08-19-2008, Saat: 02:47 AM
Bedenimi teslim alan hüzün , ruhumu cepcevre saran kırık düsler ve icimde senden bana arda kalan cam kırıkları var...Hic kimse dindiremez ayrılıgın sessiz ama yürekten gelen isyanlarını.Bir gece yarısı odanın perdelerini arala ve de kösebasında avarecesine bekleyen bir adamı göreceksin.O kisi benim.Seni unutmak o kadar zor ki , sen gitsen de kendi kalbine cekilsen de ruhunun karanlık köselerine benim kalbimde senin bana yasattıgın mutlulukların ayak izleri var ..
Sen karanlık geceleri mi teslim alan yalnızlıga inat bütün geceyi sevdiginin düsleriyle gecirebilirmisin? Gelmeyecegini bile bile sanki her an hüzün denizinden kalbimin sevgi sahillerine ugrayacakmıs gibi gözlerini uykuya haram edip sabahklara kadar onu beklermisin ? Gözlerindeki mutlulukları sadece iki dakika icin hissedebilmek icin ölmeyi göze alır mıydın? İste ey sevgili seni bu kadar içten seviyorum...
Karanlık gecelerin puslu sabahlara merhaba dedigi, sahte gülüşlerin ilkbaharda hasret cicekleri actıgı , ayrılıkların cirit attıgı zamanlarda buldum seni.Ugrunda her seyi kaybetmeye degecek kadar degerli birisin sen..
Gözleirnde kilitliyim ben sen ise ; yüregime mrlenmis ask siirlerinin en mutlu satılarısın.En yalnız zamanlarımda sana acıyorum gönlümün senden önce gizli kalmıs kapılarını ve ayısıgını senin gözlerinde görüyorum ve de hep gözlerinle parlıyor gözbebeklerim..
Sevgimi ve de hasretimi senden bana kalan bu öksüz kentin yalnız sokaklarına bırakıyorum.Ayrılık ceken yüregimi corak topraga veriyorum.Ve sana olan özlemlerimi umutsuz yarınlarıma sevda tohumu olsun diye ekiyorum .Belki bir gün kalbime dönersin diye...
bos siseyle bardakta titremekte mum alevi, oda soguk ve de karanlık.Dısarıda kır ciceklerinin üzerlerine hasret yagmurların hüzünlü damlacıkları düsmekte..Yine sabahlar olacak yorgun gecelerden sonra ama sen yine gelmeyeceksin
sonbaharda esen rüzgarla bir saga bir sola savrulan kuru yaprak tanesi , o hala düsecegini bilse belki de ilkbaharda amnasızca esen rüzgara meydan okumazdı.ben sonbaharın gelmesini bilsemde azraili ve de ölümü karsıma alsam da
Sen karanlık geceleri mi teslim alan yalnızlıga inat bütün geceyi sevdiginin düsleriyle gecirebilirmisin? Gelmeyecegini bile bile sanki her an hüzün denizinden kalbimin sevgi sahillerine ugrayacakmıs gibi gözlerini uykuya haram edip sabahklara kadar onu beklermisin ? Gözlerindeki mutlulukları sadece iki dakika icin hissedebilmek icin ölmeyi göze alır mıydın? İste ey sevgili seni bu kadar içten seviyorum...
Karanlık gecelerin puslu sabahlara merhaba dedigi, sahte gülüşlerin ilkbaharda hasret cicekleri actıgı , ayrılıkların cirit attıgı zamanlarda buldum seni.Ugrunda her seyi kaybetmeye degecek kadar degerli birisin sen..
Gözleirnde kilitliyim ben sen ise ; yüregime mrlenmis ask siirlerinin en mutlu satılarısın.En yalnız zamanlarımda sana acıyorum gönlümün senden önce gizli kalmıs kapılarını ve ayısıgını senin gözlerinde görüyorum ve de hep gözlerinle parlıyor gözbebeklerim..
Sevgimi ve de hasretimi senden bana kalan bu öksüz kentin yalnız sokaklarına bırakıyorum.Ayrılık ceken yüregimi corak topraga veriyorum.Ve sana olan özlemlerimi umutsuz yarınlarıma sevda tohumu olsun diye ekiyorum .Belki bir gün kalbime dönersin diye...
bos siseyle bardakta titremekte mum alevi, oda soguk ve de karanlık.Dısarıda kır ciceklerinin üzerlerine hasret yagmurların hüzünlü damlacıkları düsmekte..Yine sabahlar olacak yorgun gecelerden sonra ama sen yine gelmeyeceksin
sonbaharda esen rüzgarla bir saga bir sola savrulan kuru yaprak tanesi , o hala düsecegini bilse belki de ilkbaharda amnasızca esen rüzgara meydan okumazdı.ben sonbaharın gelmesini bilsemde azraili ve de ölümü karsıma alsam da