındaki sessizlik…
Kısılır sesler ana ocağında kısık bir ses doğar âlemine
Sen duyduğunu zannettiğin bu ses sana yaban kalır
Yürüdüğün yolun başlangıç olan sonunda onca yaşanılmışlığa rağmen yıkılırsın
Kolay olduğu kadarda ağır olduğunu görürüsün sessiz yıkılışların
Onca yaşanılanların uzun olduğu kadarda zamansız film şeridi misali akar deruni yalnızlığa
Hiçbir şey artık eski name gibi olmaz sana yazılan bestede
Şaşkınlık içinde avareleri oynarsın hüzünlü olan sessizlikte
Anlamak adına anlamlar arasın kendinde fakat sana ait olanlar içinde
Eğer ki sana ait bir şeyler kalmışsa yürek azığında
Durup durup seyreylersin boşluktaki kendini ve nasıl durulduğunu
Aklarla dolu bir halin deminde olduğunu görünce fırtına sonrası durulan alem misali olursun
Ve demin ardında yalnız bir sarhoşlukla mecnunluk yaşanmalı ki yaşadığını bilesin
Diye haykırırsın Ters Düz Feryadını…