10-03-2006, Saat: 06:49 PM
Onunla tanistigimiz zaman ben 14 yasindaydim, o ise benden oldukca
yasli. Hayatina giren ilk kisi degildim ve sonuncusu da olmayacaktim kuskusuz.
Herkes bu beraberlik icin yasimin cok kucuk oldugunu dusunuyordu.
Aslinda hic bir zaman yasinizin uygunlugu soz konusu olamaz boyle bir
iliskide...
Ilk onceleri sadece yakin arkadaslarimla paylastim kucuk sirrimi. Sadece
gonul eglendiriyordum onunla (ne kadar da aptalmisim...) Aileme
anlatamazdim. Sanirim 'kiyametin kopmasi' diye adlandirilan durum,
olanca gercekligi ile cikardi karsima. Gizledim, gizlendim...
Baslangicta cok seyrek bulusuyorduk. Daha sonra bulusmalarimizin sayisi
artti. Gonul eglendirmek demistim ya, palavra. Cok zaman gecmesine gerek
kalmadi hayatimda kapladigi yeri anlamam icin. Evet, onu seviyordum..
Ama yine de, aklimda hep ayni dusunce vardi: 'Onun tutsagi degilim ve
istedigim zaman terk edebilirim.' Buyurun size ikinci palavra. Ne,
zamanla hayatimin her safhasina yerlesmesini fark etmem yetti onu terk etmeme ne
de annemin bizi yakalamasi. Aslinda bizi yakaladi demem yanlis.
Izlerimizi buldu, ardinda biraktiklarini gordu. Kizmadi, bagirmadi,
sadece kisa bir nasihat cekti. Biliyordu cunku bulusmamizi yasaklamasinin bir
sey ifade etmeyecegini. O zamana kadar gizli devam ediyordu, yine gizli
kalabilirdi ne de olsa.
Zaman gectikce birbirimize baglandik (Palavra uc... Ben ona baglandim,
tabii ki onun umurunda bile degildim.). Su an donup geriye bakiyorum
da, 12 uzun yil gecti ve veren taraf hep ben oldum. O bana sahte mutluluklar
verdi sadece, bense her seyimi. Herhalde hayatta canimi verecegim tek o
oldu. Onun icin kavga ettim, onun yuzunden hastalandim, ama hic bir
zaman ayirmadim yanimdan, ayiramadim...
Biliyordum nelere yol a?tigini, goruyordum. once onu sevmeyi ogrendim,
sonra nefret etmeyi. Beraber olmayi istemedigim anlarda bile yanimda
olmaya devam ettigini gordum. Irademi yerle bir ettigine, beni kendimle
karsi karsiya getirdigine sahit oldum. Baskalarini kirdim onun yuzunden
ve ben daha da fazla kirildim. Insanlarla arama girdi. Arkadaslarim
ondan nefret etti cogu zaman. Hatta ben bile tiksindim bazen, ondan, bedenime
ve ruhuma sinen kokusundan. Dudaklarimin her dokunusunda, ben onun ruhundan
caliyordum, o benim bedenimden. O her seferinde yeniliyordu kendini,
bense gittikce kotulesiyordum. Ama bir turlu terk edemedim.
Aslinda bir ka? kez denedim ayrilmayi. Hepsinde de donusum bir
oncekinden guclu oldu. Yoklugunda kivrandim hasretinden, alismaya calistim, ama
asla aklimdan atamadim. Uzun ve stresli geceler hep ev sahibim oldu.
Tirnaklarimi yedim, yetmedi kuruyemise basladim. Ayrilik kilo aldirdi..
Ve ben hep geri dondum. Hatta su an bile yanimda.
Ama yine de yemin ediyorum burada, hepinizin onunde:
'Bir gun birakacagim, bu lanet olasica sigarayi.'
yasli. Hayatina giren ilk kisi degildim ve sonuncusu da olmayacaktim kuskusuz.
Herkes bu beraberlik icin yasimin cok kucuk oldugunu dusunuyordu.
Aslinda hic bir zaman yasinizin uygunlugu soz konusu olamaz boyle bir
iliskide...
Ilk onceleri sadece yakin arkadaslarimla paylastim kucuk sirrimi. Sadece
gonul eglendiriyordum onunla (ne kadar da aptalmisim...) Aileme
anlatamazdim. Sanirim 'kiyametin kopmasi' diye adlandirilan durum,
olanca gercekligi ile cikardi karsima. Gizledim, gizlendim...
Baslangicta cok seyrek bulusuyorduk. Daha sonra bulusmalarimizin sayisi
artti. Gonul eglendirmek demistim ya, palavra. Cok zaman gecmesine gerek
kalmadi hayatimda kapladigi yeri anlamam icin. Evet, onu seviyordum..
Ama yine de, aklimda hep ayni dusunce vardi: 'Onun tutsagi degilim ve
istedigim zaman terk edebilirim.' Buyurun size ikinci palavra. Ne,
zamanla hayatimin her safhasina yerlesmesini fark etmem yetti onu terk etmeme ne
de annemin bizi yakalamasi. Aslinda bizi yakaladi demem yanlis.
Izlerimizi buldu, ardinda biraktiklarini gordu. Kizmadi, bagirmadi,
sadece kisa bir nasihat cekti. Biliyordu cunku bulusmamizi yasaklamasinin bir
sey ifade etmeyecegini. O zamana kadar gizli devam ediyordu, yine gizli
kalabilirdi ne de olsa.
Zaman gectikce birbirimize baglandik (Palavra uc... Ben ona baglandim,
tabii ki onun umurunda bile degildim.). Su an donup geriye bakiyorum
da, 12 uzun yil gecti ve veren taraf hep ben oldum. O bana sahte mutluluklar
verdi sadece, bense her seyimi. Herhalde hayatta canimi verecegim tek o
oldu. Onun icin kavga ettim, onun yuzunden hastalandim, ama hic bir
zaman ayirmadim yanimdan, ayiramadim...
Biliyordum nelere yol a?tigini, goruyordum. once onu sevmeyi ogrendim,
sonra nefret etmeyi. Beraber olmayi istemedigim anlarda bile yanimda
olmaya devam ettigini gordum. Irademi yerle bir ettigine, beni kendimle
karsi karsiya getirdigine sahit oldum. Baskalarini kirdim onun yuzunden
ve ben daha da fazla kirildim. Insanlarla arama girdi. Arkadaslarim
ondan nefret etti cogu zaman. Hatta ben bile tiksindim bazen, ondan, bedenime
ve ruhuma sinen kokusundan. Dudaklarimin her dokunusunda, ben onun ruhundan
caliyordum, o benim bedenimden. O her seferinde yeniliyordu kendini,
bense gittikce kotulesiyordum. Ama bir turlu terk edemedim.
Aslinda bir ka? kez denedim ayrilmayi. Hepsinde de donusum bir
oncekinden guclu oldu. Yoklugunda kivrandim hasretinden, alismaya calistim, ama
asla aklimdan atamadim. Uzun ve stresli geceler hep ev sahibim oldu.
Tirnaklarimi yedim, yetmedi kuruyemise basladim. Ayrilik kilo aldirdi..
Ve ben hep geri dondum. Hatta su an bile yanimda.
Ama yine de yemin ediyorum burada, hepinizin onunde:
'Bir gun birakacagim, bu lanet olasica sigarayi.'